"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ömür, bir rüzgâr gibi uçar gider

Risale-i Nur'dan
31 Aralık 2019, Salı
Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzeran-ı hayat, bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.

İhtiyaç dairesi, nazar dairesi kadar büyüktür, geniştir. Hatta hayal nereye gitse, ihtiyaç dairesi dahi oraya gider; orada da hâcet vardır, belki her ne ki elde yok, ihtiyaçta vardır. Elde olmayan, ihtiyaçta vardır; elde bulunmayan ise hadsizdir. Hâlbuki daire-i iktidar kısa, elimin dairesi kadar kısa ve dardır. 

Demek, fakr ve ihtiyaçlarım, dünya kadardır. Sermayem ise, cüz-i lâyetecezza gibi cüz’î bir şeydir.

İşte şu cihan kadar ve milyarlar ile ancak istihsal edilen hâcet nerede ve bu beş paralık cüz-i ihtiyârî nerede? Bununla onların mübayaasına gidilmez. Bununla onlar kazanılmaz. Öyle ise, başka bir çare aramak gerektir.

O çare ise şudur ki: O cüz-i ihtiyârîden dahi vazgeçip, irade-i İlâhiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakkın havl ve kuvvetine iltica ederek, hakikat-i tevekküle yapışmaktır.

“Yâ Rab! Madem çare-i necat budur. Senin yolunda o cüz-i ihtiyârîden vazgeçiyorum ve enaniyetimden teberri ediyorum. Tâ Senin inayetin, acz ve zaafıma merhameten, elimi tutsun; hem tâ Senin rahmetin, fakr ve ihtiyacıma şefkat edip, bana istinadgâh olabilsin, kendi kapısını bana açsın.”

Evet, her kim ki, rahmetin nihayetsiz denizini bulsa, elbette bir katre serap hükmünde olan cüz-i ihtiyârına itimad etmez; rahmeti bırakıp, ona müracaat etmez.

Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzeran-ı hayat, bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider.

Kendine güvenen ve ebedî zanneden mağrur insan, zevale mahkûmdur; sür’atle gidiyor. Hane-i insan olan dünya ise, zulümat-ı ademe sukut eder. Emeller bekasız, elemler ruhta bâkî kalır.

Madem hakikat böyledir; gel, ey hayata çok müştak ve ömre çok talip ve dünyaya çok âşık ve hadsiz emellerle ve elemlerle mübtelâ bedbaht nefsim! Uyan, aklını başına al! Nasıl ki yıldız böceği, kendi ışıkçığına itimad eder, gecenin hadsiz zulümatında kalır; bal arısı kendine güvenmediği için gündüzün güneşini bulur, bütün dostları olan çiçekleri, güneşin ziyasıyla yaldızlanmış müşahede eder; öyle de, kendine, vücuduna ve enaniyetine dayansan, yıldız böceği gibi olursun. Eğer sen, fânî vücudunu, o vücudu sana veren Hâlık’ın yolunda feda etsen, bal arısı gibi olursun, hadsiz bir nur-u vücud bulursun. Hem feda et; çünkü şu vücud sende vedia ve emanettir.

Hem Onun mülküdür, hem O vermiştir. Öyle ise, minnet etmeyerek ve çekinmeyerek fenâ et, feda et; tâ beka bulsun. Çünkü nefy-i nefiy ispattır. Yani, yok, yok ise, o vardır; yok, yok olsa, var olur.

Hâlık-ı Kerîm, kendi mülkünü senden satın alıyor. Cennet gibi büyük bir fiyatı verir. Hem o mülkü senin için güzelce muhafaza ediyor, kıymetini yükselttiriyor; yine sana hem bâkî, hem mükemmel bir surette verecektir. Öyle ise, ey nefsim, hiç durma! Birbiri içinde beş kârlı bu ticareti yap; tâ beş hasaretten kurtulup, beş rıbhı birden kazanasın.

Sözler, s. 242-244

LÛ­GAT­ÇE:

cüz-i lâyetecezza: bölünemeyen en küçük parça.

güzeran-ı hayat: geçip giden hayat.

istihsal etmek: elde etmek.

mübayaa: satın alma.

Hâlık: yaratan, Allah.

havl: güç, kuvvet.

inayet: yardım.

nefy-i nefiy ispattır: bir şeyin yokluğunun olmaması varlığının ispatıdır.

rıbh: kazanç, kâr.

teberri: uzaklaşma, yüz çevirme.

vedia: emanet. 

zevale mahkûm olmak: yok olmaktan kurtulamamak.

zulümat-ı adem: yokluk karanlıkları.

Okunma Sayısı: 5319
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı