AP Raportörü Amor, “Artık Türkiye’de eleştiri tehdit olarak görülüyor. Siyasiler, gazeteciler, avukatlar, aktivistler, her eleştiri tehdit sayılıyor, bastırılıyor” dedi.
Gazeteciler Cemiyeti’nin yürüttüğü ‘’Demokrasi için Medya, Medya için Demokrasi’’ projesi kapsamında, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde çevrimiçi düzenlenen uluslararası toplantıda Türkiye’deki durum değerlendirildi. Avrupa Parlamentosu Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerinde sorunlu başlıklardan olan Terörle Mücadele Yasası’nı da işaret ederek, “Artık Türkiye’de eleştiri tehdit olarak görülüyor. Siyasiler, gazeteciler, avukatlar, aktivistler veya salgın hakkında yorum paylaşan doktorlar tarafından yapılsa bile, her eleştiri tehdit sayılıyor, bastırılıyor” dedi. Toplumun bilgilenme hakkına dikkat çekilen toplantıda raportör Amor, Türkiye’yi değerlendirirken son dönemde tartışmalı (AİHM’in kararlarına aykırı) yargı kararlarına odaklanmak durumunda kaldıklarını belirtti.
Güç demokrasiyi azletmek için kullanıldı
VOA Türkçe’nin haberine göre, geçmişte AGİT bünyesinde Türkiye’de seçimleri izleme bünyesinde görev yaptığını da hatırlatan Amor, özgür seçim ortamından bahsedilebilmesi ve demokratik sistem için medya özgürlüğünü ön koşul olarak gördüklerini ifade etti. Batı’daki özgürlükçü toplum modelini örnek almayan veya almaktan vazgeçtiği gözlemlenen Çin, Türkiye gibi ülkelerde otoriter yönetim modeline eğilim olduğunu anlatan Amor, Corona virüsü salgını koşullarıyla bu eğilimin yaygınlaştığı görüşünü paylaştı. Amor, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle birlikte gücün iktidar tarafından ‘’demokrasiyi azletmek amacıyla kullanıldığını” söyledi. Amor, iktidarca darbe girişimi sonrasında demokrasiyi güçlendirecek adımlar atmak yerine muhalefet ve medya üzerinde baskı kuracak uygulamaların tercih edildiği görüşünü ifade etti.