Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Büyük yerin davetine katılma iştiyakı



Bütün yaratıklar, insan başta olmak üzere, özellikleri ve kabiliyetleri ölçüsünde Allah’ın, Esmâ-i Hüsna olarak bildiğimiz güzel isimlerine birer ayna olurlar. İnsan ise hem görür, hem gösterir; kulluğuyla fiilen ortaya koyar.

Şuurlu birer yaratık olan melekler yaratıldıkları andan itibaren hamd ve tesbih ile Esmâ-i Hüsnâya çok yönüyle aynalık yapmaktadırlar. Kâbe’den önce Kâbe’nin yedinci kat semadaki bir örneği olan Beyt-i Mamur’u yaratan Cenâ-b-ı Hak meleklere bu beyt etrafında tavafı; hamd, tekbir ve tesbihi emretmiştir.

Kâbe ise yeryüzünde yaratılan ilk mabeddir. Beyt-i Mamur’un yeryüzündeki izdüşümüdür. Beyt-i Mamur’u günde yetmiş bin melek tavaf eder, çoklukları sebebiyle ikinci bir defa sıra gelmez. Cenâb-ı Hak Beyt-i Mamur’a benzer bir yerin yeryüzünde de vücut bulmasını istemiş ve Beyt-i Mamur’un izdüşümü olarak Kâbe’nin yaratılmasını murad etmiştir. Hz. Âdem (as) Cennetteyken Beyt-i Mamur’daki meleklerin hamd ve tesbih seslerini işitir, onlara tekrarlayarak katılırdı. Ancak dünyaya indirilince bu sesleri duyamaz olmuş, iştiyakıyla yanıp kavrulmuş, Cenâb-ı Hak da Kâbe’nin yapılmasını emretmiş, dolayısıyla Hz. Âdem’in bu ihtiyacına da cevap vermişti.

Kâbe Beytullah’tır, yani Allah’ın evidir, sarayıdır. Mekke ise Ümmü’l-Kura, yani bütün şehirlerin anası, başşehridir. Hacerü’l-Esved mecaz anlamda “Allah’ın sağ eli” gibi görülür, onu öpme imkânı bulan, selâmlayan herkes de Rabbine biat etmiş olur. Hani ruhlar, yaratıldıklarında, “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna, “Evet, Sen bizim Rabbimizsin” diye cevap vermişlerdi. Sözünde duran ruhlar buraya gelme fırsatı bulduklarında bu biatlarını tazelemiş ve teyit etmiş olurlar. Hacerü’l-Esved de bu selâm ve biatlara Kıyamet Günü şahitlik edecektir.

Yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insanın biatını unutmaması, tazelemesi gerekir. Gerek hac ve gerekse umre ile bu imkânı buluruz.

Yasak meyveden yemekle Cennetten çıkarılıp Seylan adasına bırakılan Âdem babamızla Cidde’ye konulan Havva anamız Arafat’taki Cebel-i Rahme’de buluşmuşlardı. Hz. Âdem Cebrail’in tâlimiyle yeryüzünde ilk beyti, yani Allah’ın evi diye bildiğimiz Beytullahı ilk yapan kişiydi.

Beytullaha Kur’ân’da Beytü’l-Haram da denilmiştir. Çünkü o dokunulmazlık zırhıyla kuşatılmıştır. Allah’ın haremidir. Buraya gelen Allah’ın misafiri ve komşusudur. Harem oluşu ise bu bölgede bir kısım şeylerin yasak oluşundan dolayıdır. Burada bulunan kişi ihramlıyken hiçbir canlı öldüremez, avcılık yapamaz, ağacın yapraklarını ve saçından bir kıl dahi koparamaz. Ve buraya gelen güvenlik içindedir. Kâbe güvenliğin mabedidir.

Kâbe’ye Beytü’l-Atik de denilmiştir. Atik, eski, kıdemli, yüce, şerefli anlamına geldiği gibi özgürlük evi mânâsını da taşır. O yeryüzünün en kıdemli, en eski ilk mabedidir. Şanı, şerefi en büyük mabeddir.

Buraya gelen kullarına en büyük ikramları yapar Cenâb-ı Hak. Beyt-i Makdis’de kılanan namaz ve yapılan ibadetlere beş yüz, Mescid-i Nebevî’de bin kat sevap verilirken Kâbe’nin içinde bulunduğu Mescid-i Haram’daki sevap yüz bir kattır.

İşte büyük yerin kazançlarla dolu daveti!

11.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.05.2008) - Büyük yerin davetine katılma iştiyakı

  (10.05.2008) - Allah'ın misafirliği şuuru

  (09.05.2008) - Kul tevbe ettiğinde Rabbini sevindirir

  (08.05.2008) - Temiz olanlar, Allah’ın sevgili kulları

  (07.05.2008) - Allah, dürüst olmayan, sözünde durmayanları sevmez

  (06.05.2008) - Allah, ihlâsla kulluk yapanları sever

  (05.05.2008) - Bir insan Peygamberin yolunda giderse

  (04.05.2008) - Allah size yardım ederse

  (29.04.2008) - Allah adına sevmenin kazandırdıkları

  (28.04.2008) - Dünyayı sevmede ölçü nasıl olmalı?

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT