"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya Demokrasi İttifakını destekliyor

Şükrü BULUT
11 Kasım 2022, Cuma
2023 Başkanlık seçimleri yaklaştıkça, geçmişte olduğu gibi, Yeni Asya aleyhindeki propagandanın kuvvet bulduğunu okuyucularımız da izliyorlardır.

Medyadaki patırtı-gürültülerin, Bediüzzaman’ın demokrasimizin ilk günlerinden bu yana demokrasiye verdiği desteğe itiraz eden istibdat taraftarlarına ait olduğunu biliyoruz. Maksadı; Kur’an-ı Kerim’in zamanımızdaki tefsiri olan Risale-i Nur’daki hayatî prensipleri; vatan, millet ve İslâmiyet için Müslümanlara duyurmak olan gazetemizin manşetlerini, köşe yazarlarını ve haber yorumlarını doğru anlayabilmek için önce demokrasiyi doğruca öğrenmek gerekiyor. Yani, günümüz Türkiye’sinde demokrasinin olmadığını, global istibdatçıların ülkemize müdahale ile kırk küsur senedir demokrasimizi sivil diktanın mengenesinde kıvrandırdıklarını ve günümüzdeki palyatif yaklaşımların milletimize demokrasiye geçme imkânı tanımadığını peşinen kabullenmemiz gerekiyor. Bu bir iddia değil. Üniversitelerde veya resmî kurumlarda vazifeli olmayan hukuk, mülkiye, iktisad, idare ve edebiyat âlimlerinden bir bilirkişi oluşturarak, demokrasinin 12 Eylül ihtilali ve bu ihtilal ile millete dikte edilen anayasa ile birlikte vatanımızı terk ettiğini birlikte öğrenebiliriz.

Milletimizi kırk yıla yakındır dış güçlerin yardımıyla cehalete mahkûm edenlerin bilemediği bir hakikat daha var. Hipnotizma, manipülasyona ve ana medya ile zihinleri felç edilen milyonların kalp ve basiretleri hâlâ çalışıyor. Yanlışların ömrü, beklediklerinden de az. Yeni Asya’yı Cumhuriyet Halk Partisini destekliyor, diye fitne çıkaranlar; dini, milliyeti, global desteği ve tüm kutsalları kullanarak istibdatlarını devam ettirmek istiyorlar. AKP’nin bunca devlet imkânları, korkutmaları ve rüşvetlerine rağmen milletin yüzde altmış küsuru demokrasi derken, bu kitlenin arasında kemiyeten az olan Nurcuları Halk Partililikle suçlamak ile, Türk milletinin Risale-i Nur’dan kuvvet alarak demokrasiye ulaşma korkularından başka bir şey değil. Günümüz Türkiye’sinde Siyasal İslamcı AKP ile ırkçı MHP’ yi demokrasi karşıtlıklarında kullanan global müstebitler; Bediüzzaman Said Nursî’nin hem İkinci Meşrutiyet hem yeni Cumhuriyet ve hem de 1950’deki demokrasimizin yeniden uyandırılmasındaki rolünü çok iyi biliyorlar. 12 Eylül ihtilâliyle, içimizdeki Kemalistlerin yardımıyla Uluslararası Marksist ihtilalcilere yakalanan demokrasimize, darağacında kırk küsur senedir ölüm-kalım mücadelesi yaşatanlar, Yeni Asya’nın milletimize Kur’an ve hadisten verdiği demokrasi mesajlarından ürküyorlar. Bu korku-endişe dolu karşı ataklarıyla, demokrasi cephesini dağıtabilmek üzere her türlü fitneyi, yalanı ve desiseyi de kullanıyorlar.

Altılı Masa ve onlara destek veren partilere demokrasi cephesi olarak bu millet müteşekkirdir. Çünkü kırk seneden beridir ihmal edilen demokrasi derslerini tekrarlıyorlar. Yani milletimize demokrasiyi anlatmaya çalışıyorlar. Burada “ Tek Adam Korosu” olmadığından, elbette farklı sesler çıkabilir. Güzel olan tarafı; demokrasi olmadan vatan ve milletine hizmet edemeyeceklerine inanmış olmaları değil mi? Murakabenin olmadığı bir ülkede, iyi niyetle büyük paralarla yapacağınız eserler, neticede sizi mahkûm edecektir, millet nezdinde… Çünkü doğru demokrasilerde idareciler, Allah’a hesap vermeden önce millete hesap verirler. Hukukun tek adamların iki dudakları arasına düştüğü bir ülkede demokrasiden bahsetmemiz mümkün olmadığı gibi, hükümetin icraatını takipten menedilmiş meclislerin oldukları yerde de demokrasiden bahsedilemez.

Demokrasinin temel manası, halkın kendi vekiliyle ülke idaresine dahil olması, onunla söz sahibi olması ve mebusu aracılığı ile istek ve ihtiyacını; milletin şahsı manevisini temsil eden ve kalbi hükmündeki meclise bildirmesi manasında ise, elbette günümüzdeki idaremizde demokrasiden bahsedemeyiz. Bediüzzaman’ın, Namık Kemal’in yaktığı meşale ile bu şeri yola girişini bilmeyenler, İttihat-Terakki Partisinin ricasıyla Said Nursi’nin İstanbul ve Selanik’te halka “ Demokrasi Manifestosunu” açıkladığından habersiz olanlar ve Kemalizm’in yirmi sekiz senelik “ Mutlak istibdadına” rağmen bu milletin, burnunu kanattırmadan 14 Mayıs sabahına gelişinde Bediüzzaman’ın hürriyet ve demokrasi yürüyüşünde rehberi olduğunu eserlerinden okuyamamış olanların; “Yeni Asya’nın” şu demokrasi meselesindeki ısrarlarını anlamamalarını normal karşılıyoruz.

Osmanlı Bakiyesi milletimizin, Ankara’da yeniden cumhuriyeti ikamesini ve İstanbul demokrasisini burada devam etmesini engelleyen Halk Partisinin zulümleriyle adeta tek başına mücadele etmiş Nur Talebelerine “ Halk Partili” demenin ne kadar yanlış olduğu ortada. Dünyamızın globalleştiği, demokrasi taraftarlarıyla istibdatçıların ayrıştığı, semavi dinlere ve insani değerlere taraf olanların demokrasiye ve kendi menfaatlerini insanın ve tabiatın zararında görenlerin global istibdatçılara koştukları bir zamanda, günümüzdeki CHP ve diğer beş-altı partinin demokrasi, milli birlik-beraberlik ve insan fıtratını koruma adına demokrasi cephesinde toplandıklarını inkâr etmenin, akıldan uzak olduğu da ortaya çıkmıştır. Kimliği demokrat olan Yeni Asya’yı Halk Particilik ile suçlayanların en büyük sıkıntısını sorarsanız, CHP’nin tarihteki “mutlak istibdat” kimliğinden dolayı milletimizden özür dilemesi ve demokrasiye sahip çıkmasıdır. Gönül arzu eder ki, dindarlıklarını ve milliyetperverliklerini referans olarak gösterenler de “DEMOKRASİ İTTİFAKINA” dâhil olup, ülkeyi şu maskaralıktan kurtarsınlar…

Okunma Sayısı: 1748
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    12.11.2022 14:49:16

    Değerli Ağabey, Gerçek Nurculuğun hissiyatını tercüman olmuşsun,inşallah bu tür çalışma ve gayretlerin devamı gelir.Zira Nurcuların savrulmalari ülkenin değerini bozmuş ve Risale i Nur ölçüleri değil devleti elinde bulunduranların oluşturduğu algılarla,Nur talebesi hareket edemez ve etmemeli,Nurcular yanlış yaparsa bu yanlışlık herkese sirayet eder,Nurcunun yanlış yapma lüksü yoktur. NURCULARIN savrulmsi sonucudur ki ülkede adalet yerle yeksan olmuştur adaletin olmadığı bir toplumda hiç bir musibet hareketten ve Nur hizmetinin etkinliğinden bahsedilemez. Nurcu zulmü alkışlayamam eğer alkıslıyorsa ona Nurcu denmez. Ama ne yazikki son yıllarda bazı Nurcular zulmü alkıslamayi hizmet sanar hale geldiler. Zulüm kimden gelirse zulümdur yani dindar görünümlü birini yaptığı zulmü zulüm saymazsak maazallah gayretullaha dokunur ve felaket olur. Bu bakımdan yaptığınız tahlil son derece önemli ge gereklidir sizleri takdir eder Allaha emanet olun diyorum

  • Hüseyin Yilmaz

    11.11.2022 22:54:49

    Temennimiz bu altılı masadaki "DEMOKRASI" mayasının efkârı ammeyede yansıyıp tutması...

  • Zeliha

    11.11.2022 20:04:42

    Asrı saadetle insaniyet en güzel noktaya gelmişken Arabistan'dan dunyaya yayılan medeniyeti her nekadar durdurmaya çalışanlar kısmen muvaffak oluyormuş gibi görünse de insaniyet kemale doğru gidiyor elhamdülillah.

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    11.11.2022 17:34:49

    Selamun Aleyküm. Kalbimin hatıratını, aklımın fikriyatını ve lisanımın ifadatını kaleme dökmüşsünüz.Yeni Asya Gazetesi okuyup da Yeni Asya'yı anlamayan veya anlayamayan veya anlamak istemeyen zevatın kulakları çınlasın !

  • İ. seyda

    11.11.2022 13:35:09

    Millet İttifakı partileri, kendi kimliklerinden vazgeçmeden "demokrasi" için ittifak ettiklerini söylüyor. Bu, hergeçen gün kutuplaşan insanımız için bir artı değerdir. Ülkemizin benzeri birlikteliğe ihtiyacı vardır. Toplumun farklı kesimlerinin asgari müştereklerde bir araya gelme kültürünü nazara vermeleri de değerli bir çalışmadır. Niyet hayır olsun diyelim, İnşallah akibet de hayırlı olur.

  • Hüseyin

    11.11.2022 10:55:08

    Evet, doğrusu demokrasi ittifakı. Eğer bu noktaya yığınak yapılsaydı, hedefe daha kolay ulaşılırdı. Kalemine sağlık ağabey.

  • Hüseyin kıymık

    11.11.2022 09:36:39

    Tebrikler… Bu tür güzel değerlendirmelere seçime kadar aralıksız devam edilmeli… Üstadımızın ikinci meşrutiyetteki tavrı daha çok dikkate sunulmalı… Siyasete bakışta öne çıkanın hürriyet, hak, hukuk, adalet ve liyakat olduğunun altı çokça çizilmeli…

  • Sertaç LÜSER

    11.11.2022 08:52:46

    "Çünkü doğru demokrasilerde idareciler, Allah’a hesap vermeden önce millete hesap verirler. " Bu bilinci tam tersine çevirip ALLAH'ım beni affetsin gerisi yalan mantığı,maaalesef dindar kesimde "Af diliyor,pişman işte" olarak nitelendiriliyor.Fakat eylem farklı.Tablolar çok karışık.Uyan ey dindarlar.

  • Nihat

    11.11.2022 06:00:44

    Allah razı olsun. Risalelerdeki içtimai ölçüleri güzel izah etmişsiniz.

  • Hüseyin T

    11.11.2022 05:33:21

    Yeni Asya grubu ; 1950 lerden bu yana savunduğu tezler ve değerler, demokrasiyi içselleştirmiş, milletin selameti/ istiklâli/ istikrarı ve istikbali için, ehemmiyetine binaen cumhuriyeti ve onun gelişmiş bir numunesi olarak demokratik değerleri, ve idare biçimini savunduğu için, özellikle İslami cemaatler ve tarikatların tasallutu ve hücumu altındaydı.. Zaman bir kez daha gösterdi ki, demokrasi olmadan ; adalet , hürriyet ve medeniyete ulaşmak neredeyse imkansız...

  • S.topuz

    11.11.2022 04:38:16

    Demokrat Pardi ve DEMOKRASİ 'nin isminden bile korkan DEMOKRASİ muhalifleri ve mugayirleri, (Tek ADAM SEVDALILARI) ,ister medyada ,ister açık oturumlarda veya mitinglerinde kesinlikle DEMOKRATLARDAN bir tek KELAM etmeye bile korkuyorlar! Çünkü milleti, çeşitli hile ve hıdalarla öyle bir şaşırttılar,korkuttular ve UYUTTULAR ki, kim gerçek DEMOKRAT ,kim ÇAKMA vatandaşın AYIRABILECEK MECALİ ve BASİRETİ kalmadı.20 senedir (40 sene de denilebilir) uzuuunca bir KIŞ UYKUSUNA YATIRILDI. TEKRAR MİLLETİN Uyanmasından çok çok KORKUYORLAR. Millî ve manevî duygu ve değerleri de su-i istimal ederek, "CİBALİ BABA"ların sayısı ister istemez coğalıyor. Ve netice olarak yapılan halis DUALAR mukabil dua ve ataklarla tesirsiz kalıyor. Onlar için her şey MÜBAH. Aynı tavır ve su-i istimallerì HAK YOLUN yolcuları yapamaz, müsbet hareket etmekle muvazzafız!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı