"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sıla-i Rahim ve ilmi birleştirmek

Züleyha Aydın Kaba
25 Ağustos 2019, Pazar
Malûm yaz tatili bitmek üzere.

Aileler tatillerde çocuklarına iman hizmeti verecek yerler arıyor. İki aylık ya da on beş yirmi günlük okuma programları tahribin kolay, tamirin zor olduğu zamanında ne kadar yeterli olur?

Nesiller arasındaki farkın bariz bir şekilde görüldüğü, ailelerin sosyal hayatın içinde debelendiği bir dönemde, bu tamiratı yapmak için okuma programları için çok emekler sarf ediliyor.

Çocukları herhangi bir okuma programına göndermeden önce, nasıl ki “en küçük daire kalp dairesi” ise en küçük program da ailedir ve akrabalarla yapılacak derslerdir. 

Dolayısıyla böyle programlar tertipleyip çocuklarımızı o programlara dahil etmektir. Bunun içi aileniz ya da akrabalarınızla bu tatillerinizi okuma programlarına çevirmeyi hiç düşündünüz mü?

Bir çoğumuzun köyünde babadan ya da dededen kalma evleri mutlaka vardır. Aileniz ve akrabalarınız içinde, sizin derdinizle dertlenen kişileri tesbit edip, bir hafta on günlük okuma programı yapılabilir.

Bizler ahir zamanda yaşıyoruz. Bediüzzaman, “Acele ettim kışta geldim. Sizler Cennet asa bir baharda geleceksiniz” 1 derken Risale-i Nurlar’ın farklı satır aralarında “aynı anda binler günahın hücum ettiğini” hatırlatarak, adeta uyanık olun diyor.

Hz. Ömer (ra) “Eğer deseler ki Cehenneme girecek son bir kişi var onun Ömer olacağından korkarım. Yine deseler ki eğer Cennete girecek olan son bir kişi var onun Ömer olacağından ümit ederim” sözünü unutamayız.

Evet, uzun olan ahir zamanın bir faslından geçiyoruz. Bu kadar hızlı geçen hayat-ı dünyevîye içinde süfyaniyetin tek gözlü dehası, sadece dünyaya meyletme arzusu farkında olmadan Müslümanlara da sirayet etmiş durumda.

Oysa Bediüzzaman, “Ey nefsim! Deme, ‘Zaman değişmiş, asır başkalaşmış; herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maîşetle sarhoştur.’ Çünkü, ölüm değişmiyor; firâk bekàya kalbolup, başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor; ziyâdeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peydâ ediyor“ 2 derken;

Madem kabir kapısı kapanmıyor. Hem madem Peygamber Efendimiz (asm) “Bildiklerimi bilseydiniz az güler çok ağlardınız” 3 diyor. Hem madem Bediüzzaman, talebesine ahiret için “Korkma Zübeyir, titre” diyor, hem madem bütün dostlarımız kabir kapısında bizi yalnız bırakıyor, o halde elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışmalıyız.

Bunu işi başkalarına havale etmek yerine, “Ben nereden başlamalıyım” diyerek yapabiliriz inşallah.

Dipnotlar:

 1- Emirdağ Lâhikası, s. 344.

 2- B. Said Nursî, Sözler, 14. Söz; s. 156.

3- Tirmizî, Zühd, (2313).

Okunma Sayısı: 2487
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • A. AYDIN

    8.9.2019 13:42:44

    Feyizli, bereketli, doyumlu bir tatil için ne güzel bir tavsiye! Tebrikler!

  • Oğuz Yiğiter

    25.8.2019 02:58:07

    Tebrik ediyorum. Sıla-i rahimi iman hizmetiyle mezcetme... Bana çok orijinal geldi. Yazmaya devam etmen için sana bu seherde hususi dua ediyorum. Tekrar tebrikler...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı