"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaruret mi, tercih mi?

Mehmet KARA
09 Mayıs 2016, Pazartesi
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “MKYK’da takip edilen yöntemi refik olma (yol arkadaşlığı) özelliğiyle bağdaştıramadım.

Hem refiklerin hem benim bir muhasebe yapmam gerekiyordu. Refik yerine genel başkan değişimi daha doğru olacaktı” diyerek kongre tarihini açıklamayıp genel başkanlığı da aday olmayacağının açıklamasından çok dersler çıkarması gerekenler var.

Davutoğlu’nun “benim tercihim değil, zaruret” açıklamasından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan AKP’li milletvekilleri ile görüşmesinde “Başbakanın takdiri” demesi de kafaları karıştırıyor.

Davutoğlu daha iki ay önce ”AK Parti’de lider benim; bizde öyle sık sık kongre olmaz” demişti. Peki ne değişti? Bu sayede liderin de kim olduğu görülmüş oldu? Bir AKP’li vekil televizyonda, “Biz genel başkan seçeceğiz, liderimiz belli” dedi. Seçilecek kişi de bunu göze alıp gelmeli. Öyle uluorta beylik lâflar etmemesi gerekiyor. Çıkan sonuç bu…

AKP’DE FORMÜL

Davutoğlu’nun MKYK’da yetkilerinin tırpanlanmasından sonra grup toplantısında yaptığı “sert konuşma” sırasında yüzünün takındığı tavır hiç unutulmayacak. 28 dakika gibi Davutoğlu için çok az sayılabilecek konuşmasını yaptığı saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başdanışmanı olan Mustafa Akış’ın paylaştığı bir tweet aslında Erdoğan-Davutoğlu görüşmesinin nasıl geçeceğinin bir işareti oldu.

Daha önce de Davutoğlu ve Kurtulmuş tweetleriyle dikkat çeken Akış, twitter üzerinde “Türkiye= RTE= Ak Parti” yazan bir not kâğıdı paylaşarak “İster sağdan oku; ister soldan oku. Şu an durum bu” diye yazmıştı. Neticede görüldü ki, AKP’de son söz Erdoğan’a ait. 

Ancak bizim anlayamadığımız, formüldeki “Türkiye=RTE” oldu. Neden fani olan bir kişi Türkiye için eşit olsun ki? Sayın Akış bu durumu nasıl izah eder acaba?

ÖNCELİKLER SIRALAMASI GARİPLİĞİ

Bu arada Davutoğlu’nun kongre tarihini açıkladığı toplantıda bir taraftan “Son MKYK’de yaşananları, takip edilen yöntemi refiklerim olması hasebiyle yakıştıramadım” deyip diğer yandan kimseye kırgın olmadığını söylüyor. Öte yandan “öncelikler hukuku” sıralaması da ilginç. Sıralama şöyle, Tayyip Erdoğan, parti, ülke, vatan en sonunda da gönül coğrafyası…

Sıralama sizce de garip değil mi?

BIRAKILAN BIYIKLARIN SEBEBİ NE OLA Kİ?

22 Mayıs’ta yapılacak olan AKP olağanüstü kongresinde Davutoğlu aday olmayacağını açıklar açıklamaz “aday tahmini” hemen başladı. 3B (Bekir Bozdağ, Berat Albayrak, Binali Yıldırım), Yalçın Akdoğan, Mahir Ünal gibi isimler şu anda genel başkan adayları arasında geçiyor. 

Bu kişilerin isimleri dolaşırken, bu isimlerin birbiri ardına bıyık bırakmaları da dikkatlerden kaçmıyor. Önce Yalçın Akdoğan bıyık bırakmıştı, onu Bekir Bozdağ takip etti. Adaylar arasında ismi pek gündeme gelmese de Efkan Âlâ’da bıyık bırakan bakanlar arasında. Bize sorarsanız iyi de yaptılar…

Genel Başkan adayı olarak bıyık kıstası var mı bilemiyoruz, ama adayın düşük profilli olacağı kesin, onu biliyoruz. Aday olamazlarsa bıyıklarını kesecekler mi, yoksa kalıcı mı olacak? Onu da 22 Mayıs öncesinde görürüz.

MÜHÜR SİPARİŞİ NEYİN İŞARETİ?

İktidara yakın gazeteciler “erken seçim yok” deseler de bu hazırlıklar yapılıyor olması da soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Meselâ, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) 450 bin adet “tercih” mührü için ihale başlatmış. Yaşanan bu gelişme, “başkanlık” için referandum ya da erken seçim hazırlığı yapıldığı yorumlarına sebep oldu. Bu yorumlar yapılmaya başlanınca Yüksek Seçim Kurulu hemen bir açıklama yapıp, daha önce kullanılan kaşelerin önemli kısmının hasar gördüğünü, bu ihalenin stokları belli seviyede tutmak için rutin uygulama olduğu belirtildi, ama tartışmalar bitmedi… Bekleyip görelim stok mu, yoksa en geç Kasım’da bir erken seçim mi?

ŞİMDİ PABUÇ BIRAKMADI MI?

Başbakan Davutoğlu partisinin grup toplantısında sert yüz ifadesiyle internette yayılan ve kimin yazdığı hâlâ belli olmayan pelikan dosyası için şöyle demişti: “Sanal şarlatanların ameliyat girişimlerine pabuç bırakmayız…” Son gelişmelerden sonra pabuç bırakılmamış mı oldu, yoksa pabuç mu bırakıldı? 

BAŞBAKAN DEĞİL MİYDİ?

Cemil Barlas televizyon programın da, “Davutoğlu’nun en büyük hatası Başbakan olmaya çalışmak, ben Başbakan olsam Beştepe’nin kapısından çıkmam…” demiş…

20 aydır Davutoğlu Başbakan değil miydi? Biz mi yanlış biliyorduk…

Okunma Sayısı: 2434
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • CESUR ADAM

    9.5.2016 08:19:26

    OMURGASIZ YUMUŞAKÇALARIN bol olduğu yerde bu yaşananlar tabii haldir.DÜN DÜNDÜR,BUGÜN BUGÜNDÜR diyen siyasetin beyefendisi,milletin medar-ı iftiharı,barajlar kralı merhum SÜLEYMAN DEMİREL 2 alf söyleyip o sözünü tatbik eden yumuşakçalara ithaf olunur.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı