"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cesur ve pervasız fıtratlar

Sebahattin YAŞAR
09 Mart 2020, Pazartesi
15 Şubat tarihli gazetemizde çıkan, yazarımız Misbah Eratilla’nın ‘Türkiye’nin ilk banka soyguncusu Necdet Elmas’ın Risale-i Nur ile tanışması” başlıklı araştırma inceleme yazısında özellikle bir nokta dikkatimi çekti.

Yazının çok farklı boyutları olmakla birlikte benim bir eğitimci olarak dikkatimi çeken şey, suç işlemeyi adeta zevkli bir uğraş olarak gören bir anlayışın, özellikle hapse girdikten sonraki oradaki değişim durumudur. Cesur ve pervasız fıtratlar elbette bu potansiyeli kullanabilecekleri bir mecra ararlar. Bu mecra müspet alanda olmazsa menfi alanlarda olur. Doğrusu mahkûmun, hapishaneyi suçunun karşılığında cezasını çektiği ve dersini aldığı, ıslah olduğu bir yer olarak mı yoksa sadece ceza çekilen bir yer olarak mı gördüğü önemli.

1960’lı yıllarda yaşanan olayda, Necdet Elmas isimli şahıs, hapse girdikten sonra, orada bulunan nur talebeleriyle tanışır. Nur talebelerinin tavrı ve tutumu bu şahsın dikkatini çeker. Samimi bulduğu bu insanların sıcak ve ümit verici sohbetlerinden sonra Kur’an-ı Kerim okumayı, cemaatle namaz kılmayı öğrenir ve derken hayatında bir dönüşüm başlar.

Necdet Elmas’ı dinlediği bu sohbetlerde Bediüzzaman’ın hayatından anlatılan kesitler deriden etkiler. Olay şöyle anlatılmış: “Necdet Elmas, cezaevinde beraber kaldığı nur talebeleri ile Risale-i Nur’dan yaptıkları sohbetlerle sıcak bir diyalog kurdu. Sohbetlerde Bediüzzaman Hazretleri’nin Ruslara esir düşerken komutanlarına karşı ayağa kalkmayarak sergilediği kahramanlığı duyunca onlara daha da yakınlık duymaya başladı ve kısa sürede sohbetlerin müdavimi oldu. Bediüzzaman Hazretlerinin Divan-ı Harb-i Örfi eserindeki savunmasında hiç kimseye boyun eğmediğini duyunca içindeki o deli dolu cesaretini nerede kullanması gerektiğini anlamaya çalıştı. Kainatın bir sahibi olduğu, insanın başıboş yaratılmadığını sakin kafayla daha çok düşünmeye başladı. Necdet Elmas ömrü boyunca dinle ilgili bilgileri ilk defa burada dinliyordu. Cesur ve pervasız fıtratı Risale-i Nur’u az bir zamanda anlamasına sebep oldu. Necdet Elmas ikinci sohbetinden sonra abdest almayı, namaz kılmayı ve ardından Kur’an okumayı öğrendi.”

İman ve Kur’an hizmetlerinin farklı fıtratlara açık olması ne kadar da önemlidir! İnsandaki bütün duyguların müspet bir karşılığı her zaman vardır. Yeter ki insan onu keşfedebilsin ve bu müspet mecralarda kullanabilsin.

Okunma Sayısı: 1749
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    9.3.2020 19:36:03

    Evet bütün duyguların müsbet bir karşılığı vardır.Biz;yeter ki onu keşfedebilme yoluna gidelim ve o duyguları,müsbet mecralarda kullanabilelim.En önemlisi de budur zaten...

  • Abdulkadir

    9.3.2020 19:35:57

    Necdet Elmas;hakikaten çok enterasan kişiliği olan,nadir görülebilecek zatlardan biridir.Hayatı,yaşayışı ve sonrasında;inanılmaz derecede ilginç bir yeni hayat onu bekliyordu.Çünkü kendisi bir banka soyguncusuydu.Ve bunu yapmaktan zevk alan,öte taraftan fakirden yahut yoksuldan para almayan bir karaktere sahipti.Trilyonluk soygun yaptığı biliniyor Necdet Elmas'ın.(tabi bugünkü parayla).Ve sonrası.Hapishaneye düşüşü,Nur talebeleriyle tanışması;Bediüzzaman Hazretlerinin kahraman olduğunun farkına varması ve Risale-i Nua tanışması,namaz kılması,Kuran-ı Kerim okuması...Bütün bunları biraraya getirdiğimizde; "hakikaten çok acayip bir hayat hikayesi varmış" demeden edemiyoruz.Cesareti ve pervasız duruşuyla da;adeta,Üstad Hazretlerini önceden görmüş ve onu örnek almış bir insan vaziyeti takınmıştır.Tabi bu tavır;(Sebahattin ağabeyimizin de buyurduğu gibi),müsbet manada olursa,elbette ki çok daha anlamlı olacaktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı