"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hürriyet odur ki; ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın”

Zehranur Yıldız
08 Kasım 2025, Cumartesi
Hürriyet; insan olmanın, haklarına sahip çıkmanın, başkasının haklarının başladığı çizgiye kadar bireyin sınırsız özgür olması olarak toplumda kabul edilir.

Aslına bakarsak, demokratik işleyişin olduğu milletlerde de toplumsal hayat için bu sistem şarttır. Toplumsal hakların korunması, bireylerin toplumsal kurallar içinde, ferdî hürriyetlerini yaşamalarına imkân sunar. Fakat bu hürriyet politik olarak hayatını sürdürse de toplumun ahlâkî  gelişimi için yeterli değildir.

Bediüzzaman Said Nursî ise hürriyeti daha geniş bir perspektiften ele alır: “Hürriyet odur ki; ne nefsine, ne gayriye zararı dokunmasın.”1 

Said Nursî hürriyeti ikiye ayırarak, birinci kısımda pek çok düşünürden farklı olarak bireyin kendine de zarar vermemesine dikkat çekmiştir.

Bu yazıda “ne nefsine” kısmını gençler üzerinden tefekkür edeceğiz.

İnsanoğlu, yaratılış itibarıyla diğer canlılardan daha farklı istidatlarla dünyaya gelmiştir. Bu özelliklerden en belirgini irade sahibi olmasıdır. İrade insanoğlunun hayatına yön veren, belirleyen bir kilometre taşıdır.

Bunun yanı sıra insana verilen duygu ve nefis faktörleri iradenin işleyişinde etkili elemanlardır. Nefis daima kendini hür bilir ve öyle yaşamak ister. Duygularımız ise fıtraten bir sınır çizilmediği için daima ifrat, tefrit ve vasat çizgiler arasında gelip gider. Evet, fıtraten had konulmayan duygularımıza İslamiyet, şeriat ile sınırlar çizmiştir. 

Özellikle gençlik döneminde hisler daha hâkim olduğu için bireyin kendi sınırlarını koruması bu kadar kolay olmayacaktır. Biyolojik reaksiyonların verdiği etki ile hisleri galeyanda olan genç, mantıksal düşüncesinin yanında duygusal düşüncesi daha hâkim olabilir.

Fakat şeriat dairesinde Kur’an’ın hükümleriyle yapılan irade terbiyesi, gençte gerçek özgürlüğü bulmasını sağlayacaktır. İrade terbiyesi kişiden kişiye değişiklik göstersede, ibadet nefsi terbiye etmede kuvvetli bir disiplindir. 

İlk olarak popüler kültürün gerçek bir varsayım olarak dayattığı “sınırsız özgürlük ve anı yaşa” cümlelerini iyi incelemek lazım. Bu fikirlerin gençte bıraktığı izler bütün hayatını etkilemektedir. Hürriyet adı altında gencin her istediğini meşru daire dışında yapması, onu dünyadayken bazı elemler çekmesine sebebiyet verecektir. 

“Sizdeki gençlik katiyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve taatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak.” 2

Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, gencin ilk olarak bilmesi gereken şey gençliğinin geçici olduğudur: Yani sadece duygular ile hareket etmek değil, akıllı bir düşünce ile hareket etmek olacaktır. 

Bediüzzaman Hazretleri, yazdığı eserlerde en çok buna dikkat çekerek insanlara fiillerinin sonucunu düşünerek hareket etmeleri gerektiğini göstermiştir. Sonucu düşünülmeden yapılan fiiller anlık zevk verse bile yaşayacağı elem ve teessüfler dünyadayken pişmanlıklar bırakır. 

İradesini kullanarak hareket eden genç ise varlığına hükmetmiş ve nefsine de zulmetmemiş olacaktır. Yani gençlik, nefsin her isteğini yerine getirmek değil; iman ve kulluk ile nefsi terbiye ederek hakikî hürriyete ulaşmaktır. Gençlik bu irade terbiyesini kazandığında, şahsî halkada kendisine, geniş halkada topluma faydalı, hakiki hürriyeti bulmuş meyveli bir ağaca dönüşür.

Dipnotlar:

1- Tarihçe-i Hayat, s. 92.

2- Sözler, s. 170.

Okunma Sayısı: 183
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı