Mahallî seçimlerden çıkan sonuçla ilgili yorum, analiz ve değerlendirmeler yapılmaya devam ediyor. Genel seçim havasında geçen kampanya, sonucu itibariyle de genel seçim kadar etkili oldu.
Seçim sonucu hem iktidar hem muhalefet açısından büyük bir sürpriz oldu. AKP ağır yenilgi alırken, kurulduğu günden bu yana ilk defa ikinci parti oldu.
Aslında seçim kampanyalarında ilk defa olan vatandaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuştuğu meydanlarda, “İsrail’le ticaret Filistin’e ihanet” pankartı açması, bakanlara sloganlarla bunun hatırlatılması, Erdoğan’ın İstanbul mitingine katılımın düşük olması ve alanın dolmamasına dikkat çekerken, “Şu anda karşımda 650 bin kişi var. Biz bu meydanda 1,5 milyona alıştık” sitemi seçim sonucunun bir habercisi gibiydi.
***
ANKARA VE İSTANBUL SEÇİMİNİN DERSİ
Ankara ve İstanbul Belediye başkanlıkları seçimi iktidara büyük ders verici nitelikteydi. Ankara’da oylar neredeyse ikiye katlanırken İstanbul’da yüzde 12’lik puan farkı oluştu. Hem de, Erdoğan’ın bütün seçim meydanlarında “İstanbul’da ne kadar akraba-ı taallukatınız varsa arayın” diyerek İstanbul adayları için oy istemiş olmasına rağmen…
Bir bakıma, açılışını yaptığı yerden habersiz, seçimleri “Gazze’deki mazlumlar sevinecek” diyerek istismar eden, kilometreyi adım sayarak küçümseyen anlayışa millet tepkisi göstermiş oldu.
Seçim kampanyalarında birçok dikkat çekici olay vardı ama Erdoğan’ın Saray’dan canlı olarak katıldığı bir programda deprem konutlarının teslim töreninde yaşananlar aslında seçim sonucu etkileyen olaylardandı. Erdoğan depremzedeye soruyor, “Dairenizi gördünüz mü?” Depremzede kadın cevap veriyor: “Şu ana kadar görmedik.” Yanındaki AKP’lilerin uyarmasından sonra, “Gördük, çok güzel” demesi canlı yayınlanınca bütün ülke izlemiş ve yalan ortaya çıkmış oldu.
***
KARİZMA DA TEHDİTLER DE İŞİ YARAMADI
Erdoğan’ın kendi kendini överek, “İşte karşınızdayım, karizma desen var, icraat desen var” demesi de seçimi kazanmaları için yeterli olmadı.
Tarafsız olması gereken devletin televizyonu ve ajansının tek taraflı yayınları İstanbul’a cumhurbaşkanı başta olmak üzere 17 bakan ile tam saha yaptığı seçim çalışmaları, meydanlarda “Oy vermezseniz hizmet alamazsınız” tehditleri sonuç vermedi. Görüldüğü kadarıyla da ters tepki. Hatta Erdoğan’ın “Benim için bu bir final, son seçimim” diyerek yeni bir mağduriyet oluşturma çabası ortaya kondu.
Millet bunlara prim vermedi ve sözünü söyledi. Sonuç itibariyle ağır aksak olan demokrasimiz için de ileri bir adım atılmış oldu.
10 ay önce yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı yüzde 49.5, Millet İttifakı yüzde 35 oy alırken, 31 Mart seçimlerinde Cumhur İttifakı (AKP-MHP) yüzde 40’u bulamadı, CHP yüzde 37.77 oy aldı.
CHP’nin bu oyu tek başına tek başına aldığını söylemek doğru olmaz. Doğru olan bu oylar genel seçimler öncesinde oluşturulan Millet İttifakının neticesidir. Millet ittifakını oluşturan partilerde aday çıkarttılar ama ittifakı desteleyen vatandaş kazanabilecek adaylara oy verdi. Yani, sandıkta kazanan milletin ittifakı oldu.
Seçim sonuçları daha önce Millet ittifakında olan fakat bu seçimde tek başına giren partilerin de içini karıştırmış görünüyor. İYİ Parti ve DEVA partileri olağanüstü kongre kararı alırken, diğer partilerin de bu yıl içinde kongre yapması bekleniyor.
***
ASIL YORUM…
Bu sonuçları hakkında birçok farklı yorum yapılabilir.
Ekonomik kriz, emekliye ve asgari ücretliye verilen açlık sınırının altında maaş, hürriyetlerin kısıtlanması, adalet ve hukuk alanlarında gerileme, enflasyon sonuçta etkili olduğu söylenebilir.
Genel olarak değerlendirildiğinde ise millet tek adam rejimine “hayır” demiştir. Tabiî anlayabilene…