"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstibdat, kendini ibkà için bazı telkinatı veriyor

Risale-i Nur'dan
02 Ağustos 2022, Salı
Suâl: “Eskiden beri işitiyoruz ki bazı Jön Türkler masondurlar, dine zarar ediyorlar.”

Cevap: İstibdat, kendini ibkà etmek için şu telkinatı vermiştir. (HÂŞİYE: Nasıl ki şimdi, yirmi beş sene istibdad-ı mutlakı yapanlar, dindarları irtica ile itham ederek istibdad-ı mutlakın elindeki irtidatlarını saklıyorlar.) Bazı lâubalîlik dahi, şu vehme kuvvet veriyor. Fakat emin olunuz ki, onların masonluğa girmeyen kısmının maksatları dine zarar değildir, belki milletin selâmetini temin etmektir. Fakat bazıları dine lâyık olmayan bârid taassuba müfritâne ilişiyorlar. Demek, hürriyete ve Meşrutiyete hizmetleri sebkat eden veyahut kabul eyleyenleri Jön Türk tesmiye ediyorsunuz. İşte onların bir kısmı İslâmiyet fedaîleridir, bir kısmı da selâmet-i millet fedaîleridir. Onların ukde-i hayatiyelerini teşkil eden, mason olmayan ekseri, İttihad ve Terakkî’dir. Ve sizin şu aşâiriniz kadar ulema ve meşâyih, Jön Türkler meyanında mevcuttur. Vakıa onlarda birtakım edepsiz, çok sefih masonlar dahi bulunur; lâkin yüzde ondur, yüzde doksanı sizin gibi mutekid Müslimlerdir. “Hüküm çoğunluğa göre verilir.” “Rıza gözünün süsü, lütuf ve şefkatle güzel bakmaktır; kalbin nuru, yumuşaklık ve merhametledir. ‘Ben kuluma, benim hakkımdaki hüsn-ü zannı (güzel zannı) üzere muamele ederim.’ (Buharî, Tevhid: 15; Müslim, Tevbe: 1.)] hadisinin kandilinden ışık almayı tercih eden kişi, muvaffakıyetin sevkiyle hakikate yükselir ve bahtiyar olur.” [Arabî ibarelerin mealleri] Hüsn-ü zan ediniz. Sû-i zan hem size, hem onlara zarar verir.

Suâl: “Neden sû-i zannımız onlara zarar versin?”

Cevap: Onların bir kısmı sizin gibi tahkiksiz, taklit ile İslâmiyetin zevâhirini bilirler. Taklit ise, teşkikat ile yırtılır. O halde bazılarına –bahusus dinde sathî, felsefe ile mütevaggıl olursa– dinsiz dediğiniz vakit, ihtimal ki tereddüde düşüp, mesleği İslâmiyetten hariçmiş gibi vesveselerle, “Herçi bâd âbâd” diyerek me’yusâne, belki muannidâne İslâmiyete mü­nâfî harekâta başlar. İşte ey bîinsaflar! Gördünüz, nasıl bazı bîçarelerin dalâletine sebep oluyorsunuz. Fena adama, “İyisin, iyisin” denilse iyileşmesi, ve iyi adama, “Fenasın, fenasın” denildikçe fenalaşması çok vuku bulmuştur.

Eski Said Dönemi Eserleri, Münazarat, s. 189

LÛ­GAT­ÇE:

aşâir: aşiretler.

Jön Türkler: Genç Türkler, Osmanlı Devletinin son döneminde ortaya çıkan Meşrutiyet taraftarı genç nesil.

herçi bâd âbâd: her ne olursa olsun.

ibkà etmek: bâkileştirmek, devam ettirmek.

irtidat: dinden dönme, İslâm dininin esaslarından ayrılma, dinsizlik.

istibdat: kanuna ve nizama tâbi olmayan, keyfî, baskıcı yönetim; zulüm ve tahakküm.

mütevaggıl: bir şeyin ilerisine, derinliğine varan; çok fazla meşgul olan.

teşkikat: şüphede bırakmalar, şüpheye düşürmeler.

ukde-i hayatiye: hayat düğümü.

zevâhir: dış yüz; göze çarpan yerler.

Okunma Sayısı: 1486
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    2.8.2022 10:59:55

    “Eskiden beri işitiyoruz ki bazı Jön Türkler masondurlar, dine zarar ediyorlar.” Üstadın bu suale yaklaşımını iyi analiz etmek gerekir. Öncelikle toptancılık yapmıyor. Hepsi böyledir demiyor. Ardından mason kısmı olduğunu kabul ederek üstünü örtmüyor. Sınıflaması ve çoğunluğun hayırda olduğunu ifade etmesi son derece manidardır. Zanlarımızı da hüsnü zanna çevirmemiz gerektiği hususunda da ikaz ediyor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı