Epey zamandır kayıplarda olan hükûmet, icraatsızlığını (çıkmayan gaz, çöken kavşak ve patlayan yollarla) gösterişli açılışlarda perdeliyor; yangın, sel ve depremlerde acziyetinden ortalarda gözükmüyor ise tükenmişlik sendromu yaşıyor demektir. 

2015’ten beri kaybettiği oyları; terör korkusu, darbe baskısı, OHAL, seçim kanunu, mühürsüz oylar, gizli ittifaklar, mafyatik yapılanma v.s ile kapatmaya çalışan AKP; yangın, deprem ve sel altında kalınca denizlere düştü, her şeye sarılıyor. 

Önce hapislere attığı Ergenekon, zürriyetsiz dediği MHP, Muhsin Başkansız BBP, Apo, Osman Öcalan, Çillerle…, şimdi de “zillet, terörist, altı benzemez” diye aşağıladığı Millet İttifakı’nın sinerjisini görünce, bitmiş ANAP, DSP, Yeniden Refah ve nihayet domuz bağıyla meşhur Hizbullahçı bilinen “Bizi onlarla yan yana getiren namerttir” dedikleri Hüdapar’la ittifakta…

Bir de yan sanayi ürünleri gibi muhalefet(miş) gibi görünen Zafer, Memleket gibi partilerle Millet’ten parçalar kopararak Cumhur’a yamalamaları da düşünürsek yelpaze bayağı geniş; Altılı Masa’ya karşı çoklu masa.

Diğer yandan dengeleri değiştirebileceği bilinen HDP Cumhur’u desteklerse meşru, Millet’i desteklerse PKK’lı.

Daha önce çözüm sürecinde Kandil ve İmralı’ya gönderilen HDP kurmayları meşru iken, milletten yüzde 13 oy alıp, AKP’nin oy kaybına sebep olunca PKK ve İmralı muhatap alınmış, HDP şeytanlaştırılmıştı. Özellikle 2019 mahalli seçimlerde, büyük şehirlerin Millet İttifakı’na geçmesinde büyük rol oynaması, iktidarı derinden yaraladı. Böylelikle hedef tahtasına konulup her fırsatta dart oyununda oklara hedef oldu.

Tabiî kapatma davasıyla da “Bize oy verirseniz kapatmam, yoksa karışmam” der gibi Demokles’in kılıcı başında sallandırıldı.

Bu arada hazine yardımı bloke edilip, tam seçim öncesi kaldırılınca, kapatma gelmeyecek rüşvetini sahaya sürdüler. Ardından kapatma davası 11 Nisan’da görüşmeye alınınca şapka düştü kel göründü. Çünkü milletvekili aday listeleri 10 Nisan’a kadar YSK’ya bildirilmesi lâzım ki 18 Nisan’da kesin listeler belirlensin. Diyelim ki HDP listeyi verdi ve 11 Nisan’da parti kapandı. Dolaysıyla seçime giremeyecek. Bu durumda hiçbir parti böyle bir rizikoyu göze alamayacağından, başka bir parti listesinden seçime girebilir. Eğer kapanmazsa da denilebilir ki bakın yargı bağımsız, kimsenin sözü geçmiyor! Neresinden bakarsanız siyasî mühendislik hesapları. Başka parti amblemiyle seçime girilse bile seçmenin o partiye alışması zaman alır cinliği. Ancak HDP, partiler içinde en organize ve örgütlü bir siyasî partidir. Dolayısıyla ne yaparsa yapsınlar bu son çırpınışlarıdır. AKP her ne kadar muktedir görünse de artık tükenmiştir. Çünkü senelerin biriktiği problemlere çözüm getirememek, rüşvet karşılığı ruhsatsız, denetimsiz binalar, tarlaya kurulan semtler, dere yatağında inşa edilmiş evler, betonlaşmış orman alanları sebebiyle heyelan, sel ve depremler de sefalet ortaya çıkınca çaresizlikten saldırıya geçtiler. Bursaspor Amedspor maçında 90 model beyaz Torosları, Yeşil kod adlı şahsın resimlerini tehdit unsuru olarak gösterdiler. CB adayı Kılıçdaroğlu’nu mafya ile tehdit ettiler, ki yapacak bir şeylerinin kalmadığının acziyetindeler, iktidar bitiş sendromunda. Artık bitkisel hayatta. Fişi de milletin elinde, 14 Mayıs’ta çekecektir. 

1. Sözler