Mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetin de Rahman’ın Kulları tabiri sıkça yer almaktadır.
Mü’minun Sûresinin ilk 11 âyeti ile Furkan Sûresinin 63. – 67. âyetler arası Rahman’ın Kullarının kimler olduğunu açık bir şekilde anlatır. Bu Âyet-i Kerimelerde Rahman’ın kullarının vasıfları bir takım özellikler yüklenerek maddeler halinde sıralanır. Allah-u Teâlâ, Kur’ân’da, Rahman’ın Kullarının diğer insanlardan daha farklı bir yapıya sahip olduklarını dikkatle vurgular. Rahman’ın kullarını diğer insanlardan ayıran farkları bir bir idraklerimize aktarır.
Kur’ân-ı Kerîm’in ilgili âyetlerinde açıklanan bu tabir, Mü’min bir insanın nasıl bir karaktere sahip olması gerektiğinin de bir cevabıdır. “Rahman’ın kulları” denilerek başta Hz. Peygamber (asm) ve ashabının muhatap alındığı, sonrasında ise Peygamberimizin (asm) ölümünden sonraki Müslümanları ilgilendiren bu husus üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. İşte böylesine önemli bir konuda başvuracağımız kaynak şüphesiz Allah’ın kelâmı olacaktır.
ÂYETLERDE RAHMAN’IN KULLARI
Furkan 63 ile 67. Âyetler arası Rahman’ın kulları şu şekilde ifade edilir:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
63 – Rahman’ın has kulları o kimselerdir ki onlar yerde tevazu ile yürürler.
Cahiller kendilerine lâf atarsa “Selâmetle!” derler.
64 – Geceyi Rab’lerine secde ve kıyam ile, ibadetle geçirirler.
Yatışları, kalkışları hep Allah için olur.
Kur’ân-ı Kerîm’in ilgili âyetlerinde açıklanan bu tabir, Mü’min bir insanın nasıl bir karaktere sahip olması gerektiğinin de bir cevabıdır. “Rahman’ın kulları” denilerek başta Hz. Peygamber (asm) ve ashabının muhatap alındığı, sonrasında ise Peygamberimizin (asm) ölümünden sonraki Müslümanları ilgilendiren bu husus üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Kur’ân-ı Kerîm’in ilgili âyetlerinde açıklanan bu tabir, Mü’min bir insanın nasıl bir karaktere sahip olması gerektiğinin de bir cevabıdır. “Rahman’ın kulları” denilerek başta Hz. Peygamber (asm) ve ashabının muhatap alındığı, sonrasında ise Peygamberimizin (asm) ölümünden sonraki Müslümanları ilgilendiren bu husus üzerinde önemle durulması gereken bir konudur.
65-66 – “Ey Ulu Rabbimiz, derler, cehennem azabını bizden uzaklaştır.
Zira onun azabı tahammülü zor, ömür tüketen bir derttir.
Ne kötü bir varış yeri, ne fena bir yerleşim yeridir orası!”
67– Rahman’ın o has kulları, harcamalarında ne israf eder, ne de eli sıkı davranırlar; bu ikisinin arasında bir denge tuttururlar.
RAHMAN’IN KULLARININ VASIFLARI
Âyetler ışığında gittiğimizde önümüze insanlığın iftihar tabloları olarak sunulan Rahman’ın kullarının kimler olduğu ortaya çıkacaktır. Bizler için insanlığın iftihar tabloları başta Hz. Muhammed (asm) olmak üzere bütün peygamberler ve onlara inanan ashaplarıdır. Peki, bu insanlığın şeref abideleri olan Rahman’ın Kullarının vasıfları nelerdir?
Bu soruya da şu cevapları maddeler halinde verirsek konunun tam anlamıyla anlaşılacağını düşünüyorum.
Rahman’ın Kullarının Kur’ân’da anlatılan vasıflarını şu on maddede sıralayabiliriz:
1- Tevazu sahibidirler.
2- İbadetleri muhabbetle yaparlar.
3- Rablerinden hakkıyla korkarlar.
4- İktisatlı bir hayat geçirirler.
5- İsraftan ve cimrilikten kaçınırlar.
6- Boş ve malayani işlerden yüz çevirirler.
7- Günahlardan kaçınırlar.
8- Sınırı ve haddi aşmazlar.
9- Emanete ihanet etmezler.
10- Allah’a ve insanlara verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.
Yukarı da sıraladığım 10 maddelik vasıflar Rahman’ın kuluyum diyebilen ve bunu hakkıyla uygulayan insanların özellikleridir. Şimdi, soracağım şu soruya ellerinizi vicdanlarınıza koyarak cevap vermenizi istiyorum. Sahi şu içerisinde bulunduğumuz vaziyetle “Rahman’ın Kulları” olabilmeyi hakediyor muyuz?