"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Son iki asrın ibret tablosu (1)

M. Latif SALİHOĞLU
08 Aralık 2022, Perşembe
Beşer tarihi itibariyle çok farklı, aynı zaman çok çetin bir zamanda yaşıyoruz. Bir başka ifade ile, umum ümmetin asırlardır şerrinden Allah’a sığındığı âhirzaman sürecinin-vetiresinin içinden geçiyoruz.

Mâkul ve makbul kaynaklardaki yorumlara-tevillere göre, bunun adı “dehşetli âhirzaman”dır.

Yaşadığımız devri aynı tâbirle yâd eden şahsiyetlerden biri de Bediüzzaman Said Nursî’dir. Sikke-i Tasdik-i Gaybî isimli eserinde (s.145) aynen şu ifadeyi kullanıyor: “Fitne-i âhirzamanın müddeti uzundur; biz bir faslındayız.” 

“Helâket ve felâket asrının adamı” olarak da isimlendirilen Üstad Bediüzzaman Hazretleri, âhirzaman faslının başlangıcını 1800’lü yılların başlarında Yeniçeri Ocağıyla bağlantılı olarak cereyan eden kanlı hadiselerle irtibatlı şekilde yorumluyor. Açıkçası, bizde aynı tarihi baz alarak kronolojik formatta ve özet halinde bir bilgi demeti hazırladık. Yakın tarihe meraklı olanların dikkatine arz olunur.

İşte, söz konusu o “helâket ve felâket devri”nin kronolojik tarzdaki fasılları ve o uzun zincirin ibretlik bazı halkaları:

*

1807-8: Tahttan indirilen Sultan III. Selim ile Sultan 4. Mustafa peşpeşe katledildiler. Yeniçeri Ocağına sızmış olan masonlar ve zındıka komitesinin kışkırtmaları sebebiyle yaşanan kanlı arenada, sıradaki tek veliaht Sultan II. Mahumud’u da öldürmek istediler. Ancak, bu emellerine naile olamadılar. Şayet o da katledilmiş olsaydı, Osmanlı’nın erkek nesli bitmiş olacaktı. Dolayısıyla, onun kurtulması ve tahta geçmesiyle birlikte, Osmanlı’daki hilâfet ile saltanatın ömrü yüz küsûr sene daha uzamış oldu.

*

1808: Sened-i İttifak imzalandı. Sultan II. Mahmud ve Sadrazam Alemdar Mustafa Paşanın iradesiyle, Rumeli ve Anadolu ayanları/yöneticileri İstanbul’da toplanarak, onlarla ilk defa olarak anayasal bazı vasıflar ihtiva eden bir anlaşma sağlandı. Ne var ki, bu hayırlı teşebbüs kâğıt üzerinde yazılı olmanın ötesine pek geçemeyerek akim kaldı. Merkezde çok şiddetli sancılanmalar yaşandı. Öyle ki, Sadrâzam Alemdar Paşa da saldırıların hedefi oldu ve Sened-i İttifak’tan iki ay kadar sonra (14 Kasım 1808) öldü, ya da öldürüldü.

*

1826: Yeniçeri Ocağı, “Vaka-i Hayriye” diye isimlendirilen bir kararla 15 Haziran 1826’da Sultan II. Mahmud’un iradesiyle ortadan kaldırıldı. Binlerce asker katledildi. Bu ocağın yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” ismiyle yeni bir ordu kuruldu. Bu ordu, Sultan Mahmud’un sevgili oğlu Sultan Abdulaziz’i önce hâll ile tahttan indirdi, hemen ardından da katletmiş oldu.

*

1829: Sultan II. Mahmud’un bir fermânıyla Fes ve kıyafet inkılâbı yapıldı. 3 Mart’ta ilân edilen bu fermâna “Kıyafet Nizamnâmesi” ismi verildi. Bu inkılâba direnen, yahut muhalefet eden binlerce insanın kellesi gitti.

*

1839: Bedirhanî destekli Nizip Savaşı. Tarihe Nizip Bozgunu olarak geçen bu çatışmada, Osmanlı kuvvetleri Mısır valisi M. Ali Paşanın kuvvetlerine mağlup oldu. Hadiseyi duyan Sultan Mahmut, kederinden vefat etti.

Aynı sene içinde Reşit Paşa öncülüğündeki Tanzimat Fermanı ilân edildi. Bu düzenlemeyi, Osmanlı’nın ömrünü uzatma çabası ve yenilik arayışı şeklinde yorumlamak mümkün.

*

1843-46: Bedirhanî aşiretinin Cizre ve çevresinde yapmış olduğu Nasturi katliâmı. Bedirhanîlerin Osmanlı merkezî hükümete karşı isyanı, çok kanlı bir şekilde bastırıldı. (1918’deki siyasî karakterli Kürt-Teâli hareketinin çekirdek kadrosunu, İstanbul’a yerleştirilen bu aristokrat ailenin efradı teşkil ediyor. Bir kısmı Kürtçü, bir kısmı da bilâhare Vasıf Çınar ve Cemal Kutay gibi Türkçü-Atatürkçü oldu. Bunlar da bir nevi Kürtlerin içindeki “dönme”ler.)

*

1853-56: Kırım Harbi. Kırım’ı koparan ve çok pahalıya mal olan bu savaş sonrasında, Osmanlı Devleti “Düyûn-u Umumiye” denilen ve yüz yıl süren o ağır yükün altına girmiş oldu.

*

1856: Islahat Fermanı. Tanzimat’ın devamı mahiyetinde olup, Hıristiyan dünyasına karşı nisbeten daha ezik bir üslûp ve ifade ile hazırlandı. Bu gelişmeyi de bir arayış çabası olarak tarif etmek mümkün.

(Devamı yarın)

Okunma Sayısı: 4349
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı