14 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Osman ZENGİN

Aşure orucu iki gündür!


A+ | A-

Aslında, geçen sene gazetemizde yazdığımız “Üç gün değil, iki gün” başlıklı yazımızı tekraren, burada zikretmek hâsıl oldu. Çünkü hâlâ bazı vaiz ve hatiplerce, hadis-i şerif dikkatsizce yorumlanabiliyor. Bazı hocaları da, bizzat ikaz edip anlattığımızda, “Yahu gerçekten dediğiniz doğru, biz dikkat etmemişiz” diyorlar. Hatta bir akrabamın söylediğine göre bir TV kanalında da böyle söylenmiş. O da bize sordu, biz de anlattık. İşte biz geçen sene bu mevzuu ile alâkalı olarak gazetemizde, yanlış yorumların meydana gelmemesi için şunları yazmıştık:

Hasılât mevsimlerinin biri gidiyor, biri geliyor. Receb, Şaban, Ramazan derken, Şevval, Zilkade ve Zilhicce de gelip geçiverdi. Ve yeni bir hicrî yıla, Hz. Peygamber’in (asm) hicretini hatırlatan yıla, Muharrem ayı ile başlayıverdik elhamdülillah. Bunların hepsi de içerisinde nurlu gün ve geceleri barındıran aylardır.

Şuurlu ve sevabını Allah’tan bekleyen Müslümanlar, bu gün ve geceleri, ellerinden geldiği kadar en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlar. Geceleri; başta teheccüd namazı olmak üzere, çeşitli ibadetlerle geçirirken, gündüzleri de emr-i Peygamberî’ye (asm) iktidâ ederek, onun sünnet-i seniyyesine uyarak, oruçlu geçiriyorlar.

Ramazan ayındaki farz oruçtan sonra en faziletli oruçlardan biri de, içerisine yeni girdiğimiz Muharrem’de tutulan oruçlardır. Başka zamanlarda sadece Cuma veya Cumartesi günleri oruç tutmak tenzîhen mekruhken, Muharrem ayının da içinde olduğu dört haram ayda (Muharrem, Receb, Zilkade ve Zilhicce) Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutmanın faziletine dair hadis-i şerifte çok terviç ve rağbet var. Bu mübarek Muharrem ayının en mühim ve çok Müslüman tarafından bilinen orucu da “Aşure Günü orucu”dur. (Aslında aşure, Arapça on sayısı demek olan “aşere”den gelen bir kelimedir. Hem Muharrem ayının 10. gününü ifade eder, hem de geçmiş Peygamberlerin yaşadığı on hadisesinin vuku bulduğu gün olması hasebiyle öyle ifade edilmiş.)

İşte, bizim yazıya başlık olarak koyduğumuz mesele de budur. Bununla alâkalı olarak kaynağından bir kısmı buraya alarak, bu konudaki düşüncemizi sonrasında ifade edelim:

“..Hadiste dikkat çekilen bir diğer husus da, Aşure Günü orucudur. Aşure Günü, Hicrî senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Aşure Gününün de diğer günler içerisinde ayrı bir yeri vardır. Aşure Gününe fazilet kazandıran pek çok hâdise bulunmaktadır. Meselâ Hz. Musa (as) ve İsrâiloğulları bugünde Firavun’un zulmünden kurtulmuşlar, Hz. Nuh’un (as) gemisi Cûdi Dağına bugün oturmuştur. Hz. Yunus (as), balığın karnından bugün kurtulmuş, Hz. Âdem’in (as) tevbesi Aşure Günü kabul edilmiştir. Daha pek çok güzel hâdise bugün gerçekleşmiştir.

“Bunun içindir ki, Muharrem ayı ve Aşure Günü, Yahudilerce ve Hristiyanlarca da mukaddes sayılmıştır. Nitekim Peygamberimiz (asm) Medine’ye hicret buyurduğunda, Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrenmişti. ‘Bu ne orucudur?’ diye sordu. Yahudiler, ‘Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı ve Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (as) şükür olarak bugün oruç tutmuştur’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah (asm), ‘Biz Musa’nın sünnetini yaşatmaya sizden daha yakın ve hak sahibiyiz’ buyurdu ve Aşure Gününde oruç tutmaya başladı ve ashabına da tutmalarını emretti. O tarihte henüz Ramazan orucu farz kılınmamıştı. “Peygamberimiz (asm) ve sahabîler vacip olarak o gün oruç tutmaya başladılar. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra ise Peygamberimiz (asm), ‘İsteyen tutar, isteyen terk edebilir’ buyurarak herkesi serbest bıraktı.

“Aşure Günü tutulan orucun faziletiyle ilgili pek çok hadis vardır. (...) Peygamberimiz (asm) bu hadislerinde Aşure Günü oruç tutmanın bir senelik geçmiş günahları affedebileceğini bildirmektedir. Ancak Yahudilere benzememek için, Aşure Gününden bir gün öncesini veya sonrasını da oruçlu geçirmek tavsiye edilmiştir. İbn-i Abbas (ra) bununla ilgili olarak şöyle bir hadis rivayet eder: ‘Aşure Günü oruç tutun, fakat Yahudilere muhalefet edin. Ondan bir gün önce veya sonrayı da oruçlu geçirin.’”

Gazetemiz Yeni Asya’nın 2002 yılında okuyucularına hediye ettiği “Câmiü’s-Sağir” isimli hadis kitabından aldığımız bu bilgiye göre, Aşure Gününde tutulacak orucun şeklini Peygamberimiz (asm) çok güzel ifade etmişlerdir. Yani, o günde birçok peygamberle alâkalı güzellikler olduğundan dolayı, Yahudiler ve Hristiyanlar da oruç tuttuğundan, onlara benzer gibi olmamak için ince bir ölçüyle, bir gün önce veya bir gün sonrasını da ilâve ederek oruç tutulmasını tenbih etmiştir. Buradaki incelik, ya 9-10. veya 10-11. günlerde olmak üzere iki gün oruç tutmaktır. İşte, bu özelliğe dikkat etmeyen bazı hocalar, vaaz ve hutbelerde; 9-10-11. günlerde üç gün oruç tutulmasını cemaate söylüyorlar. Hadisin mânâsı kaybolduğu gibi, çoğu ehl-i tahkik olmayan Müslümana da o şekilde oruç tutturuyorlar.

Tabiî, burada denilebilir ki, ”Yahu ne var bunda, bu kadar abartmaya ne lüzum var? Ha iki olmuş, ha üç, ne fark eder? Fazla olsa daha sevaplı olur, vs.” O zaman 361 gün oruç tutalım, ne olacak ki(!)? Olmuyor, değil mi? İşi aslına uygun yapmak lâzım. O zaman tesbihin 33 adet olmasındaki hikmet de kaybolur. Sevap olsun diye 50 defa, 100 defa çekelim o zaman. Veya canımızın istediği kadar çekelim. İşte öyle olunca da, şifre bozulur, belki de maksad tam yerine gelmemiş olur. Hâsılı, Peygamberimiz (asm) nasıl yapmışsa öyle yapmak, onun yaptığına—zahiren daha fazla sevap getirecek gibi gözükse de—ilâve yapmamak, en müstakîmi ve sünnet-i seniyyeye harfiyen uyma noktasında en doğrusudur, sadakatin de gereğidir. Nitekim onun sünnetine hüve hüvesine uymanın getireceği sevap, kimbilir belki de daha fazla olsa gerek. Burada, “Kim ümmetimin bozulduğu bir zamanda benim sünnetime sıkıca yapışırsa, yüz şehidin ecrini, sevabını kazanabilir” (Hadis, Müsnedü’l-Firdevs, 4:198) hadis-i şerifini hatırlamakta fayda var.

Evet, bütün bunlardan sonra tekrar diyoruz ki; Aşure Günü orucu üç değil, iki gündür.

14.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.11.2010) - “Ben öldükten sonra da gazeteyi almaya devam edin!”

  (21.11.2010) - O hutbeyi dinlememek için 20 km yol yaptık!

  (19.11.2010) - Ambarını doldurup gitti…(İsmail Ambarlı’ya binler rahmet)

  (16.11.2010) - Hacerü’l-Esved’e ulaşamamak…

  (14.11.2010) - Yarın Arefe!

  (07.11.2010) - “Bediüzzaman”dan bahsedilemeyen yazılar…

  (04.11.2010) - Eski Maliye bakanı değil, Maliye eski bakanı!

  (29.10.2010) - O, en büyük cumhuriyetçiydi…

  (27.10.2010) - Otobanda namaz molası

  (19.10.2010) - “Bayezid Camiindeki hafızlar” onu dinlemeye geldi


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.