"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kardeşliği canlı tutmak

Mustafa Taşkın
18 Haziran 2025, Çarşamba
Toplumların manevî anlamda canlılığı ve diri olması, bireylerin birbirine karşı duyduğu sevgi, saygı ve merhamete bağlıdır.

Dinimiz İslâm, toplum içerisinde sağlam bir ittihad ruhunu oluşturabilmek için "uhuvvet" yani kardeşlik ilkesini temele koyar. Kardeşlik, sadece aynı anne babadan gelmekle sınırlı olmayan, aynı inancı paylaşmanın doğurduğu derin bir bağdır. Bu bağ, hem bireyin ruh sağlığını korur hem de toplumun dayanışma ve huzurunu tesis eder.

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur:

“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurât Suresi: 10.)

Bu ayet, müminler arasında kurulması gereken temel ilişkinin kardeşlik olduğunu açıkça ortaya koyar. Araya giren kırgınlıkların, dargınlıkların onarılması ise bu kardeşliğin doğal bir uzantısıdır.

Peygamber Efendimiz'de (asm) kardeşlik bilincinin toplumsal huzur için ne denli önemli olduğunu şu hadis-i şerifiyle dile getirir:

“Hiçbiriniz, kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe (gerçek manada) iman etmiş olamaz.” (Buharî, İman, 7.)

Bu ilke, bencillikten uzak, empatiyle yoğrulmuş bir toplumun anahtarıdır. Birbirinin derdini dert edinmek, sevinciyle sevinmek, bireyin ruhuna derin bir huzur verir. Kendini yalnız hissetmeyen, değerli olduğunu bilen insanın psikolojik dayanıklılığı artar. Sosyal desteğin güçlü olduğu toplumlarda depresyon, kaygı ve yalnızlık hissi de daha az görülür.

Kardeşlik sadece bireylerin ruhsal iyiliğine değil, toplumsal yapının da sağlamlaşmasına katkı sunar. Uhuvvetin hâkim olduğu bir toplumda; yardımlaşma, adalet ve güven duygusu artar. Zengin, yoksulu gözetir; güçlü, zayıfı korur. Toplum bir beden gibi olur; bir uzuv ağrırsa, diğerleri de bu acıyı hisseder. Nitekim Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Müminler birbirini sevmede, birbirine merhamet etmede ve birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir. Vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organlar da uykusuzluk ve ateşle ona katılır.” (Müslim, Birr, 66.)

Bugün bireyselleşmenin arttığı, dijital mesafelerin fiziksel yakınlıkların önüne geçtiği dünyada; kardeşliğe, uhuvvete her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Manevî bağların yeniden kuvvetlendirilmesi, hem ruhsal çöküntüleri hem de toplumsal çözülmeleri önleyecek bir güçtür.

Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri de uhuvvet konusuna daima vurgu yapmıştır. On beş günde bir okunmasını tavsiye ettiği İhlâs Risalesi’nde, çoğunlukla uhuvvete vurgu yapmış, ihlâs ile uhuvvetin iç içe olduğunu göstermiştir. Diğer yandan Uhuvvet Risalesi ile Müslümanlar arasındaki dayanışma, tesanüd, vifak ve ittifakı nazarımıza sunmuş, hakikat mesleğinin en önemli esasının kardeşlik olduğunu dile getirmiştir.

O halde bizlere düşen; kırıcı değil yapıcı, affedici olmak, öfkeyle değil şefkatle yaklaşmak ve kardeşlik iklimini hayatımızın merkezine yerleştirmektir. Zira Allah’ın rızası, ancak kardeşliğin gölgesinde yeşeren kalplerin ortak duasıyla kazanılır.

(Bizim Aile dergisi, Haziran 2025 sayısından alınmıştır.)

Okunma Sayısı: 333
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı