Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Faruk ÇAKIR

Gençleri rahat bırakın!



Kâinatta tesadüfe tesadüf edilmediğine göre, ‘gençlerin bayramı’ olarak kutlanan 19 Mayıs’ın; ‘spor’la anılmasında da tesadüf olmasa gerek. Gençlik konusu her daim gündemde olan bir konu. Pek çok problemle boğuşan gençliğin sadece ‘spor’la gündeme gelmesi yeterli olmasa gerek.

‘Genç’ler ile ‘genç olmayanlar’ arasında bir ‘kuşak çatışması’ yaşandığı da vakıa. Bu noktada ‘kimin hatalı olduğu’ şeklindeki tartışma da çok su götürür. Zaman zaman “Beni bu gençler ihtiyarlattı” diyenleri de duyuyoruz. Gençlerden yana şikâyet edenlerin, hepimizin halletmesi gereken bir konu var. O da; ‘genç olmayanlar’ın üzerine düşen vazifeyi yapıp yapmadığı ya da gençlere ‘anlayacağı dil’den hitap edip edilemediğidir.

Neticeye bakılırsa; bir şeyleri eksik yaptığımız ortada. Ne anne-bana, ne de ‘yetkililer’ olarak bu konuda kendimizi de temize çıkaramayız.

Gençlerin maruz kaldığı pek çok ‘tehlike’ yayında, ‘yanlış bilgilendirme’lerden de şikâyet ediliyor. En tabiî hak olan ‘doğru bilgi edinme hakkı’ bile gençlere çok görülüyor. Bu konu, sadece ‘bilgi edinme kanunu’ çıkarmakla sağlanamaz. Asıl, ‘tarih’ konusundaki bilgiler gençlerden saklanıyor, gizleniyor. Gençlerin eğitimi konusundaki yanlışlar da saymakla bitmez. Gerek kıyafet konusunda ve gerekse ders malzemeleri konusunda yapılan yanlışlar sürüp gidiyor. Eğitim sistemi öğrencinin bilgisini, ahlâkını ve ‘maneviyat’ını değerlendirmekten çok, kılığını, kıyafetini, kravatını, ayakkabısını, ceketini dikkate alıyor. Konuşan, soru soran, merak eden öğrenci değil; susan, sormayan, verilen ödevleri intermetten kopyalayıp defterine yazan öğrenci makbul sayılıyor. Bunun doğru yol olmadığını anlamak için yüzyıllar mı geçmeli?

Türkiye’de 19 milyon genç var. Ülke nüfusunun yüzde 30’a yakını 15-29 yaşları arasında. Yeri geldiğinde nüfusumuzun genç olmasıyla övünüyoruz, fakat bu gençler ne kadar eğitimli, kalifeye eleman? Aynı ölçüde bu netice ile de övünebilir miyiz?

Bu cümleden olarak, Bilgi Üniversitesi öğretim görevlileri Gülesin Nemutlu ve Yörük Kurtaran’ın tesbitleri dikkat çekici. Taraf’tan Neşe Düzel’in sorularını cevaplandıran Nemutlu ve Kurtaran, gençlerin eğitilmediği, aksine ‘ehlileştirildiğini’ ifade ediyorlar. (Taraf, 12 Mayıs 2008)

Türkiye’deki gençlik konusunda araştırma yapan uzmanlar, gençliğin düşüncesini şöyle özetlemişler: “Eğitim, kişiyi özgürleştirmek, kafasını açmak için değil, gençleri ehlileştirmek, yola sokmak için yapılıyor. Lütfen bizi daha az eğitin!”

Uzmanlar, bilhassa gençlere yakın tarihin öğretilmediği konusunda da hemfikir. Devletin gençleri ‘sorun’ olarak gördüğü de ifade edilen açıklamalarda, anayasanın ‘değişmez’ 58’inci maddesi ile gençlerin kısıtlandığı belirtilmiş. Alınan tek tedbirin gençleri spora teşvik etmek olduğunun altını çizen Gülesin Nemutlu sormuş: “Tamam, zinde olalım da çok eski değil mi bu yöntem?”

23 Nisan ile 19 Mayıs’ın karşılaştırması yapılırken de şöyle denilmiş: “23 Nisan’da çocuklar yöneticilerin yerine geçer ve bir şeyler söyler. Nasılsa tehlikeli lâflar etmezler diye büyükler onları ağız dolusu gülümsemeyle dinlerler. 19 Mayıs Gençlik Bayramında böyle olmaz. Çünkü gençler konuşmaz. O gün gençler yürür, birbirinin üstüne tırmanır, bir takım kâğıtlar çevirirler, ama konuşmazlar. Bu yıl da konuşmayacaklar.”

“Eğitiyoruz” diyerek gençleri “öğüten” ve konuşturmayanlara itiraz ediyoruz: Lütfen, gençleri rahat bırakın!

19.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.05.2008) - Mahalle baskısının dik âlâsı!

  (17.05.2008) - En yüksek faiz, en pahalı benzin

  (16.05.2008) - Biri pişman, biri pişkin

  (15.05.2008) - Soran var mı ki?

  (14.05.2008) - Bunlar neyin reklâmı?

  (13.05.2008) - Aileyi koruyalım, ama nasıl?

  (12.05.2008) - Avrupalı ‘mürteci’ler

  (11.05.2008) - İçki reklâmları engellenemez mi?

  (10.05.2008) - ‘Keçi’lerden özür dileriz

  (09.05.2008) - AB'nin önüne gelecek dosya

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT