Kelimelerin Kökeni
Ye’cüc ve Me’cüc kelimeleri zihnimizde ahirzamanı canlandırır. Yani şimdiki zamanı. Yani bizler Ye’cüc ve Me’cüc çağının insanlarıyız.
Kelimeler köken olarak “ateşin alevlenip durulması, suyun tuzlu ve acı oluşu, düşmana saldırmak, hızlı koşmak” gibi çeşitli manalara gelir. Bu kelimelerin kökünde bulunan “ecc” “ateşin veya parlak nesnenin akkor haline gelişi” demek olan “evc” veya “yayılmak, hızla dağılmak” gibi manalara gelen “ycc” ve “mcc” kökünden türediği görüşleri vardır.
Bu kelimelerin İbranice, Aramice, Asurice veya Yunanca gibi dillerden geldiğini söyleyenler olmuştur.
Ahd-i Atik’te “Gog ve Magog” kutsal şehri işgal etmek üzere şeytanın kendileriyle iş birliği yapacağı bir topluluk manasında geçer.
Zülkarneyn Ordusu
Kur’ân’da iki yerde geçmektedir. Kehf Suresinde, zaman ve yer belirtilmeden geçmişte yaşamış bir topluluk olarak bahsedilir. O topluluk etrafa zarar vermiş, Zülkarneyn’in yaptırdığı büyük set ile de bu topluluğun etrafa verdiği zararlar engellenmiştir.
“Sonra yine bir yol tuttu. Nihayet iki dağ arasına ulaştığında bunların ötesinde nerede ise hiçbir sözü anlamayan bir kavim buldu. Dediler ki: ‘Ey Zülkarneyn! Bu memlekette Ye’cûc ve Me’cûc bozgunculuk yapmaktadırlar. Bizimle onlar arasında bir sed yapman için sana bir bedel ödesek kabul eder misin?’ Zülkarneyn şöyle cevap verdi: ‘Rabbimin beni içinde bulundurduğu nimet ve kudret sizinkinden üstündür. Siz bana kuvvetinizle destek olun da, sizinle onlar arasına aşılmaz bir engel yapayım. Bana, demir kütleleri getirin.’ Nihayet (vadiyi demirle doldurup) iki dağın arasını aynı seviyeye getirince, “Ateşi körükleyin!” dedi. Artık onu kor haline getirdiği vakit, “Getirin bana, üzerine bir miktar erimiş bakır dökeyim” dedi. Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler.”1
Hazret-i Zülkarneyn, ordusunu hazırlayıp güneyden kuzeye doğru yola çıktı. Hazar denizi ile Karadeniz arasında bulunan sıradağlar içinde Demirkapı mıntıkasına geldi. Burada seddini yaptı Elmalılı’ya göre ise bu set, Çin Seddidir.
Fesat Ordusu
Enbiya Suresinde ise Ye’cüc ve Me’cüc’den gelecekte ortaya çıkacak bir topluluk olarak bahsedilir. Kıyamet saati yaklaştığında görülür. Kıyametin yaklaştığına işarettir. Kıyametin ilk saatinde ortaya çıkacak bir topluluktur.
Enbiya Suresinde şöyle geçer:
“Nihayet Ye’cûc ve Me’cûc (sedleri) açıldığı ve onlar her tepeden akın ettiği zaman, şaşmaz sözün gerçekleşmesi yaklaşmıştır. Bir de bakarsın ki inkârcıların gözleri yerinden fırlamış! “Gerçekten biz, bu konuda gaflet içindeymişiz; daha da ötesi büsbütün zulme batmışız” diye yakınmaktadırlar.”2
Kıyamete yakın ortaya çıkarlar, çok büyük bir topluluktur. Ortalığı yakıp yıkarlar. Yer yüzünde fesat çıkarırlar.
Hadis kaynaklarında “Eşratü’s-saat”, “Fiten ve Melâhim”, “Kıyamet”, “Enbiya” başlıklarında Ye’cüc ve Me’cüc konularına da yer verilir.
Konu hakkında Risale-i Nur da bir hayli değinmiştir. Yarın inşallah devam edelim.
Dipnotlar:
1- Kehf Suresi: 92-97.
2- Enbiya Suresi: 96, 97.