"Gerçekten" haber verir 12 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Halil USLU

İslâmiyetin her şeyi müjdedir



7 milyarlık dünya ailesinin 2 milyarı Müslüman. Bu 2 milyar, şimdi bir tek hakikat ile meşgul. O da Ramazan ayı içindeki müjdeler. Aslında ayın adı “Ayların Sultanı”. Fakat ayın içinde bin bir güzellikler var. Yani müjdelerle dolu. Oruçlu insan eğer kendini dikkatle dinler ve okursa müjdeyi görecektir ve vücut denilen bu muhteşem İlâhî şehirde bambaşka rahatlıklarla karşılaşacaktır. Yaz günü ağzı kurusa da, bedenin diğer uzuvları mânevî bir rektefe ile tazeleniyor ve yeniden vücuda kuvvet ve zindelik veriyor, şuur idrak tefekkür veriyor..

Namazdaki inşirah ve âhenk oruçta da vardır. Oruçlu insanlar, İlâhî perhiz ile hareket ettiklerinden, bir ay sonunda bir yıllık döküntüden ve bir çok hastalıktan kurtuluyorlar. Âlem çarşısında çok perhizciler var, çokları netice alamadı. Yazılı ve görsel basından takip ediyoruz, çok elim ve korkunç ölümlerle karşı karşıya gelinmiştir. İlâhî perhiz, mûsikinin nağmeleri gibidir. İmsak, sahur ve iftar... Bu kelimeler bile ısırıcı değil, bilâkis tatlı ve münevver…

Ramazan ayı müjdelerle dolu. Müjdenin çok mânâları var. Sabır, güzellik, sıhhat, bereket, hoşgörü, yardımseverlik, zekât, sadaka, teravih namazları, Kur’ân hatimleri, bilebildiğin duâlar, küfürden kaçmak, boş lâkırdıdan kaçmak, gıybetten, sarhoşlardan uzaklaşmak, sigara dumanından kurtulmak, “ben oruçluyum” demek, oruçla kalkmak ve oruçla yatmak... yüzlerce müjdelerden birkaç tanesidir.

2 milyar Müslümanın evleri Ramazanda Hz. Bediüzzaman’ın tabiriyle bir muntazam ordu harekâtı gibidir. Lütfen kafamızı kaldıralım ve bütün dünyaya birlikte bakalım, görünen manzaranın tek cevabı “Allahuekberdir”. Yani “Allah büyüktür” ve hem de çok büyüktür. Dünya ailesinde var mı böyle bir muhteşem ordu? Oturup Bismillah diye başlıyor, Elhamdülillah diye kalkıyorlar. Sahur böyle, iftar böyle. Allahu ekber...

Esasında hediye getirenlere neler yapmayız ki; ikramlar, tebrikler, teşekkürler vesâireler. Peki; Ramazan ayı bir ikram müjdesi... Ya onun içindekiler? Bunun için ne kadar şükretsek azdır. Başta insan olduğumuza şükretmek lâzım. Hem insanız, hem Müslüman. Hem sahura kalkacağız, hem de oruç tutacağız. Ne kadar büyük güzellik. Bunları bize veren kim? Bahşeden kim? Gönderen kim?

Efendim ben şu kadar okudum? Filan feşmekan... TV’lere çıkıyoruz veya çıkıyorlar. Soruyorlar, anlat bakalım öz geçmişini? Hiçbiri sormuyor: Beyefendi veya kardeşim; kendinizi okunuduz mu? İnsan kendisinin câhili olur mu? Maalesef 21. yüzyılın takur tukurları ve müthiş meşguliyetleri kendimizi okumadan ve okutmaktan uzaklaştırmıştır. İşte oruç, işte insan, okulun ilk basamağı...

Türkiye ezansız, Kur’ânsız dönemler geçirdi. 2008 itibarıyla Cenâb-ı Allah’a şükürler olsun. Bugün Türkiye’de devletin en üst kademelerinden aşağıya doğru insanlar Bayram ve Cuma namazlarına halk ile beraber gidiyor ve beraber kılıyorlar. Bir cenaze namazında bütün erkân ve kurmaylar bulunuyor. Bir şehit töreni, Fatihalar, duâlar ve açılan eller ufak bir mesele değildir. Ne güzel mânevî bir manzara ve ne güzel bir tablo... Geçmiş tarihlerde hassaten 1950’ler öncesi, bunlara rastlamak mümkün değildi.

Bir iftar yemeği, bir iftar çadırı ve binlerce dâvet az bir şey mi? Nereden nereye geldik? Bunlar müjde ayı Ramazanda görülen şeffaf emareler, pencereler ve müjdelerdir. Ne olur? Bu ayda hep güzelleri ve müjdeleri arayalım ve görelim. Kendini okuyabilen ve kendini dinleyen, bunları görecektir. İftarınız mübarek olsun, sahurunuz mübarek olsun, kalbiniz nurlarla dolsun, müjdeler arkadaşımız olsun.

12.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.09.2008) - Biri ablamız, biri bacımız

  (29.08.2008) - Müşevvik ve bir ders-i münevver

  (22.08.2008) - Rusya ve nükleer güç harekâtı

  (15.08.2008) - Güney Osetya ve Gürcistan

  (08.08.2008) - Yaylalar dönemi ve önemi

  (01.08.2008) - Vatana muhabbet

  (25.07.2008) - Saati 8 milyon dolar!

  (18.07.2008) - Bolvadin ve Isparta

  (11.07.2008) - Birlik ve beraberliğin önemi

  (04.07.2008) - Trabzon ve Uzungöl Yaylası

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır