İstanbul ve Antalya'da meydana gelen intihar olayları, apartman komşuluğunun yok olmasının, komşuların birbirini tanımamasına ve bunu da kopuşlara sebep olduğuna dikkat çekiyor.
Apartman komşuluğunun yok olmasına dikkat çeken Yüksek mimar, restoratör Seda Özen Bilgili (@Seda_Ozen) sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede "İstenilen bu muydu?" diye sordu.

Yüksek Mimar Seda Özen Bilgili'nin Twitter hesasından (9 Kasım 2019) yaptığı değerlendirme şöyle:
"8 katlı bir apartman. Muhtemelen 32 daire, 32 komşu. Komşular birbirlerini tanımıyor. İstenilen bu muydu? Çağdaş şehir, yüksek yapılar, inşaat ile ilerleyen ekonomi, alınan krediler, büyüyen şehir, büyük yalnızlık.
Memleketim Kastamonu’da yüksek yapıyı eleştirdiğinizde "Bizi buna layık görmüyor musunuz?" diyorlar. Yaratılan arsa rantı, değerinin 5 katına satın alınan ve dolayısıyla yüksek kira ile kiralanan evler. Kirasını ödeyemeyen aileler, kredi batağına saplanan aileler. Bu içimizi parçalayan intiharların elbette tek bir sebebi yok. Ama yapılaşma biçimi, şehirleşme, yaşam düzenimiz, insanlarımızın birbiriyle buluşamamasını ihmal etmemek gerekir. Herkes kendi bildiği alandan olayları okur, bildiği sorunu ortaya koyar.
Şunu gözlemek için de mimar olmaya gerek yok. Eskiden nasıl herkes aynı okullara gidiyorsa, evlerimiz de aynı şekilde tefriş edilirdi yani döşenirdi. Bir salon takımı 20-25 yıl kullanılabilirdi. Hayattan beklentiler de değişti ve bizi aşan yükler için borçlandırıldık. Yapılar yükseldiğinde aidat, güvenlik gibi yeni maliyetler hayatımızda. Zaten iklime göre yerleşmeyi ve yalıtımı bilmiyoruz, ısıtma-soğutma giderleri çok yüksek bedellerde. Birbirimizi görmek için mesafeler uzak. Söylediğim konu tek komşuluk değil, yeni yaşama biçimimiz."
Antalya’da da siyanür faciası
2260 lira borç bıraktılar
"Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin"
Haber Merkezi