"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zor sorulara kolay cevaplar

Sertaç LÜSER
03 Mayıs 2013, Cuma
Böyle sorular sarardı etrafımızı, böyle sorular sıkıştırırdı bazen…
Soru sormak öğrenmek içindi eskiden, şimdi haklı çıkmak için sorulur oldu. Hakkın hep kendinde olduğunu ispatlamak için sorulur oldu. Şeytanın sağlı sollu manevraları, şüpheler de yetmeyince aşağı yukarı darbelere dönüşür oldu, bu ve buna benzer sorular oluştu berrak akıllarda...
‘Çok sıkılıyorum, kendimi bir boşluğa bıraksam’lardan mı doğdu soru sormalarımız? Yoksa cevap alamadığımızdan mı çıkış arayışınız? Her yaştan, her ruhtan insanın her an değiştiği âhirzamandan mı yoksa kaçışlarımız?
Bakın ben soru soruyorum kendime ve sizlere, yalnız soru, problem, şüphe ne derseniz deyin, yığıldığı ve yığılmaya devam ettiği, yaşanırken hayatımıza yavaş yavaş enjekte edildiği, güneş açsa öf, yağmur yağsa pof dedirttiğimiz, sessizce inkârın eşiğine getirilen ruhlarımızdan bahsediyorum. Manşetlerin cereyanına kapılan, kulak doldurmak için dudak kıpırdatılan zamanlar... İşte bu zamanlarda şöyle bir soruya maruz kaldı çaresizlikte çırpınan düşünceler. Çok basit, ama etkileyiciydi bu soru. Örnek vermek gerekirse işte tam da buydu:
Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?
Sakın demeyin “Bu soru için miydi bu kadar yazdıkların?” diye; düşünün, başta yazdığım cümleler aslında bu sorunun sonucunda sıkışan akıl ve ruhlardaydı. Afalladı, bocaladı, ama boğulmadı. Belki bir cümle yetti Risalelerden, belki de bir örnek, ama bir daha alevlenmemek üzere kapattı üzerini.
Bu soru bana sorulduğunda İmam Hatip’te okuyordum. Risalelerden bîhaber, bilmediğini bilir tarzda değildim. İşte tam da kedi gibi sıkışmıştım, çıkamıyordum. Sonrasını hatırlamıyorum zaten, ne dedim ne anlattım, ama aynı soruyla şimdi muhatap olduğumda cevabı Risalelerden ışık hızıyla sonuçlandırdım. Asrın İmamı asrın sorularına, asırlardan beri cevaplanamayan sorulara yine cevabını vermişti. Böyle bir soruya ancak böyle cevap verilirdi zaten.
“Gafletten neş’et eden dalâlet, pek garip ve aciptir. Mukareneti, illiyete kalb eder. İki şey arasında bir mukarenet olursa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, birisinin ötekisine illet gösterilmesi o dalâletin şe’nindendir. Halbuki, devamlı mukarenet, illiyete delil olamaz.” (Mesnevî-i Nuriye, Katre)
Bu nasıl cevap, içinde ne tavuk var, ne horoz diyebilirsiniz. Ama manada ne tavuklar var, ne kuşlar bir görebilseniz...
Evet, gaflet ve aldanmışlıktan kaynaklanan dalâlet (sapkınlık) hâli pek garip ve aciptir. Bu hâl, iki şeyin beraber bulunmasını birbirine ana sebep olma özelliğine dönüştürür. İki şey arasında (yumurta ve tavuk) hep beraber bulunma hâli varsa, yani daima beraber vücuda gelirlerse, yumurtanın tavuğa oluş sebebi gibi gösterilmesi, o içinde bulunulan gaflet hâlinin, yanılmışlık halinin özelliğindendir. Halbuki devamlı yan yana olmaları, birbirlerinin vücuda gelmesine ‘ana sebep’ olamaz. Zaten böyle bir şey devamlı olarak şart olsa, Hz. İsa’nın (as) doğumu böyle bir sebebe bağlı kalacaktı.
Onun içindir ki, sebepleri ve sonuçları elinde bulunduran Rabbimiz her şeye Kadir olduğunu, böyle bir olaydan bizlere göstermektedir. Başa dönecek olursak, soruların çok, yardımcılarımızın az olduğu bir zamanda tutunacak sağlam dalları bulmak, doğru adreslerde bulunmak işte bu yüzden önemli. Rabbim bizleri nefis ve şeytanın sorularına takılıp, altından kalkamayacağımız şüphelerle sıkıntıya düşürmesin. Mantıkî çözümlerin Risale-i Nur’da olduğunu unutturmasın. Selâm ve duâ ile…
Okunma Sayısı: 7469
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı