Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 12 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Ankara siyasetinin hal-i pürmelâli



Anadolu, bağrına düşen şehitlerine ağlarken Ankara’da siyasi kargaşa devam ediyor. Dünyevî ve maddî boğuşmaların odağındaki siyaset, sıkıştığında mânevî ve uhrevî tâbirlere sığınıyor. Ne var ki konu siyaset olunca, bu deyim ve tâbirlerden de siyasî anlamlar çıkarılıyor…

Özelleştirme ihâlelerinde yakın çevresini kayırdığı ve oğlunun genç yaşta “gemicik” satın alması hakkındaki iddialar üzerine, dünyanın fanî olmasına izâfeten, Başbakan Erdoğan, Almanya’da, herkesin cepsiz bir kefenle kabre gireceğini ve dünya malını ve makamlarını dünyada bırakacağını belirtmişti.

Daha sonra başörtüsü yasağına dair anayasal değişikliklerden dolayı gerginleşen politik ortamda yine kefeni kastederek ortaya attığı “beyaz çarşaf” lâfı, bir hayli tartışılmıştı. Bunun üzerine CHP Lideri Baykal da hızını alamamış; Meclis grubunda âyetler, hadisler ve dinî menkıbelerle konuşmasını takviye etmişti.

Demirel’in yıllar önce imam hatip okullarının açılmasına ve gereğine, bilhassa “din, devlet, demokrasi ve laiklik”le ilgili tespitlerinin yanısıra, Baykal’ın partisinin grubunda naklettiği “dinî terminoloji”nin “savunma”da Erdoğan’ın sözlerine “gerekçe” ve “emsal” olarak kullanılması, dikkate değer ayrı bir konu…

Ancak Başbakan’ın en son “Vakıflar Haftası”nda, “Bizim lûgatımızda karamsarlık, umutsuzluk ve bedbinlik yoktur” dedikten sonra, “Bizler emânet taşıyıcılarız, bugün varız, yarın yokuz” demesi, kulislerde her fırsatta partisinin kapatılmayacağını dile getiren Erdoğan’ın da “kapatılacağı” kanaatinde olduğu yorumlarına yol açtı…

* * *

Siyasî mahfillerde AKP’nin kapatılacağına dair ciddî endişeler taşınıyor. Mâlum medyada İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in Türkiye ziyareti öncesi ağır “kraliyet protokolü” gereği Cumhurbaşkanı Gül’ün smokin ve frak giymeye râzı olup - olmadığı tartışmaları sürerken, kulislerde “kapatma” sonrası için alttan alta çeşitli alternatifler ortaya atılıyor.

Başbakan’ın Can Paker’in evinde “gerginlik” olmaması mülâhazasıyla “Anayasa değişikliğine gidilmeyeceği”ni açıklaması üzerine iktidar partisinde kafalar daha da karışmakta; Erdoğan’ın da zımnen partinin kapatılacağına inandığı görüşü gittikçe kuvvet kazanmakta.

Başbakan’ın “bağımsız” olarak seçilerek Meclis’e girmesi, ardından Gül’le yer değiştirmesi, bu olmadığı takdirde bir sivil toplum kuruluşunun başına geçmesi ve yeniden siyasete dönmesi senaryoları bunu gösteriyor. Çoğu kişinin bir “hikmet” izâfe ederek Erdoğan’ın bir “strateji” izlediği zannettiği politikalarının, hiçbir ciddî hazırlık ve plânının olmadığı su yüzüne çıkmakta.

Başörtüsü hakkında iki maddelik mini Anayasal düzenlemenin “iptal” istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne verilmesiyle, “MHP’nin tuzağına düşüldüğü” şeklindeki serzenişler bunu açığa çıkarmakta. Erdoğan’ın, “Beş yıldır bu konuyu gündeme getirmeyen bir Başbakan olarak, yurtdışında bana sorulduğunda başka ne diyebilirim” tarzındaki “pişmanlık” kokan ifâdeleri, bunu hususu bir defa daha ele vermekte…

* * *

Bu yüzden net bir “yol haritası”nın çıkarılamıyor, nihaî noktada bir karar alınamıyor. Partinin yetkili kurulları bu belirsizlikle işin içinden çıkamıyor.

Bundandır ki her kafadan bir ses çıkıyor; izlenecek stratejide bir türlü ortak plân belirlenemiyor; birbirinden oldukça farklı eğilimler tezâhür ediyor. Tek çâre olarak Genel Başkana “tam yetki” veriliyor.

“Kapatma dâvâsı” bir “komplo” olarak görülüyor; ama “komplo”ya karşı tedbirde birleşilemiyor. İktidar partisinde kimse açıktan bir şey demiyor; lâkin politikanın tabiatındaki sâikle milletvekilleri daha şimdiden “Tayyip’li – Tayyip’siz”, “Şener’li-Şenersiz” “yeni parti”lerin hesabını yapıyor, kapalı kapılar arkasında karşıt siyasî formüller araştırılıyor…

Çıkmazdaki Ankara siyasetinin hal-i pürmelâli bu…

12.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.05.2008) - “Kapatma dâvâsı”yla kapatılan gündem

  (08.05.2008) - “Dünyevileşme” vurgusu

  (07.05.2008) - “Pes etmemek” ve “teslim olmamak”

  (06.05.2008) - “Savunma” kırılmaları…

  (05.05.2008) - Hatalar zincirinin son halkası

  (29.04.2008) - “Savunma stratejisi” ve kırılmalar…

  (28.04.2008) - Oyalama oyunu nereye kadar?

  (26.04.2008) - “Stratejik ortak”tan vefâsızlık…

  (25.04.2008) - Ermenilerle dostluk ve diaspora ile mücadele

  (24.04.2008) - Yine “Ermeni meselesi”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT