"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennet ve de Cehennem...

Orhan Ali YILMAZ
08 Kasım 2023, Çarşamba
Lütûf ve kahrın iki tecellîgâhı...

Bir mükâfât, hem de mücâzât diyarı…

Cennet

Bir bahçe, içinde bağları olan

Üzüm, hurma...

Salkım salkım, çeşit çeşit, lezzet lezzet...

Köşkler, saraylar…

Altlarından ırmaklar akan...

Gözlerin görmediği, kulakların işitmediği

Kalb-i beşere hutûr etmediği

Bir “mükâfât” diyarı...

“Meşakkat”, hem de “zorluk” elbisesinin çıkarılıp atıldığı

“Ölümün” bir “buzağı” olup boğazlandığı…

İnsanın her şeyiyle “hayata” mazhariyeti...

Hem de eşyanın...

Her şeyin dirildiği, diriliği...

“Bozulmayan” gençliği...

Hem de tazeliği...

“Ayrılık” ve de “yokluğun” görülmediği...

Elemin bilinmediği...

Hem de kederin, acının hissedilmediği...

Cennet

Sekiz kat tedriç ve de tanzim

Hem de tefriş edilmiş...

Derecât yükseldikçe güzelliğin de yükseldiği...

Eşyanın, insanların

Bir de Hûrilerin...

Hem de dünyadan gelme, o hûrilerden daha güzellerin...

Cennet

Zerre kadar da olsa imanı olanı kabul edebilirliği...

“Bin senelik” bir elemi “bir anda” silebilirliği...

Şöyle tasvir edilirdi Hadîs’te

Cennet’e “en son” girenin hâli…

Cehennem’den çıkmıştır

“Kömür” gibi olmuştur

“Bin sene” yanmış olmaktan...

Önce “Âb-ı Hayat Havuzu”nda yıkanır da

Vücûdu, hem de âzâları yeniden iade edilir…

Sonra, Cennet’in kapısına gelir

Acaba bana da açılacak mı diye...

Derken Cennet’in kapısı aralanır...

İçeri girer de, “güzelliği” karşısında gözleri kamaşır...

Sonra aklından geçirir

Hem de etrafına bakınır, tıpkı bir “yabancı” gibi...

“Acaba bana da ayrılmış bir mekân var mı”dır diye...

Derken köşkü gösterilir...

Kendisi, çekine çekine

Hem de merakla ona yaklaşır...

İçeri girer, sonra “içinden” geçirir...

“Acaba bana ait başka bir güzellik var mıdır” diye

Derken kendisinin hizmetine verilen hûrilerden

Birisi kendisine gösterilir de

“Kırk sene” baktığı hâlde “güzelliğine” doyamaz...

Cehennem

Bir mücâzât ve de ceza diyârı...

Hem de adâlet...

“Yapılmayanların” karşılığı...

İman etmeyişin, ubûdiyete girmeyişin

O “hafif yükü” kabullenmeyişin...

Pişmanlığın diyarı, faydasız da olsa...

Kendine kahredişin, geriye dönemeyişin...

Sonucu, “sonunu” kabullenişin...

“Eyvâh!”lar, “Yazık!”ların...

Kendini kınayışın...

Hem de nefsine “levm” edişin…

“Yedi kat” düzenlenmiş

“Yapmadıklarının” sayısına göre…

Aşağıya doğru derekelenmiş...

Çeşit çeşit, biçim biçim, şekil şekil…

Hafiften ağıra, en ağırdan idama...

“Suçluların” hapsedildiği…

Aslında Cehennem de olsa

Hatta en altta “Hâviye” denen “uçurum” da olsa

Gerçek anlamda idam, yani “yokluk” yoktu...

Ama “inanmayan” insan

O yokluğu kendi “rûhunda” yaşıyor

Yakıyor, hem de yandırıyordu...

“Cehennem bile, onun yanında serin kalır!”

Diyordu Asrın Sâhibi…

Hatta Cehennem, onun için bir çeşit “rahmet” sayılabilirdi...

Çünkü kâfir, yani “Âhiret’e inanmayan” için iki şık vardı…

Ya inandığı gibi “mutlak yokluğa” gidecekti...

Bu ise “şerr-i mahz” idi, yani “kötülüğün” ta kendisi idi

Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın verdiği vücûd

Ve de “hayat” nimetini bir anda çekip alması

Rûhun “en büyük” azabı olurdu...

Kim, rûhuna bakabilse, bir de dinleyebilse hisseder

Hem de görürdü bunu...

Ya da “Cehennem” de olsa vücûd

Ve de “varlık” sâhasında kalacaktı...

“Rahmetim, şüphesiz ‘gazabımı’ geçmiştir...”

Hadîs-i Kudsî’sinin ihbarının doğruluğu

Hem de O’nun “rahmetinin” genişliğiydi...

Okunma Sayısı: 2296
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • HÇeşitcioğlu

    8.11.2023 12:24:57

    Harika ve gerçekçi... Hem " dünyanın bin senelik mesut hayatının, 1 saat cennete karşılık gelmediği ve cennetin 1000 yılının, bir saat rüyeti cemalullaha( Allah'la görüşüp konuşma!) denk gelmediği bir hayata doğru hızla giderken...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı