"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Enfüsî muhasebe

Halil ELİTOK
04 Haziran 2023, Pazar
Her iki seçimi daha objektif bir şekilde değerlendirmenin gerektiğine inandım.

Medyada her gün mesajlar yayınlandı. Bu konuda siyasiler de ellerini yaşın altına koydular. Ancak bütün bunlara rağmen devletin imkanlarını kullanan ve iftiralara varacak kadar her türlü yanlışı meşru gören bir anlayış karşısında etkisiz kalınmıştır.

Buradan çıkarılacak bir ders olmalı. Biz mesajımızı ne kadar anlatabildik ve ne kadar etkili olduk? Burada bir muhasebe yapmak zarureti vardır. Tarihi bir gerçekten hareket ederek, acaba böyle yönetilmeye layık mıyız?     

Zulmüyle şöhret yapmış Haccac-ı Zalim‘in devrine bakalım. Bu meşhur zalime bir gün halktan gelen teklif şöyle oldu: “Sen Hazreti Ömer‘in halkına karşı takındığı adaletli tavrını biliyorsun. Ne olur, biraz da ona benze, onun gibi adaletli davran bize...”

Halkın bu isteğine Haccac-ı Zalim‘in tarihî cevabını bir kere daha hatırlayalım: “Doğru söylüyorsunuz! Hz. Ömer‘in halka adaleti öyle idi. Fakat şu gerçeği de unutmayın, Ömer‘in zamanında Ebu Zer gibi de halk vardı. Siz Ebu Zer gibi yoksulu, yetimi, komşusunu düşünen halk olun, ben de Ömer gibi halkı düşünen yönetici olayım. Siz Ebu Zer gibi halk olmuyorsunuz ama benden Ömer gibi yöneticilik istiyorsunuz. Allah iyi insanlara kötü yöneticiyi musallat etmez, kötü insanlara da iyi yönetici nasip etmez. Halk neye lâyık halde ise yönetici de ona münasip şekilde gelir. Bunu böyle bilin, kendinizi iyi yönetime lâyık hâle getirin ki, istediğiniz iyi yönetime kavuşasınız”!

Şu andaki tecelliler neyi gösteriyor dersiniz? Zulümler bizdeki “bireysel ve toplumsal eksikliklerden” olmasın? Öyle anlaşılıyor ki, biz fert, kişi, birey ve topluluk olarak düzelmedikçe, hayatımızın “ilmî, dinî, iktisadî ve siyasî” yani topyekün bütün alanlarındaki buna sosyal tufan mı dersiniz veya başka bir çekeceğimiz mi var dersiniz?

Biz düzelmedikçe yönetim de düzelmeyecek, Rabb‘imiz daima lâyık olduğumuz yönetimi nasip edecek; biz değişmedikçe durumumuz değişmeyecek.

Bu konuda Kur’an-ı Kerim’dende bir iki örnek vererek bu konuyu tamamlayalım.

“Hak‘tan sonra dalâletten başka ne kalır?..”[1]

“Gerçek şu ki insanlar/bir kavim kendi iç dünyalarını/nefslerinde olanı değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez.”[2]

“Bu böyledir, çünkü Allah bir topluma bahşettiği nimeti ve esenliği o toplum kendi gidişini değiştirmedikçe asla değiştirmez.”[3]

“Kema tekûnu yüvellâ aleyküm./ Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.”[4]

Dipnotlar:

[1](Yunus Suresi, 10/32).  

[2](Ra‘d Suresi, 13/11).

[3](Enfâl Suresi, 8/53).

[4]Feyzül Kadir, c.5, s.58 h:6406. 

Okunma Sayısı: 2269
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı