"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadere iman eden, kederden emin olur…

Nurcan Bolat
01 Ağustos 2022, Pazartesi
“Kadere iman eden, kederden emin olur” kudsî düsturunu kendine rehber et.

Hevesli akılsız çocuklar gibi, muvakkat, ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinde koşma. Düşün ki, fâni zevkler, sana mânevî elemler, teessüfler bırakıyor. Sıkıntılar, elemler ise, bilâkis, mânevî lezzetler ve uhrevî sevaplar veriyor. Sen divane olmazsan, muvakkat lezzeti yalnız şükür için arayabilirsin. Zaten lezzetler şükür için verilmiş.”

Üstad hazretlerinin de dediği gibi ve buna ek olarak “kadere iman et ve kısmetine razı ol ki rahat edesin.”

Kaderi tenkit eden başını örse vurur gibi sözlerle anlıyoruz ki daima kaderimize razı olup isyanvari davranmayıp imanın 6. şartı olan “Kadere iman“ ve ‘amentü’deki, kaderin, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna iman etmek düsturu kaidesi ile hoş geldin safa geldin diyebilmek aslında yapacağımız en büyük şükür davranışlarından birisidir. Bize gelen musibetlerden memnun olmalıyız ki bu musibet bizim ahirette derecemizin artmasına vesile olsun. Devamlı ferahlık ve lezzetler içinde olursak imtihanımıza zarar gelebilir ve bizi sefahate itebilir. Musibetlerimiz aslında bizlere kaderden atılan birer taş hükmündedir, bu taşları ikaz olarak almalı ve kendimizi süzgeçten geçirmeliyiz.

Yani hırs ve gaflet ile lezzet peşinde koşmak yerine kadere teslim ve kısmetimize razı olmak kulluk görevinin gereğidir. Kaderin her şeyi güzeldir diyerek, başına gelen her türlü hâdisenin altında rahmet ve hikmeti arar ve hatalarından ders çıkarıp bir daha aynı hataları yapmamaya gayret etmeliyiz ve tevekkül etmeliyiz. Kaderle ilgili konulardan biri de “tevekkül” meselesidir. Allah herşeyi sebepler dairesinde yaratmış ve bizim olmasını istediğimiz şeyin sebeplerine başvurmamızı istemiştir. Kadere iman ve tevekkül bizi tembellik anlayışına da itmemeli bütün sebeplere başvurup neticeyi Allah’tan beklemeli ve gereken çabayı herdaim göstermeliyiz. İnsan, kâinatla alâkalı bir varlıktır; sonsuz istek ve arzuları vardır. İnsan kendi kudreti ve iradesi ile ihtiyaçlarının milyonda birisine dahi kâfi gelemez.

Kadere hakiki manada iman eden bir kişi, ihtiyaçlarının O’nun merhametine cüz’i iradesiyle yapmış olduğu sebepler dairesindeki icraatleri ile başvurur ve neticesini sürur içinde bekler. Çünkü bilir ki

Rabbi ona cevap verecektir yapması gerekeni helal dairesinde yapmış neticeyi Allah’a bırakmıştır.

Hülasa anlıyoruz ki her şey kader ile takdir edilmiştir. Bize düşen ise cüzi irademizle önümüze çıkanı müsbet çizgilerle yaşayarak muvakkat geçici olan dünyamızı ahiretin mezrasına çevirip

teşebbüslerimizin Allah’ın rızasından geçmesine dikkat etmeli ve hedeflerimizi bu odak noktasından geçirmeliyiz vesselamm.

Okunma Sayısı: 8951
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    1.8.2022 12:40:05

    Yazınızdan istifade ettim. Tebrik eder, kaleminize kuvvet dilerim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı