Bu sebeple kişi başkaları ile yarışma yerine kendisi ile yarışmayı tercih etmeli ve Peygamberimizin (asm) “İki günü eşit olan zarardadır” hadisine uygun şekilde her gün ilerleme kaydetmeye çalışmalıdır.

Çalışmalarınıza “çalışma zorluklarını yeneceğim”, “başarılı olacağım” ve kesinlikle başaracağım diye başlamalıyız. Başarı insan fıtratının gereği ve bir kabiliyet sonucu olmaktan ziyade çalışma ve gayretin ürünüdür. Eğitim sonunda elde edilen bir davranış değişikliğidir ve bir sonuçtur. Bu özelliği kazanmaya çalışmak gerekir. İnsan bunu gayreti ve tembelliği yenmesi ile kazanır ve alışkanlık haline getirir.

Başarı illa istenen sonucu elde etmek değildir. Kişi istenen sonucu elde edemezse veya olumsuz bir sonuçla karşılaşırsa gayretini ve çabasını daha da arttırmalıdır. Başarısızlık sebeplerini bularak bunların da hakkından gelmek için yeni bir çaba ve gayretin içine girmelidir. Başarısızlığı bir tecrübe kazanımı olarak pozitif şekilde değerlendirmeli ve başarısızlıktan da istifade etmeye çalışmalıdır. Zira hiçbir çaba ve gayret sonuçsuz değildir. Zira yüce Allah “İnsana çalıştığının karşılığı vardır ve insan bunun sonucunu mutlaka görecektir” (Necm, 53:39–40.) buyurur. Allah hiç kimsenin emeğini zayi ederek bu vaadine muhalefet etmez. Ancak insan Allah’a güvenmemek ve çalışmayı terk etmekle kendi başarısını bizzat kendisi engellemiş olur.

İnsana “Azimli” ve “Gayretli” olmak yakışır. Azim ise insanın başarı alışkanlığına verilen isimdir. Azimli insanı melekler de insanlar da sever. Meleklerin ve insanların sevdiğini Allah da sever. Bu sebeple insan korkak olmamalı, kararlı, azimli ve cesaretli olmalıdır. Başarısızlık korkusunu yenerek Allah’a güvenip çalışmaya devam etmelidir.

Çalışma da çalışarak kazanılan çok güzel bir alışkanlıktır. Çalışma alışkanlığı ise insana pek çok faydalı kazanımlar sağlar ve insanı hem şeytanın şerrinden hem de nefsin günahlarından alıkoyar. Başarı alışkanlığını en iyi biçimde güçlüklerin üzerine bina edilmiş birçok zaferlerle öğrenilir. Başarı çabalarınız sırasında karşımıza çıkan güçlükleri yenmeyi de öğreniriz.

Bu sebeple başarısızlık ve güçlükleri cesaretle karşılamayı öğrenmeliyiz. Okurken anlamanızı engelleyen bütün etkenleri ortadan kaldırmalıyız. 

Şöyle ki:

1. Öğrenmeniz gereken konu için belirli bir yer ve zaman ayırınız.

2. Her konunun özelliğine göre zaman ayırınız.

3. Çalışmak için ayırdığınız zamanı, dikkat dağıtıcı etkenlerden arındırınız.

4. Ödevleriniz için ayrı ve yeterli zaman ayırınız.

5. Ödevlerinizi mümkün olduğu kadar önceden hazırlamaya gayret ediniz.

6. Yorulduğunuzu, fark ettiğinizde dinlenmeye de zaman ayırınız.

7. Televizyon, internet, gezi ve oyun için gereğinden fazla zaman ayırmayınız.

8. Çalışırken yardımcı kaynakları önceden hazırlayın ki; hemen bulasınız.

9. Bir metni ve veya konuyu ilk okuduğunuzda anlamaya çalışınız.

10. Okuduğunuz metnin ana düşünce ve yan düşüncesini bulup çıkarmaya çalışınız.

11. Ders dinlerken, çalışırken, okurken, önemli gördüğünüz yerleri not ediniz.

12. Sessiz okumayı alışkanlık haline getiriniz. Bu en verimli okuma şeklidir.

13. Yalnız okumuş olmak için okuyup kendinizi kandırmayınız.

14. Bir konuyu okurken her noktasını anlayarak ilerleyiniz. Anlamakta çok zorlandığınız kısımlar üzerinde de fazla beklemeyiniz; ikinci ya da üçüncü tekrarda nasıl anlaşıldığına eminim şaşıracak “ne kadar da kolaymış” demeden edemeyeceksiniz.