2000’İN BAŞLARINDA HİZMET VERMEYE BAŞLAYAN TEKİRDAĞ TESİSLERİ, ‘MARMARA EĞİTİM KAMPÜSÜ’ ADIYLA YENİDEN İNŞA EDİLEREK YENİ NUR MEYVELERİ YETİŞTİRECEK.
Yeni Nur tohumları burada meyve verecek

2000’in başlarından itibaren hizmet vermeye başlayan Tekirdağ Yıldız Spor Tesisleri, yaz aylarında ortaokul ve lise seviyesindeki binlerce öğrenciye iman hakikatleri ve İslâm ahlâkı dersleri vermeye devam edecek. Tekirdağ tesisleri, bu amaçla, çağın ve şartların gereklerini daha güzel hale getirmek adına yeniden inşa ediliyor.
Yeni yapılacak tesislerle ilgili Yeni Asya Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı’ndan yapılan açıklamada, “Peygamber Efendimiz (asm) ‘Altın tasla Kevser suyunun başında ümmetimi bekleyeceğim” buyurdu. Ahir zaman gençlerini görünce elindeki taşı bırakır. Bunu görenler; ‘Ya Resulullah (asm)! Onlara vermeyecek misin?’ deyince, Resulullah (asm) ‘Ahir zamanda alnını secdeye koyan gençlerle arama altın tası koymak istemiyorum, onlara elimle ikram edeceğim” der” hadisi şerifi hatırlatılarak, bu tesislerde yetişen gençlerin özelliklerine dikkat çekildi.
Açıklamada tesislerin geçmişi ve verdiği hizmetle alâkalı olarak şu ifadelere yer verildi:
“2000 yılından itibaren hizmet vermeye devam eden Tekirdağ Yıldız Spor Tesisleri yaz aylarında ortaokul ve lise seviyesindeki binlerce öğrenciye iman hakikatleri ve İslâm ahlâkını ders vererek sünnet-i seniyye düsturlarının yaşanmasına vesile oldu.
Çorak bir toprak olarak alınan arazi büyük gayretlerle ağaçlandırılarak yeşertildi. Havuzu, spor sahaları ve prefabrik yapıları inşa edildi. Bunun yanında icra edilen Risale-i Nur okuma programlarıyla da yavrularımızın kalplerine atılan iman tohumlarının yeşermesine vesile oldu.
Yaz aylarında tatil yerine hizmet etmeyi tercih eden fedakâr ağabeylerin bahçıvanlığında Nur tohumları filizlendi, fidan oldu, çiçek açtı, meyve verdi. ‘Sizler cennetasa baharda geleceksiniz’ müjdesine inananlar ahirzaman zeminine yeni yeni Nur tohumları ekmeye devam etti. Sadece yaz aylarında hizmet vermesine rağmen Türkiye geneli ve dünyadan binlerce kalbin Kur’ân nuruyla ışıklanmasına vesile oldu. Çünkü ‘ahirzamanda alnı secdeye giden gençler’ başka gençlerin yetişmesi için Nur’u Kur’ân’a olan vefa borcunu ödemeye inanmışlardı.”
ARTIK İHTİYACA CEVAP VEREMİYORDU
2000’in başlarında hizmet vermeye başlayan Tekirdağ tesislerinin artık taleplere cevap verememesi üzerine yeni proje çalışmaları yapan Yeni Asya Vakfı, ehl-i himmetin gayretleriyle, ihtiyaca cevap verecek daha geniş ve güzel bir ortam hazırlamak adına bir tesis inşa etmeye karar verdiklerini bildirerek, yeni tesisin sahip olacağı özellikleri, “Sadece yaz aylarına mahsus değil, 12 ay hizmet verecek bir tesis olmalıydı. Yaz aylarındaki kapasite üç katına çıkarılmalıydı. Ayrı dönemlerde kız çocukları da istifade edebilmeliydi. Yıl içinde üniversite ve lise öğrencileri kalabilmeliydi. Sosyal alanları yenilenmeli ve yeni spor alanları eklenmeliydi. Akademik toplantıların organize edileceği, seminer ve konferanslarla daha geniş kitlelere iman hakikatlerinin ulaştırılmasına vesile olmalıydı. Yıl içi ve yaz aylarında genç kardeşlerimize helâl dairesinin keyfe kâfi olduğunu yaşatarak gösteren bir ortam hazırlanmalıydı” şeklinde açıklarken ‘Marmara Eğitim Kampüsü’ namıyla tanıtılan Tekirdağ Tesisleri’nin bunun için yapılması gerektiğinin altını çizdi.
MARMARA EĞİTİM KAMPÜSÜ NİÇİN BİTİRİLMELİ?
Açıklamada, yavrularımızın daha küçükken İslâm terbiyesi üzerine yetiştirilmesi gerektiğini vurgusu yapan Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin şu ifadelerine dikkat çekiliyor: “…Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabanî düşer. Bilhassa, peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevî fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir. O halde o çocuk, dünyada peder ve validesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevî belâ olur. Ahirette de onlara şefaatçi değil, belki dâvâcı olur: “Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?” der. (Emirdağ Lâhikası 39) İslâm terbiyesi üzerine yetişmeyen çocuklarımızın, gelecek nesillerimizin ahrette bizlere dâvâcı olmamaları için tedbir almalıyız. El verin yavrularımız için MARMARA EĞİTİM KAMPÜSÜNÜ kısa zamanda tamamlayalım.”
“Niçin Bitirilmeli” ile ilgili geniş bilgi 0212-513 11 10 numaralı telefondan alınabilir.
Gençler ne dedi?
Konuyla ilgili olarak Tekirdağ yaz programlarına katılarak donanımlı olarak sosyal hayata katılan, halen üniversitelerdi eğitim gören gençler de konunun önemine şu cümlelerle vurgu yaptılar:
“Tekirdağ Yaz programları; benim ve kardeşlerimin iman ve İslâm bilgi temellerimizin üzerine birçok şey koymamıza vesile oldu. Hayatımızda temsil ettiğimiz şahs-ı maneviye nasıl uygun hareket edebilirizi, Tekirdağ’da öğrendik. İnşallah ebedî olarak kardeş kalacağımız kardeşler ve ağabeyler edindik. Ahmet Enis Gür- Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği”
**
“Şehirde günahların sel gibi aktığı ortamdan uzaklaşarak namaza alışma ve Risalelerdeki iman hakikatlerini öğrenme konularında çok faydası oldu. Daha da önemlisi orada kalbimizde, ruhumuzda, bilinçaltımızda da önemli temellerin atılmış olduğunu fark ettik.
İbrahim Emanet - Bilgisayar Mühendisi”
**
“Tekirdağ Tesislerinde yapılan yaz programları benim için hayat dersi olmuştur. Namaz kılmanın önemini, cemaatte ruhunun değerini ve kıymetini burada anladım, öğrendim. Adeta doğumdan ölüme kadar hayat nasıl yaşanır idrak ettim.
Mustafa Yıldız - Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği”
**
“Hem ahiret, hem dünyada ihtiyacımız olan iman hakikatlerinin akıl ve kalplerimize ekildiği yerdir Tekirdağ Tesisleri. Normalde 10 gün sürer fakat etkisi hayatımız boyunca devam eder. Ali İhsan Memmi - Bezm-i Alem Tıp Fakültesi”
**
Bu tesis, tarladır. Oraya gelen talebeler ekilen Nur tohumlarıdır. Bu tesiste hem talebe hem de ağabey olarak bulunma fırsatım olduğu için ekilen tohumlardan açılan çiçekleri müşahade etme fırsatım oldu. Nur Talebeliğinin beş şartını daha o yaşlarda anlamamı sağlayan ve bunların olmazsa olmaz düsturlar olduğunu öğreten yer Tekirdağ Tesisleri olmuştur. Ayrıca Tekirdağ’da ezberlemiş olduğumuz vecizeler de hâlâ aklımdadır. Kendi şahsî hayatım için de, bir erkek evlâda nasıl davranmam gerektiğini, ona dinî terbiyeyi nasıl daha etkili bir şekilde verebileceğimi, onun hem dünyevî hem de uhrevî yönden gelişimini nasıl sağlayabileceğimi öğrenme fırsatını yakaladığım bir yerdir, Tekirdağ. Ömer Ataç - Doktor”