ABD’li Cato Enstitüsü ve Kanada’nın Toronto şehrinde bulunan benzer bir kuruluş olan Fraser Enstitüsü, 2008’den bu yana “İnsanî Hürriyet Endeksi”ni yayınlamaktadır. İnsanî Hürriyet Endeksi başlıca “kişisel, medenî ve ekonomik hürriyetleri” kapsamaktadır. İnsanî Hürriyet “fertlerin onurunu tanıyan, zorlayıcı ve kısıtlamanın olmaması” şeklinde tanımlanan “sosyal bir kavram” biçiminde nitelendiriliyor.
İnsanî Hürriyet Endeksi 2021 Raporu “dünya nüfusunun yüzde 98.1’ini temsil eden küresel anlamda 165 ülkenin verilerinden oluşan en kapsamlı hürriyet endeksi” şeklinde kaydediliyor. Son yayınlanan Rapor’da sırasıyla “Şahsî Hürriyet, Ekonomik Hürriyet ve İnsanî Hürriyet” kriterlerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre ilk 17’ye giren ülkeler “İsviçre, Yeni Zelanda, Danimarka, Estonya, İrlanda, Kanada, Finlandiya, Avustralya, İsveç, Lüksemburg, Hollanda, İzlanda, Norveç, Birleşik Krallık, ABD, Almanya, Japonya”dır. Zikredilen ülkeler arasında endeks değerlendirmesinde, virgülle ifade edilen çok küçük puan farkları bulunmaktadır.
Nüfusunun yüzde 51’i Müslüman olan Bosna-Hersek, Rapor’da 67’inci sırada yer alırken, çoğunluğu İslâm’a mensup Malezya ise sıralamada 82’nci olmuştur. 2021 Yılı Raporu’nda Türkiye de, 2018-2019 yıllarına göre 6 basamak gerileyerek genel sıralamada 139’uncu olmuştur. Bir de Türkiye “Kişisel Hürriyet”lerde 5.25 puanla 148’inci; “Ekonomik Hürriyet”lerde 5.97 puanla 139’uncu; “İnsanî Hürriyet”lerde de 6.46 puanla 116’ncıdır.
Türkiye, 2021 Yılı Raporu’nun “Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Derecelendirmesi”nde 19 ülke arasında ise, 10’uncu sırada yer almıştır. Bölge sıralamasında “Şahsî, Ekonomik ve İnsanî Hürriyet”ler sıralamasında ilk 10 ülke “İsrail, Ürdün, Lübnan, Tunus, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Fas ve Türkiye” şeklindedir.
2021 Yılı Raporu’nda, sıralamadaki ilk Müslüman ülke Bosna-Hersek 67’nci, Malezya da 82’ncidir. Türkiye’nin ise 139’uncu olması Rapor’un “Dinî Hürriyet”ler kriteri açısından düşündürücüdür. Türkiye, Rapor’un ilk yayınlandığı 2008’de “Dinî Hürriyet”lerde 6.5, 2009’da 7.2, 2010-2011-2012’de 7.0, 2013’de 6.5, 2014’te 6.0, 2015’te 6.1, 2016’da 5.5, 2017’de 4.1, 2018-2019’da 4.2 puanlamayla değerlendirilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin, “Dinî Hürriyet”lerde, 2008’e oranla 2.3 puan gerilediği görülmektedir. Elbette bu gelişme, bizleri, kişilerin dinî yaşayışları hakkında düşünmeye sevk etmektedir. Ayrıca Türkiye’nin 2008’deki “Medya Hürriyeti” puanı 6.2 iken, bu puan 2019’da 2.5’e düşmüştür.
2019 Yılında yayımlanan “İslâmilik Endeksi” ile 2021 yılı “İnsanî Hürriyet Endeksi” karşılaştırıldığında “Dinî Hürriyetler, dinin ve İslâm’ın yaşanması” hususlarında benzerlikler göstermektedir. Endeks’in sonuçlarına göre Yeni Zelanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada, Avustralya gibi Batılı gelişmiş ülkeler, Endeks’in kıstaslarını gerçekleştirebilen ilk 10 ülke arasında yer almışlar. Diğer taraftan Müslüman ülkelerden Birleşik Arap Emirlikleri 45, Endonezya 64, Bahreyn 70, Tunus 86, Türkiye 95, İran 125, Mısır 137, Libya 147 ve Yemen 153. Sırada yer aldı. Bununla birlikte ABD 25, Yunanistan 46 ve Bulgaristan 57. Sırada bulunarak Türkiye’yi, Endeks’te geride bıraktılar. Daha önceki yıllarda yapılan İslâmilik Endeks’lerinde de Batılı ve gayr-i Müslim ülkeler, Müslüman ülkeleri açık ara geride bırakmışlardır.
İşte tam da burada Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ isimli kitabında “Bu asrın Kur’ân’a şiddet-i ihtiyacını hissetmekte İsveç, Norveç, Finlandiya’dan geri kalmamak size elzemdir” diyerek, İslâmîlik Endeksi’nin sonucunu 70 küsûr sene önce bizlere haber vermiştir. Bediüzzaman devamında “belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir” şeklinde uyarısını yaparak, bizlerin de sorumluluğunu hatırlatıyor (Yeni Asya, 26.10.2019, İslâmilik Endeksi ve Bediüzzaman).
Hem “İnsanî Hürriyet Endeksi” hem de “İslâmîlik Endeksi” gibi uluslar arası değerlendirmelerde, muhtelif alanlardaki hürriyetleri arttırabilmemiz için “demokrasi, hürriyetler, insan hakları ve hukukun üstünlüğü”ne daha fazla önem vermeli ve pratiğe geçirebilmeliyiz. Aslında bu “İnsanî ve İslâmî hürriyet” durumunun “Îmanî” yönü de gözden kaçırılmamalıdır. Yine Said Nursî, Münâzarât adlı eserinde “demek, îman ne kadar mükemmel olursa, o derece hürriyet parlar. İşte, Asr-ı Saadet” diyerek örnek hayat tarzını gösteriyor.