"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İki ayrı Türkiye mi var?

Mehmet KARA
31 Ocak 2022, Pazartesi
Ülke ekonomisini krizle ifade etmek artık yeterli değil.

“Orta direk” diye tabir edilen bir kesim artık kalmadı. Ya çok fakir ya da çok zengin kesim kaldı. Geçen yılın sonunda 20 Aralık’ta dövizin anormal artışından sonra “kur koruma TL vadeli hesabı” diye bir ekonomik modele geçildi, ama dolar o gece ne düştüyse orada kaldı. Akaryakıt fiyatları doları da solladı.  

Böyle bir durumda “alınan karar gereği” Meclis geçtiğimiz hafta çalışmadı. Bu yüzden haftanın gündemini belirleyen genel başkanların grup toplantıları da olmadı. Ama ülkenin gündemi ekonomik kriz… 

Meclis’in çalıştığı günlerde iktidar ve muhalefet partilerinin vekilleri 1 dakikalık gündem dışı konuşmalarında adeta iki farklı Türkiye’den bahsediyorlar. 

Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, Türkiye’nin, ilk defa, krizlerin altında ezilen değil; krizleri yöneten, hatta krizleri fırsata çeviren bir ülke konumu hâline geldiğini söylerken, ihracat rakamlarında tarihî rekorları anlatıyor ve “Liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde dünyanın 10’uncu büyük ekonomisi olma yönünde yürüyüşümüz büyük bir kararlılıkla devam edecektir” diye konuşuyor. 

Uşak Milletvekili Özkan Yalım, yeni yılla birlikte özellikle otogaz, mazota ve benzine yüzde 40 zam yapıldığını, cumhuriyet tarihinin en büyük zammının elektriğe geldiğini, meskenlerde kullanılan elektriğe yüzde 127 yapıldığını söylerken, Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir’in akaryakıt ve gübre zamlarıyla zor günler geçiren çiftçilerin durumunu; “1 ton gübre fiyatı neredeyse 1 dönüm arazi fiyatına eş değer oldu” sözüyle özetliyor. 

Bütün bu sözleri okuyunca insanların aklına “İki ayrı Türkiye mi var?” sorusu geliyor. Artık siz karar veren iktidar milletvekilinin tarif ettiği Türkiye’de mi yaşıyorsunuz, yoksa muhalefet partisinin milletvekilinin anlattığı ülkede mi?

*** 

GÖZE BAKARAK

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, göreve geldiğinden bu yana gerek sorulara verdiği cevaplarda gerekse de ekonomik konuları anlatırken misallerini hep “göz” üzerinden veriyor.  

Karşısındaki spikere “gözlerime bakın ne görüyorsunuz?” ile başlayan “göz”lü sözlere bir de “Esnafın gözünün içine bakayım, AK Parti’ye mi oy verdi, muhalif mi görürüm”ü ekledi. 

Doğalgaz, elektrik ve akaryakıt başta olmak üzere iğneden ipliğe gelen zamlardan sonra esnafın yüzüne nasıl bakar onu bilemiyoruz, ama bakanın gözlere bakarak bunu nasıl anladığını da merak ediyoruz doğrusu… Özel bir yetenek olsa gerek… 

*** 

NEDEN SORUSUNUN CEVABI NEDİR? 

5N1K bir gazetecilik terimidir. Haberin öğelerini oluşturan, 5N (ne, ne zaman, nasıl, neden, nerede) iken 1K’da (kim) sorularını ihtiva eder.  

Bunu şunun için söylüyoruz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeni ekonomik modeli tarif ederken, “ne yaptığımız, niçin yaptığımızı, nasıl yapacağımızı, nereye gittiğimiz, nereye ulaşacağımızı biliyoruz” diyor. Burada 5N1K’da 5 sorunun cevabı var, ama “neden?” sorusunun cevabı yok.  

Akaryakıt, elektrik ve doğal gaza büyük oranda zam yapılmasından sonra asgarî ücretli, emekli başta olmak üzere dar gelirliler zor günler geçiriyor. Ucuz ekmek almak için insanlar saatlerce kuyrukta bekliyor, ucuz yağ kuyrukları oluşuyor. Buna bir de sanayiciyi milyonlarca dolar zarara uğratan elektrik ve doğal gaz kesintisini eklersek önümüzdeki aylarda hayatın daha da zorlaşacağı görülüyor.  

Her geçen ay bir sonraki ayı aratacak. Zaten Maliye Bakanı Nebati de Ocak ayında enflasyonun pik yapacağını söylerken bu senenin zor geçeceğini itiraf etmişti. Merkez Bankası’nın yüzde 11.4’lük enflasyon tahmini yüzde 23.2 olarak güncellemesi ile yine Sayın Nebati’nin yıl boyu enflasyonun yüzde 40 olarak devam edeceğini söylemesine bakılırsa milleti daha zor günler bekliyor. 

Hakikaten insan “hükümet yeni model ile ne yaptığını, niçin yaptığını biliyor mu?” diye düşünmeden edemiyor. Bir de cevabı verilmeyen “neden” sorusunun cevabını nasıl vereceklerini merak ediyoruz. 

*** 

DÜNYAYI TANIMAK MI İSTİYORLAR? 

Vatandaşların yurt dışında yaşamak veya okumak isteyip istemedikleri doğrultusunda yapılan araştırmanın sonuçları çok çarpıcı, Buna göre; seçmenin yüzde 53’ü yurt dışında yaşamak istediğini söylüyor. Yüzde 45’lik kesim ise yurt dışında yaşamayı veya okumayı istemediğini ifade ediyor. 

Yurt dışına gitmek konusunda yapılan başka araştırmalarda bu oranın çok üzerinde sonuçlarda çıktığı görülüyor. 

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal bu konuda, “Bu ülkenin en temel problemi yetişmiş insan gücünün ülkesine küsmüş olmasıdır” diyor. 

Bu araştırmayı görünce Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan’ın, “Bu ülkede insan, ülkeyi terk etmek için can atıyorlar, ne oldu bize böyle?” sorusunu hatırladık. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in, bu türden haberlere karşılık, “Türkiye’den kaçmak istiyorlar’ diye bakmamak lâzım. Dünyayı tanımak istiyorlar” sözü havada kalıyor. 

Belki dünyayı tanımak için yurt dışına giden oluyor, ama çok büyük bir kısmı işsizlikten gidiyor. Çalışma Bakanı’ndan beklenen gerçekleri ve insanların yurt dışına neden gitmek istediğini görüp işsizliğe çare bulmaktır. Yoksa gezmeye gidenleri Turizm Bakanımız düşünür. 

Gerçekler gün gibi ortada. Onunla yüzleşildiği ölçüde çare bulmak daha kolay olur.  

*** 

KULAĞA KÜPE 

“Huzurlu bir hayat için dinleten değil dinleyen, yargılayan değil anlayan, eleştiren değil hoş gören, kavga eden değil affeden olun.” (Süleyman Demirel) 

Okunma Sayısı: 1920
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Negünekaldım

    31.1.2022 08:30:01

    Hiç kimse kusura bakmasın Akp artık milletin aklıyla alay ediyor dalga geçiyor her ne olursa olsun bu millet bizi seçmekten vaz geçmez diye düşünuyor bence haksızda sayılmazlar baksanıza bu kadar berbat bir yönetim ve berbat icrata rağmen anketlerde cumhur ittifakının oy oranı yüzde kırklarda gözüküyor bu nasıl izah edilir bu desteği kim veriyor uzaylılarmı verıyor hayır bu ağlayıp sızladığini sandığımız millet veriyor bu ne yaman çelişkidir benim aklıyor ,anadoluda amiyane bir tabir vardır Gelin baba evinden çıkarken çok ağlayıp üzülüyormuş baba yüreği dayanamamı ş kızım istersen gitme kal demiş ,Gelin yok baba hem ağlarım hemde giderim demiş.Hiç kimse kusura bakmasın millet hem sızlanıyor hemde cumhur ittifakına yüzde kırk gibi bir oranla destek vemeye devam ediyor.İstanbul,Ankara gibi seçilen Akp li belediye başkanları metal yorgunluk bahanesiyle Reis tarafından görevden alınırken 20 yılın sonunda kendilerinin geldiği metal yorgunluk hiç gündeme bile gelmiyor .NİYE Kİ ?

  • Hüseyin İlhan

    31.1.2022 02:04:12

    Maalesef necis siyasette dünyada rakipsiz gezegenelr hatta astoritler liderinin elinden bir çocuk mikrofonu kapmış(aman çok dikkat edelim bu ülkeyide kaptırıyor)ve milyonların oy verdiği bir insana hakaret etti-riyor. Buna dair bir arkadaşaım merhum DEMİREL ile ilgili bir anekdotu paylaştı.DEMİREL bir mitingde Ecevit resmi ile duran çocuğu yanına çağırıyor.Ne istiyorsun deyince,çocuk ,Ecevit'e selam söylemek istiyorum der ve mikrofonu çocuğa verip Ecevit'e selam söylemesini sağlar. İşte geçmişde rakip siyasetçiden ibret alınacak ders.Ama ibret alacak kapasite,seciye ve seviye yoksa napalım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı