07 Mayıs 2011, Cumartesi
Bu yazıda yazının gücü ve önemi üzerinde durarak dikkatleri “yazma”ya çekmek istiyorum. Çünkü yazma, okuma kadar olmasa da, ona yakın bir değerdedir. Toplum olarak kitap ve gazete okuma alışkanlığımızın az olduğunu yakından gözlemliyoruz ve genel olarak bundan muzdaripiz. Yani meselenin farkındayız. Ancak, yazma konusundaki zayıflığımızın çok da farkında değiliz. Bu durum çok da gündeme gelmez. Bu husustan şikâyet eden azdır. İşte bundan dolayı bu hususa dikkat çekmek istedim.
Kur’ân-ı Kerim’in ilk âyetinin “oku” âyeti olduğunu çoğumuz biliyoruz. Bu âyetten yola çıkarak “Okumak önemlidir, okumak Allah’ın bir emridir” diyoruz.
Kur’ân-ı Kerim’de Allah-û Teâlâ yazmaya da dikkat çekmektedir. Bunu da biliyor muyuz? Hem Alak Sûresi’nin 4. âyetinde, hem Kalem Sûresi’nin 1. âyetinde şu husus beyan edilir: “O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti.” Yazma konusunda en dikkat çekici husus, Bakara Sûresi 282. âyette geçmektedir. Bu âyet İslâm Fıkhının bir esasını tanzim etmektedir. Âyet şöyledir: “Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. Aranızdan bir kâtip doğru olarak yazsın, kâtip Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın, yazsın. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah’tan sakınsın, ondan hiçbir şeyi eksiltmesin. Eğer üzerinde hak olan (borçlu), düşük akıllı ya da za’f sahibi veya kendisi yazmaya güç yetiremeyecekse, velisi dosdoğru yazdırsın. Erkeklerinizden de iki şahid tutun; eğer iki erkek yoksa, şahidlerden rıza göstereceğiniz bir erkek ve biri şaşırdığında öbürü ona hatırlatacak iki kadın (da olur). Şahidler çağırıldıkları zaman kaçınmasınlar. Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle birlikte yazmaya üşenmeyin. Bu, Allah katında en adil, şahitlik için en sağlam, şüphelenmemeniz için de en yakın olandır. Ancak aranızda devredip durduğunuz ve peşin olarak yaptığınız ticaret başkadır; bunu yazmamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Alış veriş ettiğinizde de şahid tutun. Yazana da, şahide de zarar verilmesin. (Aksini) yaparsanız, o, kendiniz için fısk (zulüm ve günah)tır. Allah’tan sakının. Allah size öğretiyor. Allah herşeyi bilendir.”
Bu âyet yazının hukukî muamelede çok çok önemli olduğunu ayan-beyan gözler önüne seriyor. Gerçekten de günümüzdeki hukukî uygulamalarda da her zaman yazılı belgeler, sözlü belgelerden önce gelmektedir. Günümüzdeki bu hukukî kurala ulaşana kadar, nice aşamalardan geçilmiştir. Ancak bu hakikati Kur’ân asırlar öncesinden insanların dikkatine sunuyor. Yukarıdaki âyet aynı zamanda noterlik müessesesine de dayanak teşkil etmektedir. Zaten ”noter” de “yazan” demek değil mi! Elbette noter, yazan ve yazdıklarını kaydeden kişi demektir.
İslâm’da yazının ve yazma ameliyesinin önemli olduğu çok önemli bir gerçektir. Kur’ân-ı Kerim’de bir sûrenin adının “Kalem” olması da manidar değil mi?
Sözü çok uzatmaya gerek yok, şurası çok açık ki, İslâm’da okuma ne kadar önemli ise yazma da önemlidir. Allah-u Teâla Hazretleri insana okumayı emrettiği gibi, insana kalemle yazmayı da emretmekte ve öğretmektedir. Alak Sûresinde hem okumaktan, hem de yazmaktan söz edilmektedir. Çoğu insanımızın aklına Alak Sûresi denildiğinde “okumak” gelir de “yazmak” gelmez. Esasında her ikisi de birlikte düşünülmelidir.
Yazımın bu noktasında etrafımda gözlemlediğim bir hususu da özel olarak belirtmek istiyorum. Çok kişi bilirim. Kimisi ilmiyle, tecrübesiyle, yaşadıklarıyla oldukça önemli bilgilere sahiptir. Meselâ 40-50 yıl ticaretle uğraşmıştır. Nice tecrübeye sahiptir. Yazıya dökmeden bu tecrübelerini ve hatıralarını kendisiyle birlikte alır götürür. Aynı şekilde nice kişi bürokraside 30-40 yıl hizmet etmiştir. Bu kişilerin büyük çoğunluğu da tecrübe, bilgi ve hatıralarını yazıya dökmeden göçüp gitmişlerdir. Esasında önemli bilgi ve tecrübeye sahip kişiler bunları yazıya, kitaba dökseler, gelecek nesillere büyük hizmet ederler.
Netice itibariyle; “Söz uçar, yazı kalır.” Hem okumak, hem de yazmak önemlidir. Okumaya dikkat çekiliyor. Yazmaya da dikkat çekmek gerek. Yazının gücü ve önemine dikkat çektiğim bu yazıyı bir selâmla sonlandırmak istiyorum:
Ülkemizde hem okumayı, hem de yazmayı kendisine meslek edinmede en mühim kitle Risâle-i Nur Talebeleridir ki, hepsine selâm olsun.
Okunma Sayısı: 5704
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.