UZMANLAR, SON GÜNLERDE PEŞPEŞE YAŞANAN AFETLERDEKİ CAN VE MAL KAYIPLARININ, AFET ÖNCESİ VE
SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLERİN YAPILMADIĞINI BİR DEFA DAHA ORTAYA KOYDUĞUNU SÖYLEDİ.
Afet yönetimi yara sarıyor
“Türkiye’de afete hazır bir şehir yok” diyen Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Marifet insanların enkaz altında kalmamasını sağlamak. Riski önceden çok iyi görmek ve azaltmaktır esas olan. Tüm afet yönetimimiz yıkım ve yara sarma üzerine” dedi.
YETKİSİZLER MÜDAHALE ETTİ
AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı da, Türkiye’de afet yönetiminin teorik olarak çok iyi durumda olduğunu, olaylara müdahalede karmaşa yaşandığını söyledi. Şalcı, “Uçak kazası ve Van’daki çığ felâketi de buna örnek. Yetkisizler sahadaydı” diye konuştu.
Süreç iyi yönetilemedi
Afet uzmanı Gül Aslan Damcı ise, yaşanan iki felâkette sürecin yönetilemediğini belirterek, “Olay sonrası meydana gelen ikinci bir felâket öngörülemedi, kamuya doğru değerlendirmeler yapılmadan bilgi aktarıldı ve yolcuların tahliye ediliş şekli yanlıştı” dedi.
***
Afetlere hazır değiliz
Meteoroloji Mühendisi ve afet yönetimi konusunda uzman Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Türkiye’de afete hazır bir şehir yok. Tüm afet yönetimimiz yıkım ve yara sarma üzerine” dedi.
Türkiye önce Van’da birbiri ardına yaşanan çığ felâketi haberleriyle sarsıldı. Bir felâket haberi de aynı günün akşamı İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan geldi. Pegasus Havayolları’na ait İzmir-İstanbul seferini yapan uçak, inişten sonra pistten çıktı. Her iki olay ve sonrasında yaşananlar Türkiye’de afet ve kriz yönetiminde bir kaos yaşandığı yönünde suçlamaların dile getirilmesine sebep oldu.
Tulum giyen olay yerine gidiyor
AKUT Yönetim Kurulu Başkanı Recep Şalcı’ya göre, Türkiye’de afet yönetimi teorik olarak çok iyi durumda. Ancak hangi ekiplerin ne yapacağı konusunda bir karmaşa var.
Şalcı, yaşanan sıkıntılar konusunda DW Türkçe’ye şu açıklamayı yaptı: “Herkes iyi niyetli bir şeyler yapmak istiyor ama sorunlar çıkıyor. Bu konuda asıl sorumlu Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD). Ancak diğer kurumlar öne çıkmaya çalışıyor. Uçak kazası ve Van’daki çığ felâketi de buna örnek. Bir afette akredite edilmiş kurumların çalışması gerekiyor. Türkiye’de ise kimin ne yapacağı çok belli değil. Üzerine bir tulum giyen olay yerine gidiyor. Bir şeyler yapmaya çalışıyor ve olayın iyi yönetilememesine neden oluyor.”
Esas olan riski azaltmak
DW Türkçe’nin haberine göre, Meteoroloji Mühendisi ve aynı zamanda afet yönetimi konusunda uzman Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, afetlerin bir şekilde yönetildiğini ancak çok önemli bir noktanın göz ardı edildiğini söyledi. Asıl risk yönetiminin çok önemli olduğunu belirten Kadıoğlu, risk yönetimi olmayan yerde afet yönetiminin de olamayacağını ifade etti. Enkazdan insan çıkarmanın afet yönetmek olmadığını vurgulayan Kadıoğlu, afet yönetimi tanımının bile Türkiye’de yanlış kullanıldığını belirterek şöyle devam etti: “İnsanları enkaz altından çıkarmak kahramanlık olabilir ama marifet değil. Marifet insanların enkaz altında kalmamasını sağlamak. Riski önceden çok iyi görmek, riski azaltmaktır esas olan. Türkiye’de afete hazır bir şehir yok. Tüm afet yönetimimiz yıkım ve yara sarma üzerine.”
Meteoroloji radarları eksik
Sabiha Gökçen’deki kazaya ilişkin de DW Türkçe’ye konuşan Kadıoğlu, şu bilgileri verdi: “Havalimanlarında kullanılan bir sistem var, adı ‘alçak seviye rüzgâr kırılımı uyarı sistemi’. Bu Türkiye’de sadece Antalya Havalimanı’nda var. Sanırım orada da hortumlar olduğu için koydular. Sabiha Gökçen’de ve diğer çoğu havalimanında bu yok. Neden koymazlar, bilmiyorum.” Kadıoğlu, Türkiye’de asıl önemli olan terminal meteoroloji radarları olmadığını vurguluyor: “İstanbul’da var ama bunlar havalimanlarından uzak yerlerde. Çorlu’da bir dağın tepesinde, Ankara’da da Elmadağ’da var. Havalimanlarının hemen yakınında bu terminal radarlarının olması gerekiyor.” Ayrıca Türkiye’de meteorolojik analiz de yapılmadığına dikkat çeken Kadıoğlu, “Pistlerin yönlerinin belirlenmesinde, havalimanının ön yer seçiminde bu analizlerin yapılması lâzım. Ama maalesef yapılmıyor” diyor.
Kriz yönetimi yok
Afet riski ve kriz yönetimi uzmanı Gül Aslan Damcı ise etkin bir kriz yönetiminin nasıl olması gerektiğini şöyle özetliyor: “Etkin bir kriz yönetimi için krize sebep olacak tüm olay ve durumlar belirlenmeli, olaya müdahale planları oluşturulmalı. Müdahale ekipleri, kullanılacak tüm ekipman ve gereçler belirlenmeli ve olay meydana geldiğinde iletişim planlarıyla birlikte kullanıma hazır olmalı.”
Damcı, yaşanan iki felakette sürecin yönetilememiş olmasının gerekçelerini şöyle sıralıyor: “Olay sonrası meydana gelen ikinci bir felaketin öngörülmemesi, kamuya iletişimin doğru değerlendirmeler yapılmadan gerçekleşmesi ve yolcuların tahliye ediliş şekli...”