DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Güvenlik önemlidir, ama insan hakları ve adalet perspektifiyle dengeli görülmesi lÂzım” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin yeni açtığı genel merkezinde ilk kez gazetecilerle toplantı düzenledi, gündeme ilişkin soruları cevapladı. 15 Temmuz darbe girişiminin demokrasiyi hedef alan bir darbe girişimi olduğunu ve ülkeyi yönetenlerin “uyanık olması” gerektiğini vurgulayan Babacan, darbe girişimine karışanların “en ağır biçimde” cezalandırılması gerektiğini söyledi. Darbe girişimi sonrasında daha çok “güvenlik politikaları”nın öncelendiğini ve insan hakları, adalet konularında hatalar yapıldığını belirten Babacan sözlerini şöyle sürdürdü: “Güvenlik önemlidir, ama insan hakları ve adalet perspektifiyle dengeli görülmesi lazım. Devlet, ülke yönetimi bir bütün. Mutlaka kurallı, hukuka uyan bir yönetim çok önemli. Devletin tamamen formal yapılar içinde yönetilmesi, asla başka yapılarla farklı bir tarz, yöntem izlememesi çok önemli bir kural. Devlet yönetiyorsanız tamamen kayıt içi, tamamen, kurallar, formal yapılar içinde yönetmek zorundasınız. Önümüzdeki dönemde herkesin bu tür konularda son derece duyarlı olması gerekir.”
Lâfla peynir gemisi yürümüyor
Pandeminin dünya ekonomilerini olumsuz etkilediğini ancak Türkiye’nin diğerlerine nispeten daha zayıf durumda yakalandığını belirten Babacan, mevcut yönetim anlayışıyla sorunların çözülemeyeceğini söyledi: “Tünelin ucunda ışık falan görünmüyor, tünel açık mı kapalı mı o da belli değil ve mevcut yönetim çözüm üretemiyor. Bu nedenle ekonomi dışındaki maddelerin hep ön planda tutulduğunu görüyoruz. Özellikle vatandaşın hassasiyeti olan bazı konuları, bunlar bazen millî ve bazen dinî hassasiyetler oluyor; bu hassasiyetleri sürekli ön plana çıkaran, sürekli açık sinir uçları üzerinde dolaşan ve bunun üzerinde bir durumu idare etme ve siyasî desteği koruma çabası var. Ama bunun sürdürülebilirliği yok. Lâfla peynir gemisinin yürümesi mümkün değil insanların duygu dünyası tabiî ki çok önemli, ama reelde insanlar adalet, refah ister ve bunu sağlayamadığınız sürece o siyasî sistem zayıflar.”