DP GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL’DAN İKTİDARA: HAMASET DOLU KONUŞMALARINIZDA SÖYLEDİĞİNİZ BU SÖZÜN ANLAMINI UNUTTUNUZ.
BECERİKSİZLİK VE LİYAKATSİZLİK SALGINI
“Denizli Valisinin ettiğini konuşuyoruz. Daha da acısı ‘Ölmek istiyorum’ diyen vatandaşın hali. Devlet vatandaşını yaşatmakla mes’ul. Beceriksizlik, kayırma, liyakatsizlik salgınına yakalanan iktidar yüzünden yaşanan ekonomik krizle ilgili tedbirler neler?”
ÜLKEDEKİ TEK POZİTİF, KORONAVİRÜS
“Ülkede pozitif olan tek şey, KORONAVİRÜS. Beceriksizliğiniz ile borca batmışken millet, karnını doyuramazken, kepenkleri kapatırken, umudu kararırken, daha fazla 'borçlandırmak’ için yetki istediniz! Allah aşkına, bari bu kez hakkıyla harcayın!”
***
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ı unuttunuz
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, iktidarı eleştirerek, “Hamaset dolu konuşmalarınızda söylediğiniz bir söz var; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Unuttunuz anlamını!” dedi.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Denizli Valisinin bir esnafla girdiği diyalogu hatırlatarak, “Lâkin daha da acısı maske uyarısına ‘ölmek istiyorum’ diyen vatandaşın hali. Devlet vatandaşını yaşatmakla mesul! Hamaset dolu konuşmalarınızda söylediğiniz bir söz var; ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ unuttunuz anlamını!” dedi. Sosyal medya hesabından açıklama da bulunan Gültekin Uysal, “Ya bir patron daha çok kazansın diye işinin başında... Şimdi ise salgın vurmuşken bir de ekonomik krizin baskısıyla; ölüyor. Sağlıkla, salgınla ilgili tedbirlere eyvallah; peki ya beceriksizlik, adam kayırma, liyakatsizlik salgınına yakalanan bu iktidar yüzünden yaşanan ekonomik krizle ilgili tedbirler” dedi. Uysal, “Beceriksizliğiniz ile borca batmışken millet, karnını doyuramazken, kepenkleri kapatırken, umudu kararırken, daha fazla ‘borçlandırmak” için yetki istediniz! Allah aşkına, bari bu kez hakkıyla harcayın!” paylaşımında bulundu.
Demokrasinin özü, eleştirebilme hakkıdır
Uysal, partisinin il kongresinde de konuştu. Konuşmasının önemli bir bölümünü demokrasi ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin fonksiyonuna ayıran Uysal; “Demokrasinin özü, kuvvetler ayrılığıdır. Demokrasinin özü, eleştirebilme hakkıdır. Demokrasiyi işletecek olan da, Büyük Millet Meclisidir. Rahmetli Cumhurbaşkanımız Demirel’in bir bütçe konuşması var ki Mecliste oradaki demokrasiyi tarif eder. “Hakların ve özgürlüklerin teminatıdır der Millet Meclisi” İşte Büyük Millet Meclisi hakların ve özgürlüklerin teminatıdır. Bu ampul savaşları yaşanırken paylaştım. Türkiye dara düştüğü gün, ışık verecek yer; ışıkları açık olacak yer; Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Başka yer değil” dedi.
Hukuksuzluk arşa çıktı
Uysal, Türkiye Büyük Millet Meclisinde milletvekillerinin parti gruplarında bile konuşmaya hakkının olmadığının, ancak grup yönetimlerinin onlara müsaade ettiği kadar konuşabildiklerinin altını çizerek; “Kendi milletvekillerine yaptığı gibi millete de aynısını yapmaya çalışıyor. Benim verdiğim kadar hukuka razı olacaksın, benim müsaade ettiğim kadar hakka razı olacaksın. Benim müsaade ettiğim kadar yaşama imkanına razı olacaksın diyor. Asla ve kat’a razı olmayacağız. (…) 15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası Anayasa mahkemesi büyük abluka ve baskının altında bir karar verdi. Ve ülkeyi o gün bugündür toparlayamıyoruz. Eğer Anayasa Mahkemesi bir kurum olarak bugün hedef alınan o üyelerde dahil olmak üzere, şunu diye bilseydi, hükümet ancak yetki çerçevesince kanun hükmünde kararname çıkarabilme yetkisi almışsa ancak o kapsamda KHK’lar çıkarabilir diyebilseydi bugün birileri yazıp yaz boz mantığı içerisinde kurumları kapattık, bakanlıkları kapattık, şöyle yaptık böyle yaptık diyemezdi; hukuksuzluğun arşa çıktığı bir Türkiye var.”
RECEP GÖREN - ANKARA