Recep TAŞCI |
|
O silâh bir gün patlar |
![]() |
Eğer... Filmin başında duvara asılı bir silâh görünürse... Bilin ki filmin sonunda o silâh mutlaka patlar. “İyi de şimdi ne alâka” diye düşünüp... Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı... Diyebilirsiniz. Haklısınız. İktisadî ve siyasî gündem böylesine yoğunken silâhtan bahsetmek neyin nesi? Gerçekten hafta içinde yaşanan şu gelişmelere bakınız. TBMM Genel Kurulu’nda Maliye Bakanı’nın sunumuyla bütçe müzakereleri başladı. Liderler ve milletvekilleri sert sözlerle siyasî ortamı gerdiler. Öğrenciler polisle çatıştı. Yumurtalar havada uçuştu. Büyüme ve carî açık rakamları açıklandı. Benzin zamlandı. Merkez Bankası politika faizini yüzde 7’den yüzde 6,50’ye çekti. 11 aylık bütçe performansı sevindirdi. İşsizlik oranı Eylül döneminde yatay bir seyir gösterdi. Bütün bu konular hafta boyunca kamuoyunu meşgul etti. Biz bunları bir yana bıraktık “silâh”ı yazı konusu yaptık. Niye? Çünkü bu hengamede çoğumuzun dikkatini çekmeyen, ama can güvenliğimizi yakından ilgilendiren bir yasa tasarısı İçişleri Alt Komisyonu’nda tartışılıyor. Bu tasarı; “Kişilerin silâh edinme ve kullanımını” düzenliyor. Orijinalini görmedik. Basına sızan bilgilere göre tasarı şu özellikleri taşıyor. Silâh alımı ve ruhsat alımı kolaylaşıyor. Silâh taşıma ruhsatı ikiye, bulundurma ruhsatı 5’e çıkartılıyor. Silâh almak için heyet raporu şartı kaldırılıyor, tek hekim imzası yetiyor. Silâh edinme yaşı 18’e indiriliyor. Ayrıca eskiden silâh alması sakıncalı bulunduğu için ruhsatlı silâh edinemeyen cinayet, uyuşturucu, gasp gibi suçlardan hüküm giyen kişiler de valiliklere müracaat ederek ruhsatlı silâh alabilecekler. Silâh tacirleri sokaklardaki bilbordlarda, internet sitelerinde silâh reklâmı yapabilecekler. İddialar vahim. Daha doğrusu akıl almaz. Böyle bir tasarının yasalaşması halinde daha fazla kan akacağı şüphesizdi. Zaten düğünlerde, asker uğurlamalarında, maç sonrası kutlamalarda maganda kurşunuyla masum insanlarımızı kaybediyoruz. Evinde silâhla oynayan çocuklarımızın acı haberleri yüreğimizi dağlıyor. Silâhlarla mücadeleyi amaçlayan Umut Vakfı’nın kayıtlarına göre her yıl 500 ila 700 kişi kaza kurşunuyla ölüyor. Yılda ortalama 2300 kişi ise bu silâhlarla cinayete kurban gidiyor. Ülkede bir milyon kişinin silâh taşıma veya bulundurma ruhsatı var. Ruhsatsız silâhlarla bu sayının 2 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bu iddialar basına yansıyıp tepkiler yoğunlaşınca İçişleri Komisyonu Başkanı Ziyaeddin Akbulut iddiaları yalanladı, aksine tasarı ile “silâh edinme ve kullanımına” sınırlama getirildiğini söyledi. Peşinden AKP Grup Başkan vekili Suat Kılıç, tasarının seçim sonrasına kalacağını ve duyarlılıkların dikkate alınacağını açıkladı. Derin bir nefes aldık. Umarız silâh lobisinin etkisinde kalmadan bir yasa hazırlanır. Esasında topyekûn bir silâhsızlanma kampanyası açılmalıdır. Silâh ruhsatı çok özel durumlarda verilmeli, mümkün olduğu kadar kısıtlanmalıdır. Yazının başına dönersek; Unutmayalım ki evde bulunan veya bele takılan silâh bir gün gelir patlar. 20.12.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları
|