"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kelimelere anlam vermek

M. Fahri UTKAN
09 Ekim 2023, Pazartesi
Bir kelimenin geçtiği ibarede hangi anlamda kullanıldığı te’vil ile anlaşılır, tefsir ve şerh ile açıklanır. Aksi halde yanlış anlamlar ortaya çıkar.

Bir kelime, söyleyene, söyleyiş şekline, muhatabın sosyal, ruhi durumuna göre değişik anlamlara gelebilmektedir.

Bir kelime söylendiğinde herkes aynı anlamı verdiği gibi, bazen de birçok kişi farklı anlamlar verir. 

“Bir kelimenin işitilmesinde bir adam, bin adam birdir.” (Mesnevi Nuriye, Katrenin zeyli, s. 126)

“Kimse demez ayranım ekşidir. Siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hatta benim sözümü de ben söylediğim için hüsn-ü zannedip tamamını kabul etmeyiniz.”(Münazarat, s. 49)

Kelimeler bazen aynalarda (mesela hava aynasında) çok fazla sayıda (dinleyen kulaklar sayısınca) çoğalabilirler. Üstad Said Nursi bunu şu şekilde ifade ediyor: “Eşya ve şeyler arasında öyle münasebetler vardır ki, onları âyine gibi yapıyor. Herbirisi, ötekisini gösteriyor. Birisine bakıldığı zaman, ötekisi görünür. Meselâ bir parça cam büyük bir sahrayı gösterdiği gibi, bazen olur ki, bir kelime, uzun ve hayalî bir macerayı sana gösterir. Bir kelime, pek acip bir vukuatı senin gözünün önüne getirir, temessül ettirir. Yahut bir kelâm, zihnini alır; misali âlem-i misallere kadar götürür, gezdirir.” (İşârâtü’l-Îcâz, Bakara Sûresi 41 / 307 / 5. âyetin tefsiri. Beşinci Me’haz)

“Söylenilen bir kelam, bir cihetten mütekellime bakarsa birkaç cihetten muhatabına bakar. Çünkü muhatabın ahvalini nazara almak lazımdır ki, söylenilen söz o ahvalin iktizası üzerine söylensin.” (İşaratü’l-Îcâz, Bakara Sûresi 237 / 307 /26-27. ayetlerin tefsiri)

Bir söz söylendiğinde dinleyenler anladıkları farklı manalardan dolayı, o sözü söyleyeni tenkit etmesi uygun düşmez. Çünkü dinleyenlerin eğitim durumları, kültürleri, anlayışları farklı olabilir. 

Muhakemat, 11. Mukaddemede, Üstad, “Kelam-ı vahidde ahkam-ı müteaddide olabilir” der. Yani tek bir kelimede farklı farklı anlamlar-hükümler olabilir demektedir. Yine devamında, “Kaziye-i vahide müteaddid kazayayı tazammun eder” demektedir. Yani, tek bir hüküm, birçok hükümleri içerebilir.

Bazen de “…bir kelime ağızdan çıkar çıkmaz zahiren fenaya giderse de, Allah’ın izniyle kulaklarda, kâğıtlarda, kitaplarda milyonlarca misalleri kaldığı gibi, akıllarda da akıllar adedince manaları kalır.” (Mesnevi Nuriye, Lasiyyemalar, shf. 75)

Konuşmanın beliğ yani güzel olmakla beraber yerinde, hal ve makama uygun olması gerekir. Konuşurken anlaşılmayan kelimeler kullanmak, bir manayı belirten birçok kelime kullanmak da (lafızperestlik denen bir hastalık sebebiyle) konuşmanın hedefine varmasını engeller. Çünkü Üstadın dediği gibi “lafızperestlik bir hastalıktır; fakat bilinmez ki bir hastalıktır.” (Muhakemat, s.183)

Okunma Sayısı: 1509
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı