01 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

İnsanın derin yükümlülüğü


A+ | A-

M. Sabri Bey: “İnsanın temel yükümlülüğü nedir? İnsanın yaratılış sebebi ve hikmeti üzerinde durabilir misiniz?”

İnsan Cenâb-ı Hakk’ın öyle bir îcadıdır ki, Allah’ın yüzlerce isim ve sıfatına mazhar1 bulunmakla berâber, yeryüzünün halîfesi sıfatını da omuzunda taşımaktadır.2 Kur’ân’da ifâdesini bulan bu hakîkat, Peygamber Efendimiz’in (asm) mübârek lisânında da şöyle yer almıştır: “Allah insanı Rahmân ismini tamamıyla gösterir bir sûrette yarattı.”3

İnsana emânet-i kübrâ verildiğini de bize Kur’ân söylüyor.4 Yani insan kendisine verilen sıfatlarla, kendisini Yaratanı bilmek, bulmak, tanımak, sevmek, itaat etmek ve bu istikâmette kâbiliyetlerini geliştirmekle yükümlüdür.

İnsan hayatının dokuz büyük gâyesi, hikmeti ve yükümlülüğü bulunduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, bu hikmetleri kavramakla insanın gerçek insan olacağını, varlığının sırrına ereceğini ve gerçek mutluluk ve huzûru bulacağını kaydeder. Bu dokuz emir kısaca şunlardır:5

1- İnsan, vücuduna konulan duygular terâzisiyle Allah’ın Rahmet hazînelerinde depolanan zengin nîmetleri tartmak ve geniş çerçevede şükretmekle yükümlüdür.

2- İnsan, fıtratına yerleştirilen duygular anahtarlarıyla Allah’ın kudsî isimlerinin gizli defînelerini ve hazînelerini açmak ve Cenâb-ı Hakk’ı o isimler ile tanımakla yükümlüdür.

3- İnsan, Allah’ın isimlerince, mahlûkat nazarında kendisine takılan ince san'atları ve latîf cilveleri bilmek, takdir etmek, görmek ve göstermekle yükümlüdür.

4- İnsan, hâl ve söz diliyle Hâlık’ının dergâh-ı Rubûbiyetine ubûdiyetini ve kulluğunu arz etmek ve îlan etmekle yükümlüdür.

5- İnsan, Allah’ın isimlerini, kendisine verilen latîf insânî inceliklerle ve nâzik duygularla bilmek, nezâketle süslenmek ve bizzat Şâhid-i Ezelî olan Cenâb-ı Hakk’ın nazarına kendisini arz etmekle yükümlüdür.

6- İnsan, sâir varlıkların hayatlarıyla Allah’ı göstermelerine, zikretmelerine ve ibadet etmelerine şahitlik etmek, derin düşüncelerle görmek ve göstermekle yükümlüdür.

7- İnsan, kendisine verilen azıcık ilim, azıcık kudret, azıcık irâde, azıcık görmek, azıcık işitmek, azıcık konuşmak, azıcık yaşamak, azıcık yapmak, azıcık îmar etmek, azıcık îcad etmek, azıcık merhamet etmek, azıcık acımak, azıcık bağışlamak gibi sıfat ve hallerini “bire bir ölçü” kabul ederek, Cenâb-ı Hakk’ın mutlak sıfatlarını, mukaddes fiillerini, eşsiz ve sınırsız isimlerini o ölçücükler ile bilmekle yükümlüdür. Meselâ insan küçücük iktidârı, ilmi ve irâdesi ile bir hâneyi muntazaman yaptığında; bu koca kâinâtın kendi hânesinden büyüklüğü derecesinde ustası olan Cenâb-ı Hakk’ı o nisbette Kadîr, Alîm, Hakîm, Müdebbîr, Mûcid, Rahîm, Vedûd, Ğafûr ve Muîn bilmelidir.

8- İnsan, varlıkların her birinin kendilerine mahsus dillerle Allah’ın birliğine ve terbiye ediciliğine dâir sözlerini anlamakla yükümlüdür.

9- İnsan, âcizliği, fakirliği, ihtiyâcı, zaafiyeti, eksikliği, kusurluluğu ve sâir noksan sıfatlarının ölçüsüyle, Cenâb-ı Hakk’ın kemâl seviyedeki kudretinin, gınâsının, zenginliğinin ve sâir kemâl sıfatlarının tecellî derecelerini anlamakla yükümlüdür. Nasıl ki açlığının dereceleri nisbetinde ve ihtiyâcın çeşitleri miktarınca yemeklerin lezzetleri, dereceleri ve çeşitleri anlaşılırsa; insan, sonsuz âcizliği ve nihâyetsiz fakirliğiyle Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz kudreti ve nihâyetsiz zenginliğini kavramalıdır, bilmelidir.

Bu emirler çerçevesinde düşündüğümüzde insan, îcad fiili de dâhil, Cenâb-ı Hakk’a ait ekser fiilleri tanır, görür, anlar, kavrar; böylece aynı fiillerde ve sıfatlarda hem kendi eksikliğini, acizliğini ve zaafiyetini anlar; hem de Cenâb-ı Allah’ın büyüklüğünü, celâlini, izzetini ve kemâlini kavrar, idrâk eder. Böylece yaratılışının sebebini ve hikmetini içinde saklayan kulluk yükümlülüğünü de yerine getirmiş olur.

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 19.

2- Bakara Sûresi, 2/30.

3- Buhârî, İsti’zân, 1.

4- Ahzâb Sûresi, 33/72.

5- Sözler, s. 117.

01.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.10.2009) - Mevlânâ Celâleddin (ra) üzerine

  (29.10.2009) - Yalana cevaz yok

  (28.10.2009) - Hadiste sıhhat ölçüleri

  (27.10.2009) - Yedi kat arz üzerine

  (26.10.2009) - Risâle-i Nur'un makamı

  (24.10.2009) - Âyetü’l-Kübrâ’nın bir hülâsası

  (23.10.2009) - Allah (cc) neden yemin eder?

  (22.10.2009) - Kader ve ölüm

  (21.10.2009) - Onuncu Söz’de Haşir

  (20.10.2009) - Evlilik üzerine sorular

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.