03 Eylül 2013, Salı
Merhaba,
Değerli Okuyucularımız!
Bugün sizlere çoktandır beklenen önemli bir eseri tanıtacağız.
Günümüzde Osmanlıya bakışı: “Sevdiğimiz Osmanlı Ve Kabullenemediğimiz Harem” alt başlığıyla özetleyen eser, son yıllarda gündemden düşmeyen Osmanlı padişah ailesinin yaşayışını inceliyor.
Yazarı gazetemizde ve dergilerimizdeki yazıları ile tanıdığınız Zeynep Çakır.
Çakır, Türk İslâm tarihi alanında araştırmalar yapmakta. Tarihî ve toplumsal konularda yazılar yazmakta... Yanlış tanıtılan Osmanlıyı bilhassa “Harem”i...
Yazarımız; filmlerle, TV dizileriyle, Batı kültürü etkisi ile çalakalem yazılmış romanlarla iftiralara maruz kalan Osmanlı ailesinin yaşantısını gerçek yönleri ile tanıtmayı amaç edinmiş. Bu eserini yanlış tanıtım ve algıları düzeltmek maksadıyla kaleme aldı.
Murat Sayan’ın yaptığı şık bir kapak tasarımı ile kültür dünyamıza kazandırdığımız bu kitap 13,5 x 21 cm ebadında ve 240 sayfa.
Esere genel olarak baktığımız zaman bölümlerin muhtevası şöyle:
Birinci bölümde Osmanlı haremini güncel algıların dışında, tamamen tarihî süreç ve olgusunun içinde ve tarih ilminin sunduğu imkânlarla anlatılıyor.
İkinci bölümde ise Osmanlı Devlet teşkilâtının müesseseleşmesinde geçerli olan âmiller, kaideler ve telâkkileri Enderun teşkilâtı üzerinden değerlendirmeye çalışılıyor.
Üçüncü bölümde ise Haremin usûl, kaide ve kanunlarıyla diğer Osmanlı kurumları gibi teşkilâtlanmış bir birim olduğu ve Enderun’la işleyiş açısından organik bir bağ bulunduğu, nazar-ı dikkate sunuluyor.
Dördüncü bölümde ise bilgiler ve belgelerin ardında siyasî bir kurum dışında sultan-halifenin evi olarak padişah ve ailesinin meskenine ve Müslüman halk nezdindeki imajına dikkat çekiliyor.
Beşinci Bölüm ise saray hayatından düşündürücü levhalar sunuluyor.
“Takdim”ini buraya almamız eseri bir nebze olsun tanınmasına katkısı olacaktır, diye düşünüyoruz:
“Günümüzün magazin ve televizyon dizisi kültürü içinde, ne yazık ki, Osmanlı Hanedanı yanlış anlatılıyor, dolayısıyla doğru anlaşılmıyor. Bilhassa gençler, Osmanlı Padişah Ailesi’ni gerçek yönleriyle tanımıyorlar. Osmanlı Cihan Devleti, maalesef harem-harem ağaları-hanendeler-sazendeler sisleri içinde kaybolup gidiyor...
Her şeyden önce Osmanlı Ailesi’nin eğitimini üstlenen Enderun Mektebi’ni ve İslâmiyet’ten gelen manevî ilkeleri bilmek zorundayız. Bunlar bilinmeden Osmanlı Hanedanı anlaşılamaz. Yayınladığımız bu kitapta bunlar farklı açılardan ele alındı.
Osmanlı Sarayında farklı alanlarda hizmetler veren personelin günlük hayatı, padişahların kız çocukları, cariyelerin hangi kurallara tâbi oldukları da önemli konular arasında yer alıyor. O yüzden bunlar da kitapta anlatıldı.
Osmanlı Hanedanı hakkında fikir edinmek için sadece padişahların hanımlarının, validelerinin hayatlarını incelemek dahi okurlarımıza fikir verebilir. Anadolu’nun pek çok vilâyetinde, bilhassa İstanbul’da nice cami, mektep, medrese, külliye, hastane, dârüşşifa, aşevi ve vakıflarda o mübarek annelerimizin maddî-manevî şahsî imzaları vardır. Bir-iki örnek verelim: Manisa Sultaniye Külliyesi, İstanbul Validebağ Hemşirelik Okulu ve Sanatoryumu, İstanbul Yeni Cami Külliyesi, Atik Valide Külliyesi ve daha niceleri...
Genç nesillerimizden ricamız, Osmanlı Hanedanı’nı derinlemesine araştırmaları ve o engin tarihten kendilerine gerekli olacak manevî gücü soluklamalarıdır. Tarihçi yazarımız Zeynep Çakır, bir nebze olsun bu soluğu aldırmak için Türkiye’mizin son devir muteber tarih araştırmacılarının eserlerinden de faydalanarak bu eseri hazırladı. Yayınevi olarak biz de kolları sıvayarak, ecdadımızın doğru tanınmasına yardımcı olacak çalışmayı kalıcı hâle getirerek sizlerin istifadesine sunduk.
Günümüzün ve geleceğin yöneticilerine, pedagoglarına, sosyologlarına, psikologlarına, eğitimcilerine, ailelerine çözüm yolunda rehber olacağına inandığımız bu esere ve benzerlerine her zaman ihtiyaç duyulacaktır.
Osmanlı Hanedanı demek aynı zamanda iman, ahlâk ve vizyon demektir. Saklı tarih, Osmanlı Enderun Mektebi’nde talebelere bir sene susma eğitimi verildiğini duysaydı, her hâlde hayretinden ne diyeceğini şaşırırdı!
21. yüzyılda modern zamanlarda yaşarken, ailede, eğitimde, çocuk yetiştirmede, ahlâkta, maneviyatta, sanatta, edepte, irfanda, anlayışta ve en temel insanî konularda problemlerle karşılaşıyoruz. Karşılaştığımız bunca problemi, maalesef modern yöntemlerle çözmekte zorlanıyoruz.
Bu kitap, aslında küresel problemleri çözmek için küçük, ama önemli detayları içinde saklıyor. Osmanlı Cihan Devleti’nin, 600 yıl boyunca karşılaştığı problemleri çözerken, belki en önemli güç kaynaklarından birisi Osmanlı Hanedanı ve o hanedanın eğitim kriterleri idi. Hanedan mensupları cömert, vefalı, sabırlı, yardımsever, ferasetli, dirayetli ve çok iyi yetiştirilmişti.
Kitaba dair bu ilk satırlardan tahmin edilebileceği gibi, tarihimizde büyük bir hazine saklı. Haydi o hâlde, kitabın sayfalarını çevirin ve o manevî hazineyi kendi gözlerinizle görün...”
Okunma Sayısı: 3708
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.