Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Orucun kabulü ve fitre



Fıtır sadakası da denilen fitre, dinen zengin sayılan Müslümanların Ramazan ayı içerisinde fakirlere sabah akşam karınlarını doyuracak miktarda verdikleri sadakadır.

Hanefîlere göre ev, ev eşyası, binek, bir aylık yiyeceği gibi aslî ihtiyaçları dışında 80 gram, Şafiîlere göre ise 72 gram altın veya bunun değerinde para veya mala sahip olan kimse dinen zengin sayılır ve fitre vermesi vaciptir.

Fitre her ne kadar Ramazan bayramının ilk günü tan yerinin ağarmasıyla birlikte vacip olsa da bayramdan önce vermek daha sevaptır. Şâfiîlerde Ramazan’ın son günü güneş batınca vacip olur. İlk günü güneş battıktan sonraya bırakmak ise haramdır.

Ramazan orucunu nasıl zevkle şevkle tutsak da onun eksik kalan bir yanı vardır. O da fitreyle tamamlanır. Bu hayırlı, faziletli ayı oruçla değerlendirmek ve bunda muvaffak olabilmek bir müyesseriyettir, büyük bir mutluluktur; şükran gerektirir.

İşte fitre, Ramazan orucunu başarıyla ifa etmenin ve bayram sevincini yaşamanın şükründen ibarettir.

Demek bir aylık oruç tutmakla iş bitmiş olmuyor. Kabulü için zenginlik, sağlık, âfiyet gibi nimetlere kavuşturduğu için Rabbimize şükretmemiz; bu şükrün tamamlanması için fakirlerin de bayrama sevinç ve mutlulukla girmeleri gerekiyor. Bu da fitrelerin verilmesiyle gerçekleştirilmiş oluyor.

Ayrıca fitre orucun kabûlüne vesiledir. Bir hadis-i şerifte buyurulur ki: “Ramazan ayı orucu yer ile gök arasında asılı kalır, ancak fıtır sadakasının verilmesiyle göğe çıkar.”1

Orucu ne kadar mükemmel hâle getirmek istesek de kusurlarımız, hatalarımız eksik olmaz. Sadece mideye değil, dil, göz, akıl, fikir, el, ayak, kısacası bütün organ, duygu ve kabiliyetlerimize de oruç tutturmamız gerektirdiğini biliyoruz.

Bir hadis-i şeriften öğrendiğimize göre fitre, oruçluyken işlenen kusurlara keffaret olur; boş, çirkin ve ölçüsüz sözlerin sebep olduğu günahları temizler, fakirlere de azık olur.2

Ayrıca fitrenin ölüm ve kabir azabından kurtulmaya vesile olduğunu da yine rivayetlerden öğreniyoruz.

Kısacası fitre hem bir şükran ifadesi, hem orucun kabulüne vesile, hem de sıkıntılardan kurtuluş aracıdır.

Dipnotlar:

1. Et-Tergîb ve’t-Terhîb, 2:152.

2. İbni Mâce, Zekât: 21.

06.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.10.2006) - Rızık taahhüt altında

  (04.10.2006) - Nasıl döndü?

  (03.10.2006) - Nereden nereye?

  (02.10.2006) - En faziletli sadaka

  (01.10.2006) - “Eğer vaad edileni bilseydiniz”

  (30.09.2006) - Hz. Peygamber devrinde yaşasaydık

  (29.09.2006) - Zekâtlar verilirse

  (28.09.2006) - İslâmın köprüsü

  (27.09.2006) - Oruçla eğitilirken

  (26.09.2006) - Ramazan ziyafeti

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004