Yüz yılın başında ülkemiz bir çok sıkıntılar ile karşı karşıya idi. Savaşlardan sonra, koca bir devlet Anadolu’ya sıkışmış, on milyonun üzerinde bir nüfusa sahip idi.
İlden ilçeye motorlu araçlar ile değil, kağnı arabaları ile iletişim kuruluyordu. Tarım, elle ve hayvan gücü ile yapılıyordu. Halkın yüzde yetmişi köyde yaşıyordu. Ekmeği, sebzeyi, meyveyi, yağı her aile kendi imkânları ile temin ediyordu.
Derken, imkânlar yavaş yavaş gelişmeye başladı. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile dünyaya açılan ülkemiz, her alan da imkânlarını geliştirmeye çalıştı. Sonra, bir köy çocuğu üniversiteyi bitirip Amerika’da su teknolojisi yüksek eğitimini aldıktan sonra ülkemize döndü. Merhum Menderes onu Devlet Su İşleri Genel Müdürü olarak göreve başlatmıştı. Merhum Demirel, o yıllarda kırk yaşında bile değildi. Isparta İslamköy’de dünyaya gelmiş bir çiftçi babanın oğlu idi.
Halkının dertlerini biliyor, ıztıraplarının farkında idi. Göreve geldiğinde, başak ile suyun buluşması için büyük mücadele vermek artık aslî vazifesi idi. Merhum Menderes’ten yeterli desteği alması ile büyük hamleler yapıyordu. Barajlarda biriken suları, nehirlerden akan ve giden suların toprak ile buluşması gerekiyordu. Bir gün, memleketi olan Isparta ilinde, Eğirdir Gölü’nde, ekibi ile inceleme yaparken, bir hemşerisi yanına gelir ve bir dilekte bulunur: “Efendim, ilimize köklü bir yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?”
Demirel, yüzünü köylü hemşehrisine tebessüm ile dönerek şu cevabı verir: “Size bacası olmayan fabrikalar inşa edeceğim.”
Köylü hemşehrisi bunu bir anda anlayamaz. Zaman geçtikçe yıllar sonra, Demirel’in müjdesi anlaşılmış oluyordu. Eğirdir Gölü deniz kadar büyük ve tatlı suyu barındırır.
Bu su, hem şehrin su ihtiyacını karşılar hem de bütün tarım arazilerine hayat verir. Gül bahçeleri, sebze ve meyve bahçeleri yıllaraca hizmet ediyor ve etmeye devam edecek. İşte, başak ile suyun buluşması böyle gerçekleşmiş idi. Demirel, bir röportajında:
“Bizim mücadelemiz, başak ile suyun buluşma mücadelesi idi. Toprak suya hasret idi” derken bunu dile getirmişti.