"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kader olur, söyleme!” üzerine

Mehmet ÇETİN
17 Eylül 2022, Cumartesi
“Allah da onlara hem bu dünyanın nimetlerini hem de ahiretin en güzel nimetlerini bağışladı. Çünkü Allah, güzel davrananları sever…” (Âl-i İmran, /148), ayetinin kalesine sığınarak işe başlamak, hayata her an, tazece besmele çekmek gerekir.

Ayetin nüzul tarihçesinde sitem var. Uhud Savaşı öncesi müşriklerden eman dilenmesi hatasında bulunanlara, tariz dolu telmih ile geleceğe de ikaz var. Sıkıntılı hâllerde çarenin maddî sebepleri, akıllıca aranırken esas kapının Müsebbibü’l-Esbab (sebeplerin Sebebi) olan Allah’tan dilemek ve Ondan yardım istemek olduğu, inşirah hazinesinin Onda olduğunu unutmamak gerekir.

Biz bu kısa girişin ardından kader meselesine dikkat çekmek isteriz ki, bu ayetin kısa tefsiri babından Mevlâna’ya ait olan şu ifade çok isabetlidir:

Dünyada olabilecek her bir olay için misal âleminde sayısız ihtimal uyur. Siz, ağzınızdan çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır.

Çekim yasası, iddiaları konumuz harici olup, karıştırılmamalıdır. “Kim samimiyetle istediği şeyde gayret gösterirse, elde eder.”, prensibi bu konuya müdahildir, lâkin “Kul fiilinin hâlıkıdır.”, yanlış düşünce ile de karıştırılmamalıdır. Kul talep eder, şartlarını yerine getirir, meşiet-i İlâhiye’ce münasip ise o talep gerçekleşir. Zira kader, hâkimdir, her şey şümulüne dâhildir.

Bir şeyin vücud bulabilmesinin ana şartlarının yani illet-i tammesinin harekete getirici motoru cüz-i ihtiyârîdir. Ehl-i Sünnet akidesine göre, Bediüzzaman’ın, “şart-ı adî” ifadesiyle yâd edilen insanın iradesi, eşyanın vücudunun gerçekleşmesine sebep kılınmıştır. Cenab-ı Hak, mutlak hâkimiyetinin izzet ve azameti gereği, kulun o zayıf cüz’î iradesini, küllî iradesinin ilgilenmesine, taallûkuna âdeta bir şart kılmış.

İşte bu noktadan denilebilir ki, kul olur olmaz şeyleri söylememeli, ihtimal ki kader olur! Zira küllî irade sahibi Allah manen der: “Ey kulum, tercihinle hangi şeyi istersen, seni ona ulaştırırım. Öyle ise sorumluluk sana aittir.”

Allah, vermeyi ister, o sebepledir ki istemeyi vermiş. Yukarıdaki ayetin başındaki “Allah da onlara hem bu dünyanın nimetlerini hem de ahiretin en güzel nimetlerini bağışladı. Çünkü Allah, güzel davrananları sever.”, genel manalı ifadeyi, hayatımıza geniş zaman kipiyle ders çıkaracak olursak şöyle demek mümkün: İlâhî nimetin bağışlanması güzel davranmaktan geçer ki davranışlarımız hakikaten çok ehemmiyetlidir. Bu, işin olumlu tarafı, bir de olumsuz tarafı vardır.

Ağızdan çıkan, bir dâvettir, icabeti şart koşar; bir sözleşmedir, icraatı vacip kılar. İsterseniz geçmişinize dönün de bir inceleyin. Başınıza gelenin hangisinde sizin parmağınız yok ki! “Ah”lar da “oh”lar da hep sizin talep ve tercihinizin eseridir. “Belâ, insanın diline bağlıdır.”, ikazı; “Etme kulum, bulursun, inleme kulum ölürsün!”, uyarısı yabana atılmamalıdır. En iyisi mi “güzel görelim, güzel düşünelim ve hayır konuşalım!”, diyelim, yoksa susalım ve müsbet hareketin, insanı istikamete sevk ettiğini unutmayalım, ne dersiniz?

Okunma Sayısı: 7008
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    17.9.2022 08:47:41

    Bir şeyin vücud bulabilmesinin ana şartlarının yani illet-i tammesinin harekete getirici motoru cüz-i ihtiyârîdir. Ehl-i Sünnet akidesine göre, Bediüzzaman’ın, “şart-ı adî” ifadesiyle yâd edilen insanın iradesi, eşyanın vücudunun gerçekleşmesine sebep kılınmıştır." Diyorsunuz. Evet, bu öyle olduğu gibi, bunun birde diğe yönü var. O da şudur ki: Cenab-ı Allah'ın da o seyi irade etmesi çok defa insanın iradesi istikametinde de olsada, bazan Allah ın insanı kötülukten alıkoyması (ata kanunu)şeklinde edebilen rahmeti,insanın bazı egilimlerinin fiili hale gelmesine mani olur. Bu sizin ifade ettiğniz gibi güzel bir söz olabilir, sadaka olabilir veya Cenab-ı Allah'ı hoşnut edecek güzel bir fiil olabilir.

  • Cemal Özkaya

    17.9.2022 04:14:37

    Ahir zamanda geleceği haber verilen dehşetli şahısların haber verilenleri haber verildiği gibi ve haber verildiği tarihte yapmış olmaları celcelutiyede haber verilenlerin şaşmadan gerceklesmesi hakkında ne diyeceksiniz. İsimler ve olaylar net belli.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı