Ancak hakikat böyle olmadığı, dış güçlerin Türkiye’de tek adam rejimin devamından yana oldukları müşahede edilmektedir.

Tabiat felsefesinden beslenen, dinsizliği ve ahlâksızlığı terviç eden, İstibdat yanlısı ikinci Avrupa’ya mensup siyasî güçlerle Rusya, Çin ve Orta Doğudaki tek adam rejimleri, Türkiye’de demokrat bir yönetim yerine, tek adam rejiminin devam etmesini şiddetle arzu etmektedirler.

Hür bir Meclisin, bağımsız bir yargının ve hür bir basının etkili olduğu demokrat bir sistemle idare edilecek bir Türkiye, yukarıda belirtilen dış güçlerin işine gelmez. Bilakis bu kurumları kontrolü altına altına alan, her şeye tek başına karar veren bir adamın yönettiği bir ülkede, onu ikna ederek menfaatlerini tahakkuk ettirmeleri çok daha kolaydır.

Meselâ Rusya, ülkemizin ona ödemesi gereken on milyarlarca dolarlık doğalgaz alacaklarını seçimden sonrasına tehir etme yoluna gidiyor. Katar, BAE, Suudî Arabistan gibi petrol zengini devletler, seçimde eli güçlenmesi için ülkemizin yönetimine on milyarlarca dolarlık borç veriyorlar. Bu borçların karşılığında onlara ne tavizler verildiği bilinmiyor.

Önümüzdeki seçimde Millet İttifakının işinin kolay olmayacağı açıktır. Zira karşısında seçimi ne olursa olsun kazanmaya kararlı bu yolda insaf, hukuk ve kural tanımayan bir iktidar var.

İktidar, devlet kaynaklarını, makamlarını ve kamu kaynaklarıyla beslenen büyük, etkili bir medyayı tek taraflı olarak kendi lehine kullanmanın yanı sıra, dış güçlerin maddî ve manevî desteklerini arkasına alarak seçime -muhalefete göre- çok avantajlı bir pozisyonda girmeye hazırlanmaktadır.

Bu durumda Millet İttifakı, yetersiz maddî imkânsızlıklar içinde, zayıf bir medya desteğiyle zor bir seçim mücadelesi yapmak durumunda kalacaktır.

Ancak iktidarın Millet İttifakından başka, etkili, belki seçimi kaybetmesine sebep olacak kuvvetli diğer bir rakibi; 20 yılın sonunda yanlış politikalar sonucu ülkeyi derin ve bunaltıcı bir ekonomik krize sürüklemesinin sonucunda oluşan yoğun bir halk tepkisidir. İnsanlar yüksek enflasyonun yol açtığı hayat pahalığı altında ezilip geçinmekte zorlandıkça, şiddetli medya propagandası sebebiyle maruz kaldıkları hipnozdan uyanarak iktidardan desteklerini çekmeye devam ediyorlar. Merhum Süleyman Demirel’in ifadesiyle, ekonomik kriz ve boş tencerenin yıkamadığı hiçbir iktidar yoktur.

Elhasıl: Ufukta ülkemizi uçuruma giden yoldan geri çevirecek ve aydınlığa çıkaracak çok önemli bir seçim gözükmektedir. Millet İttifakı bileşenleri, bu seçimi kazanmaları için aralarına sokulmak istenen fitne tuzaklarını boşa çıkarmaları lazımdır. Onlar, tek adam rejiminin engellerine rağmen mevcut durumdan bizar olan toplumu demokrasi, adalet ve özgürlüklerin ortak paydasında birleştirmesini başarırlarsa, dış güçlerin heveslerini kursaklarında bırakmış ve demokrasiye giden yolda Türkiye’nin siyasî tarihine altın bir sayfa eklemiş olacaklardır.