"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eski ve yeni sömürgeciler

Ahmet Said Aydil
19 Aralık 2023, Salı
Sömürgecilik hareketleri 15. yüzyılda başlamış ve 19. yüzyılın ortalarına doğru şiddetini arttırarak Amerika, Afrika ve Asya kıtalarında sayısız hayatı yok etmiş veya köleleştirmişti.

Vahşi uygulamalarını ırkçı ideolojilerle meşrulaştırma yoluna giden sömürgeciler, aynı zamanda kendi kıtalarında da iktidar kavgaları veriyorlardı. Sömürgeler savaşlarda kullanılan kaynakları sağladığı için sömürgeciler savaşlarını Avrupa‘dan diğer kıtalara taşımış, oranın kaynaklarını tüketirken insanlarını katletmekten hiç çekinmemişti. Bu vahşet yüzyıllarca devam etti (halen de başka şekillerde devam etmekte ancak yazımızın amacı ve kapsamı doğrultusunda bu konuyu başka zamana erteliyoruz).

Birinci Dünya savaşını körükleyen de sömürgeci zihniyetti. Afrika kıtasındaki sömürgelerin tekrar bölüşülmesi ve Orta Doğuda yeni sömürgelerin oluşturulması hedefleniyordu. Sykes-Picot Anlaşması bu anlayışın ürünüydü. Maksat Orta Doğunun çoğunlukla Müslüman olan halkları arasında sınırlar çizerek birbirine düşman ulus devletler oluşturmak ve bu zayıf devletleri sömürge yapmaktı. Bu doğrultuda milliyetçi hareketler desteklendi, onlara sonradan unutulacak sözler verildi ve aileler arasına sınırlar çizilmeye başlandı. Avrupa masalarında cetvelle çizilen sınırların koruyucuları olarak baskıcı rejimler üretildi.

Bu zihniyet fütursuzca galibiyet sarhoşluğu yaşarken patlak veren İkinci Dünya savaşı tarihte görülmemiş bir sivil kıyıma yol açmış ve savaş iki atom bombasının sivil hedefler üzerinde patlatılmasıyla sona ermişti. Atladığımız bir çok tarihî olay var elbette ama vermek istediğimiz mesaj bağlamında şimdilik bu kadar yeter.

Geçen hafta 75. yıldönümünü kutlayan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi tüm bu anlattığımız olaylar üzerine hayata geçti. İkinci Dünya savaşının yıkımından sonra barışın tesisi ve o süreçte yaşanan acıların tekrar etmemesi için yeni bir uluslararası düzen kurulması gerektiği çoğunlukça kabul edilmişti.

Bu aynı zamanda sömürülmüş halklar için de bir fırsattı. Nitekim “evrensel” ibaresi ırkçı sömürgeci zihniyetin hoşuna gitmemişti. Bu sebeple bildiri bir sözleşme karakteri alamadı ve bağlayıcı bir belgeye dönüşemedi. Ancak İnsan Hakları Evrensel Bildirisi sonraki yıllarda özellikle “eski” sömürge devletlerin çabalarıyla ve “eski” sömürgeci ülkelerdeki vicdanlı bireylerin desteğiyle yeni ve bağlayıcı insan hakları sözleşmelerine ilham verdi.

Takip eden yıllarda, kendi tarihinden ders almış olan ve bu sözleşmelere riayet eden vicdanlı Avrupalılar, kendi topraklarında insan hakları merkezli, demokratik denetimci mekanizmalar kurdu ve bu doğrultuda geliştirdiği ekonomik sistemlerle vatandaşlarına refah sağladı. Avrupa kendi içindeki sınırları kaldırırken İslam coğrafyasının sınırları sertleşti. İslam coğrafyası ekonomi, eğitim ve mutluluk parametrelerinde geri kalırken baskıcı yönetimler güçlendi. Bu zalim yöneticiler, iktidarları tehlikeye girdiğinde, tarihten ders almamış sömürgeci Avrupalıların da desteğiyle kan dökmekten hiç çekinmediler. Orta Doğu kana bulandı.

İşte bugünkü durum bu sürecin sonucu. Eleştirinin büyük kısmı haklı olarak ABD ve İngiltere’ye yöneldi ama Avrupa Birliğinin sessizliği de başımızı ağrıttı.

Bugün sömürgeciliğin kitap tanımını harfiyen yerine getiren ve sömürgecilerin çizdiği sınırların vasisi olan İsrail’in en büyük destekçilerinin başında Avrupa Birliği yer alıyor. Gözlerimizin önünde soykırım yaşanıyor ve Avrupa, uğruna felaketler yaşadığı “evrensel” değerleri İsrail desteği hatırına yok ediyor.

İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve insan hakları merkezli düzen, 75. doğum gününde kurucuları tarafından infaz ediliyor. Ama vicdanlı Avrupalılar sokakları doldurdu ve doldurmaya devam edecek.

Bu gidişe dur denecek.

Aksi takdirde yaşananlar sadece Filistin halkının değil bütün dünyanın geleceğini karartacak.

Okunma Sayısı: 1547
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Arda yıldız

    19.12.2023 09:09:30

    Amerika ve Avrupa babalarının hayrı için İsraili desteklemiyor. İslam dünyasının kalbinde ileri uç bir karakol olarak israili kullanıyorlar. Bunu da sömürü düzeninin devam etmesi adına yapıyorlar. Avrupada sokakları dolduranların ekserisi Müslümanlar. Avrupanın vicdanlı vatandaşları maalesef abarttığımız gibi etkili ve sayıca çok değiller.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı