19 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Nurlarla iştigal


A+ | A-

Risale-i Nur’daki hizmet prensipleri, bize hem istikamet üzere yürümenin temel parametrelerini sunuyor, hem hiç eksik olmayan engelleri aşmanın yollarını gösteriyor, hem de her hal ve şartta huzurlu ve mutlu olabilmenin formüllerini önümüze koyuyor.

Onun için, külliyatı Kur’ânî bir rehber olarak benimseyip bu gözle okuyanlar, bütün problemlerinin çözümlerini, bütün suallerinin cevaplarını ve bütün sıkıntılardan çıkış yollarını, eserlerin satırlarında ve satır aralarında bulabiliyorlar.

Böylece, Üstadın “Risale-i Nur kâfidir” beyanıyla ifade ettiği hakikati de yakînen yaşıyorlar.

Külliyat baştan sona bu mânânın zengin örnekleriyle dolu. İmanî bahislerdeki izahlarla söz konusu cevap ve çözümlerin aklî ve kalbî temelleri inşa edilirken, lâhika mektupları ve müdafaalarda da pratiğe yönelik boyutları veriliyor.

Bu bakımdan, külliyatı bir bütün olarak, her bir eserin kendi makamında riyaseti olduğunu bilerek ve her tekrarda, bahisler arasında yeni bağlantılar keşfederek okumak, insana sürekli yeni ufuklar açıyor ve âlemini zenginleştiriyor.

Ve öyle zamanlar oluyor ki, önceki okuyuşlarda fark edilmeyip de en son okumada göze çarpan önemli bir nüans, iç dünyamızda son derece derin bir inkılâbın tetikleyicisi olabiliyor.

Bu itibarla, Risale-i Nur’u Kur’ân’ın bu zamana dersi ve mesajı bilerek okuyanların, başka bir feyiz kaynağına ihtiyacı yok. Risale-i Nur yeter.

Pratikteki sıkıntı, tıkanıklık ve inkıbaz hallerinin aşılması noktasında her zaman geçerli ve yol gösterici prensip ve tavsiyeler ihtiva eden ve Şualar’da yayınlanan hapishane mektupları da, bu bağlamda hep okunması gereken metinler.

Hele Afyon hapsi gibi, baskı ve tazyiklerin ayyuka çıktığı, maddî ve manevî şartların dayanılmaz derecede bunaltıcı ve bezdirici olduğu bir mekânda yazılan mektupların, o ortam ve şartlarla tamamen ters orantılı bir şekilde ferahlatıcı ve huzur verici bir muhtevaya sahip olmaları, başlı başına hayranlık uyandıracak bir husus.

O mektuplardan birinin sonundan aktaracağımız iki cümle, meramımızı anlatmaya yeter:

“Kardeşlerim, ben Nurlarla meşgul oldukça sıkıntılar azalıyor. Demek, vazifemiz Nurlarla iştigaldir ve geçici şeylere ehemmiyet vermemek ve sabır ve şükretmektir.” (Şualar,s. 815)

Üstadın lâhika mektuplarını okuyanlar, bu minvaldeki mesajların her vesileyle, sık sık ve tekrar tekrar vurgulandığını çok iyi bilirler.

Bu ısrarlı ve mükerrer hatırlatmalara bizlerin de çok ihtiyacımız var. Çünkü zaman zaman “geçici şeyler”e takılarak, bu dünyaya gönderilişimizin hikmetini oluşturan asıl hedefleri gözden kaçırma hatasına düşebiliyor ve esas itibarıyla bundan kaynaklanan moral bozukluklarına, sıkıntılara, açmazlara sürüklenebiliyoruz.

Ama Nurlarla sürekli meşguliyet, bizi bu çeşit tuzaklara düşmekten ve onların yol açacağı çok yönlü sıkıntılardan kurtarıyor. Gündemimizi hep iman hakikatleriyle belirlememizi sağlıyor.

Mazhar kılındığımız, ama sıkıntılı hallerimizde unutuverdiğimiz sonsuz nimetlere şükür vazifemizi hep hatırda tutmamızı netice veriyor.

Sıkıntıları aşıp zafere ulaşmanın anahtarı olan sabır silâhını, risalelerde detaylarıyla anlatıldığı şekilde doğru kullanmanın yolunu gösteriyor.

Ve bütün bunlardan ortaya çıkan sonuç, bize çok basit ve sade, ama o nisbette etkili bir saadet formülünün temel prensiplerini sunuyor.

Geçici sıkıntılara ehemmiyet vermeyip, onları sabırla aşmak ve böyle hallerde nazarımızdan gizlenen nimetleri hatırlayıp şükürle yola devam etmek. İmanın verdiği harika formül bu.

Bu formülden haberdar olup, tahkikî okumalarla iç dünyamıza mal ederek hazmedebilmenin ve gereğini günlük hayatımıza yansıtabilmenin yolu ise “Nurlarla iştigal”den geçmekte.

Bize düşen, bu iştigalin hakkını verip, Zübeyir Gündüzalp’in dediği gibi, dem ve damarlarımıza karışacak derecede okumak, okumak, okumak...

19.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.12.2010) - Gençlere “hevesat” tuzağı

  (17.12.2010) - Yolsuzluk “olta”sı

  (16.12.2010) - Medyadaki değişim

  (15.12.2010) - Said Nursî ve gazeteler

  (14.12.2010) - Medya ve 5N2K

  (12.12.2010) - Altın anahtar

  (11.12.2010) - İsrail’i dizginlemek

  (10.12.2010) - İsrail’le “normalleşme”

  (09.12.2010) - Polis ve eylemci

  (08.12.2010) - Uyum paketi ne oldu?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.