AKP KONGRESİ İÇİN YAPILAN YORUMLAR: YENİ BİRŞEY YOK. HALKA ÜMİT VERECEK BİR VİZYON SUNULAMADI.
BU MESAJLARLA MI?
Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu: “Erdoğan’ın bu mesajlarla seçmeni kazanması mümkün görünmüyor. Atmosferin bu kadar olumsuz olduğu bir dönemde, seçmene yarından umutlu olması için bir vizyon, bir hedef göstermeniz gerekiyor. Erdoğan bunu yapamadı.”
DÜŞÜK PROFİLLİ BİR KONUŞMA
Siyaset Bilimci Berk Esen: “Erdoğan’ın kongre mesajları ‘icraatın içinden’ olmanın ötesine geçemedi. Halkın gündemi konuşmada yoktu.”
Karar Yazarı Ahmet Taşgetiren: “Olağanüstü düşük profilli bir Erdoğan konuşmasıydı. Sessiz sedasız bitip gidecek bir iklim vardı.”
***
Halkın gündeminden koptular
Siyasi gözlemciler, “güven ve istikrar” sloganlı AKP’nin 7. Olağan Kongresi’nde “2053 vizyonu” çıkışı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkın gündeminden koptuğu görüşünde.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde üç yılı geride bırakan ve hem cumhurbaşkanlığı hem de AKP genel başkanlığı görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan, AKP’nin 7. Olağan Kongresi’nde önümüzdeki döneme ilişkin stratejisinin ilk işaretlerini verdi. Erdoğan, “güven ve istikrar” sloganlı AKP’nin 7. Olağan Kongresi’nde “2053 vizyonu” çıkışı yaptı. Kamuoyu araştırmacısı İbrahim Uslu, Erdoğan’ın kongre mesajlarını DW Türkçe’ye değerlendirirken, “Bu kongrenin 2023’e hazırlık, seçmeni ve teşkilâtları coşturma, partiye güven ve sadâkati arttırma falan gibi bir hedefi gerçekleştirmesi mümkün değil. Zaten söylediği yeni bir şey yoktu, yeni bir vizyon ortaya koymadı. 2053 vizyonumuz gibi i- çeriği olmayan bir ifade kullandı” diyor.
Bu mesajlarla seçmeni kazanamaz

Erdoğan’ın ekonomi, salgın yönetimi ve insan hakları gibi halkın temel problemlerine dair yeni hiçbir şey söylemediğini düşünen Uslu, vatandaşa “döviz ve altınları ekonomiye kazandırma” çağrısının da anlamsız olduğunu dile getiriyor. Uslu, “Yastık altındaki paraları, altınları ekonomiye döndürün mesajları yeni bir mesaj değil ve toplum bunu uygun koşullar olduğunda yapıyor. Çağrı yaptığınız zaman yapmıyor” mesajı veriyor. Uslu’ya göre Erdoğan’ın bu mesajlarla seçmeni kazanması mümkün görünmüyor. Uslu, neden böyle düşündüğünü de “Geçmişte yapılan güzel işler üzerinden gelecekte oy almak ya da vatandaş memnuniyeti yaratmak imkansız. Seçmenlerin, atmosferin bu kadar olumsuz olduğu bir dönemde, seçmene yarından umutlu olması için bir vizyon, bir hedef göstermeniz gerekiyor. Erdoğan bunu yapamadı” sözleriyle anlatıyor.
Çok ciddÎ bir zafiyet
Sabancı Üniversitesi’nden siyaset bilimci Berk Esen de, Erdoğan’ın kongre mesajlarının “icraatın içinden” niteliğinden öteye geçemediğini düşünüyor. “Halkın gündemi konuşmada yoktu” diyen Esen, “Erdoğan, bir çeşit 12 Eylül’ün, bundan 40 sene önce Türkiye’ye getirdiği Türk-İslâm sentezinin devamını ortaya koyan, milliyetçi-muhafazakâr bir iktidar olduğunu anlattı” değerlendirmesi yapıyor. Artan döviz kurlarının, borsadaki hızlı düşüşlerin, enflasyonun, işsizliğin konuşmada gündem olmamasını eleştiren Esen, “Vatandaşlardan iktidarın ekonomi politikasına güven duymaları çağrısı yapıldı, fakat neden bu güveni duymaları gerektiğinin de içi doldurulmadı. Bu çok ciddî bir zafiyet” diyor.
Koronaya gün doğdu
AKP’nin 7. Olağan Büyük Kongresi pandemi tedbirlerine rağmen büyük bir katılımla başladı. Kongre’den gelen kalabalık görüntüler sosyal medyada tepki çekti. Erdoğan 15 Şubat’taki Rize İl Kongresi’nde, “Salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve Rize’de salon lebaleb dolu” demişti. Dün de #lebaleb, Twitter’da en çok kullanılan etiket oldu. BBC Türkçe’nin haberine göre, Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya salondaki kalabalık ile ilgili olarak canlı yayında yaptığı tesbitte, “Salon kalabalık, dışarısı çok kalabalık, öyle maske, mesafe diye bir şey yok. Kimsede virüs yok, korona derdi yok. Umarım buradan çok kötü bir sonuç çıkmaz” dedi.
Son kongresi olacak
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

AKP Kongresi’ni, “umutsuzların bir araya geldiği, ruhu olmayan bir kongre” olarak nitelendiren Türkkan, bunun, AKP’nin iktidardayken yaptığı son kongre olarak tarihe geçeceğini savundu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, gerçeklere değinmeden, sadece masal anlattığını söyleyen Türkkan, “Bugüne kadar Erdoğan ne zaman ‘yastık altındaki dövizi ve altını bozdurun’ dediyse Cumhurbaşkanı’nı dinleyen herkes zarara uğradı. Türk milleti bu saatten sonra bunlara günahını vermez. Çünkü güven bitti. Milletin yarın için ayırdığı paralara bile göz diktiler” ifadelerini kullandı. TBMM - aa
Manifesto nerede?
Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, AKP 7. Olağan Kongresi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı yazdı.

Taşgetiren, “Olağanüstü düşük profilli bir Tayyip Erdoğan konuşmasıydı bu. Katılanların kendi kendilerine ürettikleri tribün heyecanı da olmasa, sessiz sedasız bitip gidecek bir iklim vardı” yorumunu yaptı. Taşgetiren, “Kongre yapıldı. Beklenti, hükümette ve parti yönetiminde değişikliklere gidileceği yönünde. Herkes 2023’ün önemli ölçüde bir “Kaybetme Telaşı”nı barındırdığını biliyor. Kongre salonunu dolduran Ak gençliğin 2023te ilk defa oy verecek gençliğin yüzde kaçına tekabül ettiği sorusu herkesin ortak merakı halinde. Büyük şehirlerin kaybı zonklayıcı bir gerçek durumunda. Ekonomide cenaze ortada duruyor” ifadelerini kullandı.
MB’yi boşalt, milletten döviz iste
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Mersin’de partisinin 1. Olağan Erdemli İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan konuşmasında, İstanbul Sözleşmesi ve Merkez Bankası’nın döviz rezervi tartışmaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşlara yaptığı döviz çağrısı ve sistem değişikliği önerisi üzerine açıklamalarda bulundu.

Gazete Duvar’ın haberine göre, Erdoğan’ı eleştiren Babacan, “Devletin 130 milyar dolarlık döviz rezervini erittiler, bir yandan da döviz borçlandılar. Merkez Bankası’nın kendisinin sahip olduğu döviz tükendi, kasasında borçlandığı döviz duruyor. Bugün çıkmış diyor ki, ‘yastık altında döviz, altın varsa getirin’ diyor. Sen bu milletin alın teri olan dövizi tüket, ondan sonra milletten döviz, altın iste. Pandemi çıktığında da bütün dünya vatandaşına doğrudan destek verirken, IBAN numarası vermişlerdi. Bu millet yanlışlarınızın bedelini ödemek zoruna değil” dedi.
Hükümet güvenilir olmaktan çıktı
Ekonomi Prof. Dr. Erdal Yalçın, AB-Türkiye ilişkilerini DW Türkçe’ye değerlendirdi.

“‘Avrupa ile ilişkilerimizi düzeltmek istiyoruz’ diyen, reform vaadinde bulunan Türk hükümetinin, AB Liderler Zirvesi’ne günler kala yaptıkları gerçekten inanılır gibi değil” diyen Yalçın, “Aslında son yıllarda neye tanık olduysak, bir kez daha aynı şeye tanık oluyoruz: Türk Hükümeti sözüne itimat edilebilen, güvenilir bir hükümet olmaktan çıktı. Türkiye’nin işleyen bir yargısı yok, otoriter yönetim şekli de güçleniyor. (…) Türkiye’ye borç veren tek kurum olarak kalan Avrupa Yatırım Bankası da denklemden çıkarsa işte o zaman bedbaht bir tablo ortaya çıkar. Bakın, salgın ve dünyada artmakta olan enflasyon nedeniyle büyük ihtimalle ABD Merkez Bankası faiz arttırımına gidebilir, bu Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki baskıyı daha da artırabilir. Bu denkleme Avrupa’nın ekonomi yaptırımlarını ilave ederseniz o zaman ne yazık ki berbat bir tablo ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
Neyse ki “müjde” vermedi
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, katıldığı televizyon programında AKP’nin 7’nci Olağan Kongresi’nde Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) listesinin değişimi değerlendirdi.

MA’nın haberine göre, Erdoğan’ın kongredeki konuşmasında “ruh eksikliği” olduğunu, en azından müjde için riske girilmediğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: “Erdoğan’ın çok önemli açıklamalar yapacağı söylendi, ama ezber niteliği taşıyan çok yüzeysel söylem dışında hiçbir yeni unsur yoktu. En azından şu sevindirici: ‘Daha önce bir müjde vereceğim’ dedi. Gara’da şehitler verdik. Bu sefer yeni müjde vermemiş olması bir risk almadığımız anlamına geliyor. Metinin ruhu, mekanın ruhu vardır. Bu metinin ruhu yok. O kişinin o metni içselleştirmesi lâzım. Metinde Türkiye’ye yeni bir vizyon biçmesi yok. AKP için sadece ‘Bitmedik, tükenmedik, hâlâ ayaktayız, kitlemiz diri, heyecanlı, coşkulu’ diyebilmek milletin sağlığını riske edecek şekilde oraya toplanan bir kitlesel kalabalık görüntüsü var.