Anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, 6. yılında OHAL Komisyonu’nu değerlendirirken, “Hak arama yolunu kilitledi, Anayasa’yı tümden reddetti” dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından KHK ile görevlerinden ihraç edilenlerin işlerine iade edilip edilmeme kararını vermek üzere kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHALİİK) 6. yılına giriyor. Komisyon hakkında değerlendirmelerde bulunan CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu “Komisyon, 6 yıldır hak arama yolunu kilitlemenin ötesinde adeta Anayasa’yı sürekli olarak reddeden bir kuruma dönüştü” dedi. gazeteduvar’ın haberine göre, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası 20 Temmuz’da üç ay için ilan edilen OHAL, 19 Temmuz 2018’de sona erdi. Bu süreçte 37 OHAL KHK’si yürürlüğe konuldu. Evrensel gazetesinden Şerif Karataş’ın haberine göre, Anayasal olarak konu, zaman ve amaç bakımından “olağanüstü hali gerektiren durumlar” ile ilgili olması gereken OHAL’in, kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) amacı dışında uygulandığını belirten Kaboğlu, “OHAL ile ilgili olmayan alanlarda, olağan hukuk düzenine ilişkin köklü değişiklikler için de araç olarak kullanıldı” dedi.
OLUMSUZLUK ABİDESİ
Komisyona yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 87’si gibi büyük bir oranda olumsuz neticelendiğine dikkati çeken Kaboğlu, uygulamaya bakıldığında, Komisyonun, bir süzgeç olma görevinin tam tersine; bir kilitleme ve yargı yolunu kapatma aracına, dahası, fiili bir cezalandırma merciine dönüştüğüne dikkat çekti. Kaboğlu, “Komisyon aracılığıyla mağdurlar, mahkemeye erişim hakkından mahrum bırakıldığı gibi, onlarla yüzleşmekten de kaçınılmaktadır. Mağdurlar, memnu kılındığı haklarına ilişkin karar verecek olan Komisyon önünde tek bir söz dahi söyleyememektedirler. Komisyon kararında, iltisakta bulunulduğu iddiasıyla iade talebi reddedilebilmektedir. Doğal hakim ilkesine aykırı şekilde kurulmuş olan ve hukuki olmayan bir tanım üzerinden karar veren Komisyon, yargıya başvuruyu engellemektedir” diye konuştu.