"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Meseleler konuşarak çözülür

21 Mayıs 2022, Cumartesi 01:16
Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Türkiye’nin sosyal meselelerini çözebilmek için birlikte konuşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi.

ÇABUK KAMPLAŞIYORUZ

“Biz sosyal sorunlarımızı çok kolay çözemiyoruz ve çok çabuk kamplaşıyoruz. Zaman zaman siyaset kurumları da bunları manipüle ediyor. Gençlik yıllarımızda, Türkiye 25 yıl sağ sol çatışması yaşadı. Araya ihtilal girdi. Sonra rahmetli Demirel ile rahmetli İnönü’nün koalisyon kurmasıyla sağ-sol kavgası gündemden kalktı.”

BAŞÖRTÜLÜ GENÇLERE 25 YIL EZİYET EDİLDİ

“Bu defa başörtülü gençleri üniversitelere sokmamaya başladılar. Türkiye yine gençlerine 25 yıl eziyet etti. Eğitim hakkını elinden almaya kalktı. Kimse gençlere ‘neden başörtüsü takmak istiyorsun’ diye sormadı. Onlarla konuşmadı. Konu, devlet egemenlerinin tanımına göre çözülmeye çalışıldı. Bu süreçte toplum yine yorgun düştü.”

ŞİMDİ DE HÜKÜMET VESAYETİ YAŞIYORUZ

“Kürt meselesinde de durum benzer. Toplumun bir kesimi “sorunum var” diyorsa, bu sorunun tartışılması, konuşulması gerekir. Ama biz konuşamıyoruz. Bugün de hükümet sistemi, bırakın siyaset kurumunu, Meclisi, yargıyı hatta yürütmeyi de vesayet altında tutuyor.”

***

Meseleler konuşarak çözülür

İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, Kürt sorununa ilişkin “Toplumun bir kesimi “sorunum var” diyorsa, bu sorunun tartışılması, konuşulması gerekir. Ama biz konuşamıyoruz” dedi. 

Subaşı, “Cumhuriyet dönemi boyunca herkesin incelediği, rapor hazırlattığı bir meseleyle ilgili çıkıp “hiçbir sorun yok” demenin bir anlamı yoktur” ifadelerini kullandı. Serbestiyet’ten Onur Erkan’a açıklamalarda bulunan Hasan Subaşı, HDP’ye yönelik kapatma davasına ilişkin “HDP’nin içinde suçlular varsa onları tecrit etmek yargının görevidir. HDP legal bir parti değilse kurulması ve meclis çatısı altında olması hatalıdır. Oysa devletin çeşitli kontrollerinden geçerek parlamento çatısı altında grup kurmuş bir partidir. “Devlet “HDP’de suçlular var, onlarla kavga edin” diyorsa, bu bizim görevimiz değildir. Huzuru sağlamak, suçluları toplumdan tecrit etmek devletin görevidir” ifadesini kullandı.

Çok çabuk kamplaşıyoruz

“Biz sosyal sorunlarımızı çok kolay çözemiyoruz ve çok çabuk kamplaşıyoruz” diyen Subaşı, “Zaman zaman siyaset kurumları da bunları manipüle ediyor. Çözümsüz hale gelince bu sorunlar Türkiye sınırlarını da aşabiliyor. Dışarının da ilgi alanına girmeye başlıyor. Hatta zaman zaman manipülasyonlar da yapılıyor olabilir. Önemli olan bu tip sorunları kendi içinde çözebilmektir. Gençlik yıllarımızda, Türkiye 25 yıl sağ sol çatışması yaşadı. Gençler birbirini öldürdü. İnsanlar sağ-sol meselesinde “o doktora gitmez, bu bakkala gitmez” hale geldi. Araya ihtilal girdi. Sonra rahmetli Demirel ile rahmetli İnönü’nün koalisyon kurmasıyla sağ-sol kavgası gündemden kalktı. Bu defa başörtülü gençleri üniversitelere sokmamaya başladılar” ifadelerini kullandı.

Bugünkü vesayet de çözümü engelliyor

Kürt meselesinde de durumun benzer olduğunu ifade eden Subaşı, şunları söyledi: “Toplumun bir kesimi “sorunum var” diyorsa, bu sorunun tartışılması, konuşulması gerekir. Ama biz konuşamıyoruz. “Yine Alevi yurttaşlar “cemevi bizim ibadetgâhımız” diyorsa bunun konuşulması, tartışılması gerekir. Geçmişte Türk siyaseti bu konuların üzerinde çok gidemedi. Bu konular tamamen Genelkurmay’a havale edilmişti. Genelkurmay da zaten “bu mesele bende” diyordu. Siyaset kurumunun bu konuda yetkili olmasını kabul etmiyordu, siyaset kurumu da o alana giremiyordu. Bugün de bu hükümet sistemi bırakın siyaset kurumunu, meclisi, yargıyı hatta yürütmeyi de vesayet altında tutuyor. Bugünün vesayeti de dünkü vesayet gibi temel sorunların çözümünü engelliyor.”

Toplum yine yorgun düştü

Dönemin egemenlerinin, bazı yüksek yargı mensupları ve bazı askerlerin başörtüsü ile ilgili “şu şekilde bağlanırsa olur” gibi tanımlamalar getirmeye başladığını hatırlatan Subaşı, “Anayasa Mahkemesi’nin bir kararında hüküm fıkrasına değil ama metnin içine “Bu eylem cumhuriyete karşı kalkışma, siyasi amblem sayılabilir” gibi ibareler yazıldı. Mesele tam çözümsüz hale geldi. Türkiye yine gençlerine 25 yıl eziyet etti. Eğitim hakkını elinden almaya kalktı. Kimse gençlere “neden başörtüsü takmak istiyorsun” diye sormadı. Onlarla konuşmadı. Konu, devlet egemenlerinin tanımına göre çözülmeye çalışıldı. Bu da AK Parti’nin işine yaradı, AK Parti’yi büyüttü. Sonunda yine bir kanun değişikliği olmaksızın gündemden kaybolmaya başladı ama toplum yine yorgun düştü” dedi.

Okunma Sayısı: 935
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı