"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir 12 Eylül hatırası

MUSTAFA BALIKÇI
12 Eylül 2021, Pazar
1980 yılı Ekim ayının son günleri. Yer; Edirne ilinin İpsala İlçesi. Ben o yıllarda Toprak Mahsulleri Ofisi kurumunda bekçi olarak çalışıyordum. 12 Eylül darbesini orada bizzat yaşadım. Orada yaşadığım bir hatıramı sizlerle paylaşmak istedim.

Bir gece, 16/24 nöbetimi diğer bekçi arkadaşa devredip evime dönüyordum. İlçe girişinde, tam da İpsala tabelâsının olduğu yerde, bir polis aracı ve iki polis memuru durduğunu gördüm. Yanlarından geçerken, polis memuru önüme geçerek, “Dur bu saatte nereden geliyorsun?” dedi.

Ben de cevaben; “Ben T.M.O. bekçisiyim, nöbetten geliyorum” dedim. “Görev kâğıdın var mı?” dedi. (O günlerde Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından sokağa çıkma yasağı konmuştu. Bu münasebetle kurumumuz tarafından bekçilere görev kâğıdı verilmişti.)

“Evet var” dedim ve cebimden çıkarıp kendisine verdim. Bakıp inceledikten sonra “Nüfus kâğıdını ver” dedi. Onu da inceledikten sonra, elimde taşıdığım torbamı görünce; “O torbada ne var?” diye sordu. Ben de “Ne olacak kumanya torbam, tabak, çatal falan” dedim.” “İçindekileri çıkarıp arabanın üzerine koy” dedi. Ben de torbada bulunan, çatal, kaşık, tabak, bir parça ekmek ve bir de okumakta olduğum kitabı çıkarıp arabanın üzerine koydum.

Görevli polis memuru, kitabı görür görmez; “Ne kitabı bu?” dedi ve arabanın farına tutarak, kapağındaki iri yazı ile SAİD NURSÎ ismini görünce; “Bu kitabı niye okuyorsun, bu kitap yasak!” diye bağırdı. Ben “Hayır yasak değil, bu kitabı Yeni Asya Yayınları basmış, yasak olsa basabilir miydi? Hem yazarı da meşhur tarihçi Cemal Kutay. (Otarihlerde Yeni Asya Yayınları, Cemal Kutay’ın “Günümüzde Bir Asr-ı Saadet Müslümanı SAİD NURSΔ isimli bir kitabını yayınlamış idi.)

Yine memur “Neden bu kitabı okuyorsun, başka kitap yok mu?” diye üsteledi. “Başka kitap da okuyorum şimdi de bunu okuyorum.” dedim. “Ben bu kitabı sıkıyönetim komutanına vereceğim” dedi. Bana o anda birden gelen cesaret ile, “İstersen Kenan Evren’e ver, bu âlimimizi herkesin tanıması lâzım!” dedim.

Sonra bununla da yetinmeyerek ne yaptı biliyor musunuz? Benim yemekten kalan bir parça ekmeği eline aldı ve param parça yaptı her tarafa kırıntılar dağıldı, içinde ne arıyordu silâh falan mı yoksa ne? Fakat o mübarek ekmeği parçalayıp kırıntıların yerlere kadar dökülüp saçılması görüntüsü 41 yıldır hâlâ gözümün önünden hiç gitmiyor.

Neyse daha sonra, bana dönerek; “Nüfus kâğıdını da alıyorum” dedi. Ben “Nüfus kâğıdını alma. Sokağa nasıl çıkacağım” dedimse de dinletemedim. “Peki nüfus kâğıdımı ne zaman ve nereden alacağım?” diye sordum. Tarih 26 veya 27 Ekimdi 2-3 gün sonra Cumhuriyet Bayramı idi. “Pazar günü Cumhuriyet Bayramı, adresi yaz o gün saat 5 gibi gelir benden alırsın” diye karakol yerine evinin adresini verdi.

Ben de söylediği adrese gittim ve orada evinin önünde polis aracını gördüm, tam da o sırada apartmandan çıkıp otomobile doğru ilerlerken karşılaşmış olduk. Selâm verdim ve kendimi tekrar tanıtıp, kimliğimi almaya geldiğimi söyledim. O da “Bir dakika, arabada gel vereyim” dedi. Arabadan kimliğimi alıp verdi ve onun yanı sıra kitabımı da uzatınca; “Kitabı sıkıyönetim komutanına verecektiniz ne oldu?” deyince

“Verecektim, ama vazgeçtim vermedim, ama sen böyle kitapları okuma” diye tavsiyede bulundu. Ben de ayrılırken içimden “Daha fazla okuyacağım” diye kendime söz verdim. 

Hâsılı kelâm, biz Allah’a sonsuz şükürler olsun ki, Said Nursî’yi ve Risale-i Nur eserlerini yarım asra yakındır okuyoruz ve de okuyacağız inşaallah.        

Okunma Sayısı: 1512
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Elif Yıldırım

    13.9.2021 10:50:39

    Ağırbaşlılığın ile en güzel cevabı vermişsin babacığım

  • Neslinur

    12.9.2021 12:09:31

    Muhterem Mustafa ağabey, öncelikle hatıranızı paylaştığınız için teşekkür ederiz. Polis memurunun size soru sorarken sarfettiği nezaketsiz soru cümleleri yenilir yutulur cinsten değil. Maşallah vakur duruşunuz, risalelri canü gönülden sahiplenişiniz...İman hakikatlerine sımsıkı sarılanlar hıfzı ilahi altındadırlar elhamdülillah. Rabbim yaşadığımız müddet boyunca bizlerin tesanüdünü, uhuvvetini muhafaza eylesin amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı