"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İnsanî ara” mı; yoksa “İnsanî yara” mı?..

Orhan Ali YILMAZ
07 Aralık 2023, Perşembe
Şu uzun görüşmeler, çetin pazarlıklar sonrasında nihayet, yaklaşık iki aya mukarin, 24 Kasım tarihi itibariyle, bizim şu Öğretmenler Günü’müze denk gelen, şu Ateşkes’e mukabil dört günlük, sözüm ona “İnsanî Ara” verildi İsrail-Hamas çatışmalarına, sonrasında üç gün daha ilave edildi buna, toplam yedi gün, yani bir hafta…

Hamas’ın silahlı kanadı konumunda bulunan İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahında, İsrail’in, “Filistinliler ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslâm’ın kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlâllerine karşılık verme” gerekçesiyle yüzlerce füzelerle ateşlenen kapsamlı bir taarruz düzenlerken İsrail ordusu da buna karşılık misilleme olarak, “intikam alacağız!” sloganıyla doğrudan Gazze Şeridi’ni hedef alan çok yoğun ve de ağır bir hava operasyonu, bombardımanı başlatmıştı.

İsrail ordusu, 7 Ekim’deki saldırılardan bu yana 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını, ayrıca, 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında ise 6 İsrailli askerin öldürüldüğünü duyurmuş.

Hamas’ın açıklamalarına göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı, 6 bin 150’den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası da kadın olmak üzere, şehit olanların sayısı 15 bini aşmış durumda, yaralıların sayısı ise on binlerle ifade ediliyor. Onlarca hastane, okul, cami, hatta kilise bombalanmış…

Ayrıca, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 246 Filistinli hayatını kaybetmiş ve İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise toplam 85 Hizbullah askeri öldürülmüş.

BM Gazze sözcüsünün açıklamasına göre, bu 48 gün süren, kilometrekareye 33 tona tekabül eden toplam 12.000 ton patlayıcı bombanın kullanıldığı İsrail’in karşı saldırılarında Gazze’deki binaların % 60’ı harap olmuş, yani tahrip edilmiş durumda. Şehir, adeta 2. Dünya Savaşı’ndan henüz çıkmış veya bizim 99 Marmara veyahut 6 Şubat Depremi gibi büyük bir depreme uğramış tam bir “hayalet şehir” görünümünde.

İsrail’in Gazze’de şu ana kadar kullandığı patlayıcı miktarının, neredeyse ABD’nin 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’nın şu Hiroşima şehrine attığı atom bombasının gücüne eşdeğer olduğu konunun uzmanlarınca vurgulanıyor.

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, 2. Dünya Savaşı’nda vefat eden yüz binlerce masum çoluk çocuğu büyük bir tahassür içinde düşünüp tahammülünün haricinde elem duyduğunda, Kur’ân’dan gelen şöyle bir “teselli” bulduğunu bizlere şöylece naklediyor: “O musibet-i semaviyeden ve beşerin zalim kısmının cinayetinin neticesi olarak gelen felâketten vefat eden ve perişan olanlar; eğer on beş yaşına kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun şehid hükmündedir. Müslümanlar gibi büyük mükâfat-ı mâneviyeleri, o musibeti hiçe indirir…”

Devamında ise, belki de en büyük bir “müjde” olarak, “Eğer o felâketi çekenler, mazlumların imdadına koşanlar ve istirahat-ı beşeriye için ve esasat-ı diniyeyi ve mukaddesat-ı semaviyeyi ve hukuk-u insaniyeyi muhafaza için mücadele edenler ise, elbette o fedakârlığın manevî ve uhrevî neticesi o kadar büyüktür ki; o musibeti onlar hakkında ‘medar-ı şeref’ yapar, sevdirir…” der.

Zannederim, bu “müjde” hem de “teselli”, bizim bu Filistin-Gazze meselesinde de geçerli olsa gerektir…

Okunma Sayısı: 1301
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    7.12.2023 13:03:11

    ..."Kâfirlerin Büyük Deccal'ı ayrıdır. Yoksa Büyük Deccal'ın cebr ve ceberut-u mutlakına karşı itaat etmeyen şehid olur ve istemeyerek itaat eden kâfir olmaz, belki günahkâr da olmaz." Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı Şualar - 585

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı