Uykusu kaçmıştı.
İlk defa böyle oluyordu, normalde gözlerini kapatırdı ve açtığında gün ışığı olurdu. Saatlerin nasıl geçtiğini bile anlamazdı. Bugün gözlerini kapatsa da hemen geri açılıyordu. Gündüz çok uyumuştu ve vücudu tekrar uyumak istemiyordu. Odasının ışığını açtı ve ilk önce kitap okudu, sonra resim çizdi, ama bir saat bile geçmemişti.
Yatağına tekrar yattı ve hayaller kurmaya başladı. Hayalinde yemyeşil çimenlerde koşuyordu. Ellerini uzatsa sanki çimenlere dokunacak gibiydi. Sonra kuzuları gördü karınlarını doyuran ve inekleri ve daha birçok hayvan.
Gözlerini kapattı hayalinde ve açtığında gün ışımış ve sabah olmuştu. Ellerini yüzünü yıkarken uykunun ne kadar değerli olduğunu yaşayarak öğrenmişti. Annesine anlatırken hayalinde canlandırdıklarının aslında rüya olduğunu fark ettiğini söylemişti.
Arkadaşlar uyku, vücudumuzun dinlenmesi ve kendini yenileyebilmesi için Allah’ın bizler için verdiği en güzel nimetlerden birisidir. Bu yüzden uykumuz bizim aslında şarj makinemizdir.