GENÇ YORUM

* “İslâmiyet’te, her iki cinsiyete de temel insan hakları tanınmıştır. (...)Temel haklar bakımından kadın ile erkek arasında fark yoktur, her iki cins bu haklardan sonuna kadar faydalanabilir. Farklılığın olduğu noktalarsa cinsin fıtrî özelliklerine binâen konulmuştur.” (Ayşenur Akay)

* “Beyin, bitirmediğini düşündüğü, yarım kalan şeyleri tamamlamak ister ve bundan dolayı yarım kalan şeyleri sıkça önümüze getirir!” (Banu Arslan)

* “(...)‘Tesettür’ hususunda öncelikle kadınlar sorumlu gibi görünmekte ve günümüzde artan tesettürsüzlüğün suçu kadınlara yıkılmaktadır. Oysa âyetle sâbit olduğu şekliyle tesettür emri öncelikle erkekler için inmiştir ve ‘gözlerini kapayıp iffetini muhafaza etmek’ emriyle öncelikle erkek muhatap olmuştur! (...) Erkeğin tesettür hususunda üstüne düşen vazifeyi yapmaması zaman içerisinde kadınları da tesettürsüzlüğe itmiş, toplum ve aile hayatını içinde bulunduğumuz duruma getirmiştir!” (Bilal Said Parlakoğlu)

* “İslâm’ın kadın hakkındaki hükümlerinden anlaşılanın aksine, ilerleyen süreçlerde, kadınlara verilen (...) hakların farklı anlayışlara kurban edilerek ellerinden alındığı, onlara dayatılan davranışların ‘dinin emri’ gibi anlaşıldığı görülmektedir!” (Nesibe Ersoylu)

* “(...)İnsan, ‘fıtrat’ çekirdeğinde yazılı olan gayeyi reddedebilme ihtiyarına sahiptir. Yani ‘fıtratın bozulması’ insana has bir durumdur... Bu yüzden insan, fıtratının bozulmasından, fıtratını bozmasından sorumludur!” (Nuriye Sultan Kostak)

* “Terbiye-i İslâmiyeyi almamış, tahakküm ve serseriliğe alışmış bir erkeğin yoldaşlığına saliha bir kadının ihtiyacı yoktur, maddî paylaşımlar uğruna namazsız ve ahlâkını kaybetmiş bir eş arama[s]ı yersizdir; zira (...) isterse çalışarak, kanaat ve iktisat ile geçimini gayet kolay iaşe edebilir.” (Süha Pertev)

BİZİM AİLE

* “Evlilik kararı öncesinde konuşurken ‘hakikati, duyguları ve düşünceleri’ eğip bükmemek, gizlememek, rol yapmamak çok mühim! Kişi kendini saklar ve olmadığı biri gibi görünürse, karşındakinin de böyle davranmadığına nasıl emin olabilir!..” (Ayşenur Aydoğdu Akten)

* “[Çocuk eğitiminde] ödül ve ceza, ‘teşvik, pekiştirme, istenilen hedefe ulaşma gibi’ nedenlere dayanan kısa süreli ve anlık çözümlerdir; ve elbette uzun vadede birçok olumsuz sonuçlara neden olur!” (Banu Arslan)

* “Konu çocuğumuz olduğunda iletişim de ‘çocukça’ olmalıdır; seçeceğimiz dil açık ve sade olmalıdır. (...)Onun boyuna inerek konuşmamız sağlıklı olacaktır. (...) Aynı zamanda göz teması kurmamız da çocukla iletişimin en önemli noktasıdır.” (Berfin Betül Karakoyun & Büşranur Yıldız)

* “Din ve maneviyat, ‘hayatı keşfetme ve anlamlandırma yönünde,’ yaşamda olgunlaşma, yaşadıklarından ders çıkarma ve öğrenme yolculuğunda (...) psikolojik ve bedensel anlamda olumluluk katan olgulardır.” (Beyzanur Yılmaz)

* “(...)Bakış açımızla, başımıza gelen hâlleri yorumlama tarzımızla korkularımız/sıkıntılarımız bin derece hafifleyebilir; lezzetlerimiz/zevklerimiz [de] şükrümüzle, güzel bakışımızla bin derece artabilir...” (Fatmanur Şahin Öztaş)

* “Zamanın seline kapılarak erkekler kendilerine eş yerine bir ‘iş ortağı,’ kızlarsa ‘dolu bir cüzdan’ arayışında oluyor maalesef! Yazık ki her şey ‘madde’yle ölçülür olmuş!..” (Nuriye Sağdıç)

* “Güzele meftun fıtratta yaratılan erkek ‘terbiye-i İslâmî’ ile hareket ederse hem kendini hem de güzelliğini göstermeye meyilli fıtratta yaratılan kadını günahtan korur. Bu açıdan erkeklerin sorumluluğu daha fazladır!” (Yasemin Güleçyüz)

Not: Yukarıdaki tespitler, dergilerin Haziran 2019 tarihli sayılarından derlenmiştir.