"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mehmet Âkif Ersoy ve Müslüman kadın

Yasemin GÜLEÇYÜZ
29 Aralık 2021, Çarşamba
Mehmet Âkif Ersoy’u 85. ölüm yıl dönümünde rahmetle yâd ediyoruz.

Tanzimat Fermanı’nın ilânından sonra, Osmanlı Devleti’nde aydınlar arasında hayli hararetli fikrî tartışmalara sebep olan temel konulardan biri de İslâm’da kadın haklarıdır. 

İslâm’da kadın haklarını savunan aydınlardan biri Mehmet Âkif Ersoy’dur. Müslüman kadın konusunda Mısır’da yayınlanan bir kitabın çevirisini yapmış olması ilginçtir… 

Bu kitap yirminci asrın başında İslâm âleminde kadın hakları tartışmalarına ayna tutmaktadır.

MISIR’DA İSLÂM’DA KADIN TARTIŞMALARI

Mısırlı bilim adamı ve Eğitim Bakanlığı da yapan Batı hayranı Kasım Emin (Modern Kadın) “el-Mer’etü’l-Cedide” isimli bir kitap yazar. Yine Mısırlı bir âlim olan Muhammed Ferid Vecdî de (Müslüman Kadını) “el-Mer’etü’l-Müslime” kitabını 1902 yılında bu esere reddiye olarak yazar. Mehmet Âkif bu kitabı dilimize tercüme eder. Önsöz’de şunları söyler: 

“Müslüman kadınların erkekten kaçmasını Batılılar öteden beri dillerine dolamış iken son zamanlarda bu âdet Şarklıların da hoşuna gitmeye başladı. Bizim kadınlarımız da Batılı kadınlar gibi olsa, erkeklerle bir arada yaşasa, evlerde kapanıp kalmasa da sanayi ve üretime katılsa gibi temenniler birçok ağızdan işitilir oldu… 

“Vaktiyle Mısır’da da aynı mesele meydana çıkmış, tesettürün lehinde ve aleyhinde yazılar yazılmıştı. Biz o zaman Ferid Vecdi’nin müdafaasını görüp tercüme etmiştik. Yalnız matbuatımızın hâli o zaman böyle içtimaî bir eseri yayınlamaya müsait olmadığından hürriyet devrinin gelişini beklemiştik…” 

“İKİ YÜZ” YILLIK, “İKİ YÜZ”LÜ SİYASET!

Âkif’in tercümesi önce “Sırat-ı Müstakim” dergisinin sayfalarında dizi olarak neşredilir, ardından talep üzerine kitaplaştırılır. Kitabın takdim yazısında belirttiği “özlemle beklediği hürriyet devri”nde beklenmedik istibdat rüzgârları “İstiklâl Marşı” şairimizi Mısır’a savurur. Ömrünün son yıllarını orada vatan hasreti içinde geçirir. Ağır hastalığı geri dönmesine vesile olsa da kısa bir süre sonra vefat eder. (1936) 

Rabbimizden Âkif’in ruhuna rahmetler indirmesini temenni ederek satırlarımızı onun bir dizesiyle bitirelim. Yazıldığı günlerde ekilen zakkum tohumlarını gören Âkif, Safahat’ında sanki bugünleri mi tarif ediyor?  

“Biz ki her mevcûdu yıktık, gâyesiz bir fikr ile; 

Yıkmadık bir şey bıraktık... Sâde bir şey: Âile. 

Hangi bir bünyânı mahvettik de ıslâh eyledik? 

İşte vîran memleket! Her yer delik, her yer deşik!

 Bunların ta’mîri kâbil... Olsa ciddiyyet, sebât; 

Lâkin, Allah etmesin, bir düşse şâyet âilât, 

En kavî kollarla hattâ kalkamaz imkânı yok.”

Okunma Sayısı: 2685
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı